ZAMAN ACILARIN EN İYİ İLACIDIR! KENAN ERÇETİNGÖZ

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 17-08-2001 12:40
Zaman acıların en iyi ilacıdır! 17 Ağustos felaketinin üzerinden tam iki yıl geçti ama bugünkü gazete haberlerine gore hiç ders almadık. Ne acı değil mi? Şimdi zamanı geriye sarıp 17 Ağustos geccesine dönsek, o bir daha yaşamayı hiç istemediğimiz felaketi yaşasak! Ne acı değil mi? Tabii aradan iki yıl geçince herşey unutuldu gitti. Zaman acıların en iyi ilacıdır.. Biz Türkler tarih boyunca ders almayı öğrenemedik. Tarih boyunca yumurta kapıya gelmeden hareket etmedik. Feleketler geliyorum dediği halde önlem almadık, hiçbir zamanda almayız! Bu konularda ne kadar yazılsa, çizilse, bağırılsa, çağırılsa da asla ve asla hiçbirşey değişmez. 17 Ağustos felekati yaşandı bitti ve gitti. Şimdi yeni felaket gelene kadar bekleriz.. Allah bir daha öyle bir felaket yaşatmasın diye dua ederiz. Tabii dua önemli ama önlem alalım diye Allah bize akıl-fikir vermiş * * * Bir köyün papazı hergün tanrıya dua ediyormuş. Hergün insanları Tanrı’nın yoluna sokmak için uğraşıyormuş. Aradan geçen zaman içinde köyü sel basmış, herkes kaçmış. Papaz kilisenin ikinci katına çıkmış. Köylüler sandalla papaza yardıma gitmişler. Papaz da ‘ben Tanrı’ya yıllarca dua ettim. O mutlaka bana yardım edecektir’ diyerek köylülerin yardımını reddetmiş. Sular yükselmiş, papaz çan kulesine çıkmış. Köylüler bu kez helikopterle yardıma gelmişler ‘etme, eyleme papaz efendi’ demişler ama papaz nuh demiş peygamber dememiş ve ‘ben yıllarca Tanrı’ya dua ettim, mutlaka beni kurtaracaktır’ diyerek helikoptere de binmemiş. Sular yükselmiş ve papazın kaçacak bir yeri kalmadığı için boğulmuş. Öldüğünü anlayan papaz isyan etmiş.. ‘Ben yıllarca Tanrı'ya hizmet ettim, bana yardım etmedin’ diye bağırmaya başlamış ama Tanrı da ‘ey benim akılsız kulum ben sana önce sandal, daha sonra da helikopter yolladım ama sen istemedin’ demiş! * * * 17 Ağustos felekatinin üzerinden iki yıl geçti. Lütfen, hiçbir zaman istemediğimiz ama heran olabilecek yeni felekatlere hazırlıklı olalım.. * * * Şimdi isterseniz biraz televizyon dünyasından dedikodular vereyim. Gold filmin sahibi Faruk Turgut, Halil Ergün’le bir araya gelip, neredeyse bütün BABAEVİ ekibine teklifte bulunuyormuş... Çünkü yine Babaevi tarzı bir dizi yapacaklarmış Star TV’ye.. Tabii bu olaya en çok bozulan İrfan Tözüm’müş.. Babaevi’nde birlikte çalıştığı bazı kişilere ‘Faruk Turgut’la çalışırsanız bir daha kapımdan içeri giremezsiniz’ demiş.. Faruk Turgut’un anlaştığı kişiler arasında Babaevi dizisinin yönetmeni Erden Kral ve yazı grubu da varmış. Mahallenin Muhtarları Kanal D’ye geçiyormuş.. Kadroda da küçülmeye gitmek gibi bir niyetleri varmış.. Malum kriz.. Zaten çok şişmişti kadro.. TGRT’de Sibel Can’a proje aranıyormuş.. Her ne kadar Sibel Can Berivan oynamak istese de, hikayede genç bir kız olan Berivan’a, üç çocuk annesi Sibel Can’ın uymayacağını düşünen yetkililer, "sana daha uygun rol arıyoruz" demişler. Aslında beklemelerinin esas nedeni, maddi sorunları olan ifpaş’ın sponsor arayışıymış. Sponsor bulur bulmaz diziye başlayacaklarmış. Sibel Can’ın da rol arkadaşı Kenan Kalav olacakmış.