SİZLERDEN GELENLER!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 28-07-2003 03:00
Günlerdir İlhan Mansız hakkında çıkan birbirinden abartılı ve saçma haberleri takip ediyorum. O kadar ileri gidiliyor ki sanki İlhan'ın doktoruyla irtibat halindelermiş gibi her gün sağlığının biraz daha bozulduğunu belirten yazılar yazılıyor. Mümkün olsa herhalde yakında İlhan'ın AIDS veya SARS olduğu yazılacak. Kendimi bildim bileli Beşiktaş taraftarıyım. Beşiktaş'ın hayatımda her zaman önemli ve sevgi dolu bir yeri oldu. Ben bu haberlerin İlhan Mansız'dan çok Beşiktaş'ı karalamak için yapıldığını düşünüyorum. Çünkü daha önce de benzer olaylar yaşadık. Daum bizde teknik direktörken başarısından çok, her insanın başına gelebilecek bazı özel sorunları haber yapıldı. (Daum hoca'ya saygımdan malum sorunu dile getirmiyorum.) Ama şimdi ne oldu Fenerbahçe kulübü Daum'u transfer etti ve bütün söylenenler unutuldu. Daum eşsiz bir hoca olarak anılmaya başlandı. Nouma skandalında da aynı şeyler yaşandı. Ben bir bayan olarak maçı izlerken Nouma'nın yaptığı hareketten fazla rahatsız olmamıştım. Daha doğrusu fazla önemsememiştim, çünkü futbol izlemek devlet operasında oyun izlemeye benzemez. Bazı davranışlar futbolun atmosferinde eriyebilir. Yani siz İran'da bikini giyemezsiniz ama Bodrum' da dikkat bile çekmezsiniz bikininizle. Sonraları tv ekranlarında malum hareket onlarca kez gösterilip gözümüze sokulduktan sonra elbette ben de oldukça rahatsız oldum. Bence o hareketin ayıbı Nouma'ya olduğu kadar onu klip gibi döndüren medyaya da aittir. İlhan'a gelince; onun da mutlaka herkes gibi hataları vardır ama bu kadar eleştiriyi asla haketmiyor bence. Çünkü Beşiktaş'ı bitirmek için atılan iftiralarda bahane olarak kullanılıyor İlhan Mansız. Sevgili Kenan Bey umarım tüm meslektaşlarınız sizin gibi gerçekten doğru bildikleri ve haklı oldukları konularda laflarını esirgemezler ve hiçbir zaman karalama kampanyalarının kalemleri olmazlar. (Füsun) * * * Ebru Destan denilen manken!!! arkadaşımız hangi hakka hizmet Deniz Akkaya'yı eleştirip üzerine yürüyor acaba? Kendisi de bir zamanlar Murat Varol'la aşk yaşamıştı, bunu ne çabuk unuttu. Kaldı ki meyve veren ağaç taşlanır. Ülkedeki mankenlerin çoğunu toplasanız yarım Deniz Akkaya bile etmez. O yüzden seslerini kesip otursunlar. (Leyla) * * * Ben 32 yasındayım ve yıllardır gecceleri gezen bir insanım ve hayatımda ilk defa bu kadar kötü bir muamele ile karşılaştım. Öncelikle içeriye 4 arkadas gittik. Yer olup olmadığını sorduk. Bize 'rezarvasyon yok' dediler ama sonra anladık ki hepsi o an boşdu. Neyse bize yer verdiler, içkilerimizi söyledik. Tazelemek istediğimizde ise personele kendimizi duyurmaya çalışırken personelin aklından bizi nasıl bir köşede sıkıştırıp döverim düşüncesi geçtiğine eminim. Hayatımda gördüğüm en kötü servis ve muameleyi de gördükten sonra iş hesaba gelince de çok şaşırdım. Bir biranın 11 milyon lira olması beni cok fazla şaşırttı.Ben garsona sorduğumda ise ne kadar büyük bir hata yaptığımı anladım. Çünkü garson cevabı, 'ulan paran yoksa niye geliyorsun' şeklindeydi. Oysa ki, o mekanın tüm değerini katlarca kez geçen ufacık bir hesabım vardı bankada. Evet sadece paylaşmak istedim cünkü CAMELOT beni cok kırdı.(Deniz) * * * Eleştirmek istediğim şey ne kadardır beni çok rahatsız eden bir şey. Anlatayımda biraz da olsa rahatlayayım. Büyük aşk diye anılan ilişkiler aşk demeye dilim varmıyor çünkü, değil. Bir bakıyorsun büyük aşk bitti deniliyor. Bu sözde büyük aşkı yaşayanlara bakıyorsun birlikte oldukları insanların sayesinde geçinen bayanlar ve paraları sayesinde istedikleri kişilerle beraber olan kişiler. Yani aşk nedir bilmeyenler, birbirlerinden hevesleri geçince bırakıyorlar sonra da televizyonda 'büyük aşk bitti' diye bir saat onlarla ilgili haber veriyorlar, sanki dalga geçer gibi. Günübirlik ilişkiler veya bir ayı geçmeyen ilişkiler ne zamandan beri aşk sayılıyor merak ediyorum. Diğer tarafta başkaları var gerçektende birbirlerine kapten bağlı insanlar ve binbir türlü sebepten dolayı kavuşmayanlar var. Bu günübirlik ilişkilere aşk denmesi bence o gerçek sevenlere hakaret gibi. Onlar sevdikleri için ölmeye bile hazırken bu sözde büyük aşk yaşayanlar en zor durumda 'seviyorum' dedikleri insanları arkalarına bile bakmadan terkedebiliyorlar veya 'çok seviyorum' diyorlar. Ayrıldıktan bir hafta sonra başka bir para babası ile ilişkiye başlıyorlar. Eee hani nerede sizin büyük aşkınız? Çok sinirleniyorum ama elimden bir şey gelmiyor. İnşallah bir gün gerçek aşkı tanırlar. O zaman bu yaşadıklarını hatırlarlarda biraz olsun utanırlar...(Kar Çiçeği) PS. Sizde her türlü konudaki eleştirilerinizi www.gecce.com'dan, 'Eleştirin' bölümüne yazabilirsiniz.