ATV HABER'İN HATALARI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-05-2005 12:00
Dün akşam atv haberi izliyorum, cep telefonuyla patlatılan C 4'ler, uzaktan kumandalı bombalar canlı yayında gösteriliyor. Cep telefonu şifresiyle C 4 patlatan ise bir bomba uzmanı değil, sadece bir muhabir. Yanında hiçbir uzman yok! Üstünde herhangi bir önlem alıcı kıyafet de yok! Daha önce de aynı atv Haber'de, kurşun geçirmez cam haberinde, canlı yayında arabaya ateş edilmişti. Ateş eden yine bir muhabirdi! Yine önlem yoktu, tertibat alınmamıştı! Şimdi bu doğru habercilik mi, bilemiyorum.. Yanlış anlaşılmasın, atv Haber'le de, Ali Kırca'la da hiçbir alıp veremediğim yok. Tam tersine sever ve sayarım.. Ama bunları da yazmak zorunda hissediyorum kendimi. Çünkü kimse yazmıyor, Hıncal uluç dahil! Hıncal ağbi, Ece Gürsel konusunda kendisini haber yapan Ali Kırca'yı eleştiriyor ama bu daha tehlikeli ve ciddi konuları gözardı ediyor! Habercilikte örnek olunması gerekmez mi? Bir bomba uzmanı, tertibat almadan bombayı patalatıp, başına bir kaza geldiği zaman atv haber eleştiriyor ve "Önlem alınmadan bomba imha edilmez ki" diyor ama kendisi, kendi muhabirini, bomba uzmanı gibi kullanıp, tertibatsız çalıştırıyor. Canlı yayında, bu C 4'leri patlatmak, silah ateşlemek için kimden izin alınıyor, haber yerinde itfaiye, ambulans var mı, bomba uzmanı bulunuyor mu? İnsan böyle bir haber izlerken, bunları da görmek ve bilmek istiyor. Yoksa bir gün Allah korusun, o muhabir çocukların başına bir şey gelecek, haber zayiatı olup gidecekler. Diğer konu ise yine dün akşam atv Haber'de yayınlanan rüflü tedavisi haberiyle ilgili. Son zamanlarda dikkat ediyorum atv haber, canlı yayınlarla sağlık sorunlara önem veriyor. Canlı yayında doğum, ameliyat, reflü vs. ameliyatları tatbiki olarak canlı canlı gösteriyorlar. Tamam, iyi güzel.. Ama yine bir problem var aklıma takılan! Dün akşam ki yayında bir reflü hastası ameliyat ediliyor. Belki diyecekler ki, "basit bir ameliyat".. Olabilir ama yine de hasta narkozla uyutulmuş. Ortamın hijyenik olması lazım. Fakat muhabir, kameraman içeride, ellerinde mikrofonlar, kameralar.. O kamera ve mikrofonlar ne kadar hijyenik acaba? Ayrıca doktor hanım, anlatıyor da anlatıyor.. Hem ameliyat ediyor, bir yandan iğne vuruyor, diğer yandan da kameraya konuşuyor.. İçim gitti vallahi. O yatan babam olsa, canlı yayını basardım. Narkozla uyutulmuş zavallı hasta ise hiçbir şeyden habersiz denek gibi mışıl mışıl uyuyor.. Canlı yayın için izin alınıp alınmadığını yine bir seyirci olarak bilmiyoruz ve merak ediyoruz. Sonuç olarak bu tip haberler yapılmasın demiyorum, tabii yapılsın ama doğru-dürüst yapılsın.. Daha profesyonelce, ortamın şartlarına uygun, her türlü önlem ve tertibatın alınmasından sonra ve bunun seyirciye yansıtılıp içlerin ferah tutulmasından sonra yayınlansın. Çok daha güzel olmaz mı sevgili Ali Kırca?