TÜRKBÜKÜ ENTRİKALARI!!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 11-06-2008 17:21
Haftasonu Türkbükü'ndeydik.. "Kuum" için.. "Kuum" ne mi? Bomba bir şey.. Türkbükü'nün yıkıldı denilen iskelelerine alternatif, modern, çağdaş, yepyeni, harika, nefis bir otel-beach.. Uzun uzun anlatmam lazım.. Detaylar az sonra.. Gelelim Türkbükü iskelelerine.. Evet, doğru.. Türkbükü'nün "halk tarafı" denilen bölümündeki tüm iskeleler yerle bir olmuş ve Mey'in, Giritli'nin vs. restoranların yerinde yeller esiyor.. Yılların Mey'i, tasını-tarağını toplamış ve dükkanını kapatmış! Türkbükü Belediye Başkanı Halil İbrahim binmiş dozere ve Miam Restoran'ın oradan başlamış yıkmaya.. Ve ta köprüye kadar yıkıp geçmiş. Dozer köprüden geniş olduğu için sosyete tarafına geçememiş.. Eline mikrofonu alıp halk tarafına dönmüş ve "Sosyete tarafını da Eylül'de yıkacağım merak etmeyin" demiş! Bu arada başkan öyle hırsla binmiş ki yıkım dozerine, kardeşine ait olan yeri de yıkmış, geçmiş.. Bu ne etik, bu ne medeni bir harekettir sayın başkan! "Yani ben, babamı bile tanımam" diyorsunuz ama sadece halk tarafını silip-süpürüyorsunuz! Oldu olacak, dozere binmişken sosyete tarafını da, otelleri, sahildeki dükkanları, hepsini sıradan yıksaydınız da Türkbükü'nü, sessiz-sakin, eski haline çevirseydiniz! Ne gerek var güzelliğe.. Ne gerek var beach'lere.. Ne gerek var otellere.. Turiste, dolara, paraya, insanlara.. Evlerin fiyatı 500 bin dolar!! Ama siz belediye olarak sistemi doğru çalıştırmazsanız, beldenize gelen zenginlerden vergileri tam almazsanız, iskelelerin kiralama paraları size değil de mal müdürlüğü'ne ödendiği için kızarsanız olmaz ki? İşin esprisi bir tarafa İstanbul'da bu kadar geccekondu dururken, Türkbükü'nde belli bir kesimdeki iskelelerin yıkılmasını doğru bulmuyorum.. Çoğu zaman sosyetik yerleri yazsam da, çoğu arkadaşım olsa da, başta İstanbul olmak üzere yeme-içme ve eğlence hayatıyla ilgili birçok çalışma yapıp, ülkemiz güzelliklerinin dünya standartlarında olması için uğraşsam da, "halk tarafı" denilen yerlerin yıkımına seyirci kalamam.. Yıkmak çözüm değil.. Dünyada örnekleri olduğu gibi hepsini raptı-zapta altına almak ve bir ölçüyle eşit olmalarını sağlamak önemli.. Abartılmamasını sağlamak önemli.. Fransa, İspanya sahillerinde olduğu gibi belli bir standart içinde, belli bir medeniyetle çalışmalarını sağlamak önemli.. Birini 50 metre, diğerini 10 metre, öbürü çürük, bilmem kimin ki büyük olmasın.. Yine medeni dünyada olduğu gibi belli bir çalıştırma protokolu hazırlamak, ona göre çalışmalarını ve ona göre insanlara hizmet etmelerini, ona göre müzik çalınması gerektiğini anlatmak önemli.. Yoksa böyle, "bu sene burayı yıkarım, seneye de orayı yıkarım" mantığıyla ne Türk turizmi kazanır, ne de siz kazanırsınız sayın Türkbükü Başkanı Halil İbrahim.. Gittik, gördük, gezdik.. Halk tarafı sahil olmuş.. Donla denize giriyorlar!! Bu mudur yani? "Budur" diyorsanız benim diyecek bir şeyim yok! Kuum'dan girdik konuya nereden çıktık.. İnşallah bir sonraki yazımda Türkbükü'nün yeni, modern yüzü Kuum'u anlatacağım sizlere..