GÜNAY'DA İBO'LU KADINLAR MATİNESİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 16-04-2009 09:52
Ben hayal meyal hatırlıyorum İzmir Fuarı'nda matineler çok görkemli geçerdi.. Annemle ara sıra gitme şerefine bile nail olmuştum.. Ama çocuktuk tabii, işin eğlence kısmını fazla çıkartamadık.. Neyse ki Kadınlar Matinesi şimdi yeniden başladı.. [resim=20090416resim-183858C2][/resim] Dün öğlen gerçekleşen İbo'lu ilk Kadınlar Matinesi'nde kelimenin tam manasıyla ortalık yıkıldı.. Günay, Günay olalı her halde bu kadar kadını bir arada görmemiştir.. İbo söyledi, kadınlar coştu; yendi, içildi.. [resim=20090416resim-183858G2][/resim] [resim=20090416resim-183858F1][/resim] [resim=20090416resim-183858B5][/resim] Hani geçen hafta İbo demişti ya, 'Eski gazino günlerinde kadınlar matinesi olurdu ve çok eğlenceli geçerdi. Kadınlar dolma, börek, kısır yapar gelirdi. Tekrar o günlerin yaşanmasını istediğim için böyle bir karar aldım. Bundan böyle kadınlar matinesinde göbek atacağız." Aynen dediği oldu ve muhteşem bir matineye imza atıldı.. [resim=20090416resim-183859G9][/resim] [resim=20090416resim-183859B6][/resim] [resim=20090416resim-183859C3][/resim] Bu tadına doyulmaz eğlencenin yalnızca bir günle sınırlı olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.. Bu muhteşem eğlence her hafta Çarşamba günleri Günay'da 13.00 – 17.00 arasında gerçekleşecek.. İbrahim Tatlıses'e en kıvrak oryantal Didem ve Sibel Mirkelam de eşlik edecek.. Ben derim ki bayanlar bu eğlence kaçmaz.. Toplayın kızlar grubunu ve Günay'ın yolunu tutun.. Hem eski günler yad olsun, hem de bünye eğlenceyle kudursun :) [b]Boğaz'da Şamdan fırtınası esecek![/b] Uzun yıllar yazlık mekanını İstanbul'da açmayan Etiler Şamdan, bu yaz İstanbul geccelerinde fırtına gibi esmeye hazırlanıyor.. Geçtiğimiz yaz La Luce di Şamdan adıyla Bodrum geccelerine damgasını vuran Şamdan, bu yaz Beyoğlu Sortie içinde açılıyor.. [resim=20090416resim-183859C8][/resim] Sortie'nin sahipleri Erol ve Varol Kaynar kardeşlerle prensipte anlaşan Mehmet-Şehnaz Tuna çifti, yeni bir mekan yaratmanın heyecanı içindeler.. Peki bu yaz Etiler Şamdan'da neler olacak? [resim=20090416resim-183859A4][/resim] Menü baştan aşağıya yenileniyor.. Yazlık ve değişik lezzetler menünün içine ekleniyor.. Bar - Restaurant tarzında olacak mekanın mekanın mimarisinde ise Çağlayan Tugal imzası olacak.. Beyoğlu Sortie'nin yeni konseptine uygun ama bir o kadar da şık bir mekan hazırlanıyor şu anda.. Sortie'nin içindeki yer olarak da kapı girişinden sonraki sağ taraftaki eski yerine yerleşecekmiş Şamdancılar.. Boğaz'a karşı Şamdan eğlencesinin tadı da bir başka olur hani.. Dört gözle bekliyoruz.. [b]BİCE'de 'Executive Dj' gecceleri[/b] İtalyan Mutfağı'nın en özel lezzetlerini sunan BİCE Ristorante, iş dünyasının önde gelen isimlerini Dj platformunda ağırlamayı sürdürüyor. 'Executive Dj' geccelerinin ikinci konuğu ise yemeksepeti.com Genel Müdürü Nevzat Aydın olacak. Nevzat Aydın, 16 Nisan Perşembe akşamı kendi müzik arşivinden yaptığı seçkilerle BİCE'nin konuklarıyla buluşacak. [resim=2009041699Bice_03022009jpg][/resim] Muhteşem İtalyan yemekleri yemek ve keyifli müzikler eşliğinde eğlenmek istiyorsanız Perşembe günleri Bice'den şaşmayın.. Şimdiden söyleyeyim 30 Nisan'da da medya dünyasının duayen ismi Nuri Çolakoğlu Bice'de olacak.. Ajandalara not almayı amman unutmayın.. Zira Nuri Çolakoğlu'nu DJ kabininden her daim görmek mümkün olmaz.. [b]Wings Degüstasyon günleri Topaz'da![/b] Türkiye'yi degüstasyon menüsü ile tanıştıran Topaz, Wings işbirliği ile lezzet tutkunlarına çok özel bir tadım deneyimi yaşatıyor. İlki 13 Nisan'da özel davetle gerçekleşen, Fransız sommelier (şarap uzmanı) Alain Wursching'in yemek & şarap uyumunun sırlarını paylaştığı 'Wings Degüstasyon Günleri', 19 Nisan, 31 Mayıs ve 14 Haziran tarihlerinde tekrarlanacak. [resim=20090416resim-183859A2][/resim] Osmanlı ve Akdeniz mutfağının en seçkin yemekleri, özel şaraplar, ustaca yapılan eşleştirme ve muhteşem yemek & şarap uyumu... Wings Degüstasyon Günleri'nde lezzet sırları; iyi yemek ve iyi şaraptan vazgeçmeyen, gurme tatları yakından takip eden tüm lezzet tutkunları ile paylaşılıyor. [resim=20090416resim-183859E8][/resim] İyi yemekle iyi şarabın buluşma noktası Topaz'da gerçekleşecek Wings Degüstasyon Günleri'nde, ödemesini Wings ile yapan kişileri ise çok özel hediyeler bekliyor. 19 Nisan, 31 Mayıs ve 14 Haziran Pazar günleri İstanbul'un 'Fine Dining' restaurantları arasında yer alan Topaz'da gerçekleşecek bu özel lezzet deneyimi için şimdiden yerinizi ayırtın... FESTİVALDE BU HAFTA MUTLAKA İZLEMENİZ GEREKEN FİLMLER [b]Gölgesizler[/b] Yönetmen Ümit Ünal Oyuncular Selçuk Yöntem, Hakan Karahan, Arsen Gürzap, Taner Birsel, Altan Erkekli [resim=20090416resim-183859E8][/resim] Almanya'da "Doğu'nun Kafka'sı" olarak nitelendirilen Hasan Ali Toptaş'ın 1994'te Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanan aynı adlı kitabından Ümit Ünal'ın uyarlayıp yönettiği Gölgesizler'in oyuncu kadrosu ağırlıklı olarak tiyatro sanatçılarından oluşuyor. İstanbul'da çalışan bir berber, sanki memleket hasretiyle, "hem burada, hem de çok uzaklarda" olmak ister. Ve bir gün aniden başını alıp çok uzaklara, nerede, hangi zamanda olduğu bilinmeyen bir köye gider. O köy Muhtar'ın köyüdür, ama hayallerdeki masum köylerden değildir. Köyün sakinleri tuhaf kayıplar ve ölümlerle uğraşıp durmaktadır. Herkes birbirinden şüphelenir, hayatın karmaşıklığı başlarını döndürürken, berber onları uzaktan izlemektedir. [b]Anna ile dört gecce [/b] Yönetmen Jerzy Skolimowski Oyuncular Kinga Preis, Artur Steranko, Jerzy Fedorowicz [resim=20090416resim-183859F6][/resim] Jerzy Skolimowski'nin on yedi yıl aradan sonra çektiği bu film, Polonya'nın küçük bir taşra kasabasında, bir hastanenin krematoryumunda çalışan eski mahkûm Leon'un "röntgencilik" tutkusunu anlatıyor. Leon, hemşire Anna'yı gündüz hastanede gece ise evin penceresinden dikizlemektedir. Bir gece penceresinden içeri girer ve sabaha kadar Anna'nın yatağında oturur. Alışkanlık çok geçmeden saplantıya dönüşür ve Leon Anna'nın hayatına müdahale etmeye başlar: Önce sökük bir düğmeyi diker, ardından saatini tamir eder ve bunların ardı arkası kesilmez. [b]Tahoe Gölü [/b] Yönetmen Fernando Eimbcke Oyuncular Diego Cataño, Héctor Herrera, Daniela Valentine [resim=20090416resim-183859B6][/resim] Meksikalı yönetmen Eimbcke Ördek Mevsimi'ni çektiğinde nasıl hiç ördek görmediysek, Tahoe Gölü de Tahoe Gölü'nde çekilmemiş. Yer Yucatan yarımadasında bir denizci kasabası. Genç Juan arabasıyla bir direğe çarpar, arabayı tamir ettirebilmek için etrafta dolanmaya başlar ve yirmi dört saatlik bir zaman dilimi içerisinde kasabanın tuhaf sakinlerini yakından tanımış oluruz. Juan'ın yardımına gelenler, yaşlı araba tamircisi Don, onun köpeği, küçük yaşta anne olan Lucia ve araba yedek parçası satan, dövüş sanatları tutkunu David'dir. Gençlik çağının dev sorunlarını küçük bir bütçe ve çok az aksiyonla anlatan harika bir film. [b] Başsız Kadın [/b] BAŞSIZ KADIN Yönetmen Lucrecia Martel Oyuncular Maria Onetto, Claudia Cantero, Inés Efron [resim=20090416resim-183859G5][/resim] Yardımcı yapımcılığını Pedro Almodovar'ın üstlendiği Başsız Kadın, sınıfsal sorunların üzerinde durup duygu ve algı gibi kavramlarla oynarken, Lucrecia Martel çizgisel olmayan, mecazi anlatımlarla süslü bir tarzı takip ediyor. Veronica otoyolda araba kullanmaktadır. Birden dikkati dağılır ve bir şeye çarpar. Ama sürmeye devam eder. Kazayı takip eden günlerde onu nesnelere ve insanlara bağlayan duyguları yok olur. Negatif bir uyanıştır bu. Polis herhangi bir kaza raporu gelmediğini söyler. Ancak o neye çarptığı konusunda bilinmezlik içindedir. Bir hayvana mı çarpmıştır? Yoksa bir çocuğa mı? [b]NE OKUMALI [b]Korsan / Ted Bell[/b] Fransa ile Çin, aralarında tüm dünyayı yerinden sarsacak gizli bir anlaşma yapmışlardır. Ancak, bu iki devleti birbirine bağlayan gizli bilgilere sahip bir Amerikan ajanı, Fransa'nın güneyinde bir gemide esir tutulmaktadır. Eğer birileri onu kurtarmazsa işkence görecek ve öldürülecektir. Bu arada Paris'te Napoleon'un soyundan gelen gaddar bir adam, iktidarı ele geçirmiştir. Fransa'yı eski görkemli günlerine döndürmeyi amaçlayan gözü dönmüş adamın, doymak bilmez ihtirasları Pekin'deki Yasak Kent'in kapıları ardındaki soğukkanlı Mandarin'ler tarafından körüklenmektedir. [resim=20090416resim-183859D7][/resim] Çin'in büyümekte olan nükleer gücünü destekleyen bu gizli anlaşma, Amerika'yı ve dünyayı yok etmeyi amaçlamaktadır. Gözü dönmüş bu iki devlet harekete geçmeden önce Alex Hawke ve kadim dostu Stokely Jones bu ölümcül anlaşmayı bozmak zorundadırlar. İki dostun başlattıkları amansız takip onları; Bavyera Dağlarından Paris'te işlenmiş bir cinayete, New York'a ve hatta Körfez'deki terörist kamplarına kadar sürükler. Bu arada nükleer savaşın eşiğine gelen dünya bıçak sırtında durmaktadır... Olağanüstü hızlı temposu ile Korsan, okurlarını heyecan dolu maceralara sürükleyen büyüleyici bir roman. [b]Katre-i Matem / İskender Pala [/b] Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Pala'nın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol alıyor. İstanbul bu romanda, karmaşası, heyecanı, isyanları, kalabalığı ile lalelere bürünüyor. Öyle ki lale sadece bir çiçek değil, bir yaşayış tarzı, estetik bir tavır, kültürel ve tarihsel bir birikim olarak İstanbul'u, hatta tüm Osmanlı'yı çevreliyor. İstanbul, doğal tüm güzelliklerinin, mimari şaheserlerinin tarihî debdebesi ile beraber lalezarlara, lale yarışlarına, lale şiirlerine bezeniyor; lalelerin şehri, renklerin şehri, yaprakların şehri haline dönüşüyor. [resim=20090416resim-183859G1][/resim] İskender Pala, Katre-i Matem'de usta kalemiyle lalelere bezediği İstanbul'da kavuşup doyulamayan, kavuşulamayıp yakan aşkların elemli ve Osmanlı hallerini de tüm ıstırap ve coşkularıyla anlatıyor. Sevdiğini, aşklarının ilk gecesinde kaybeden Şahin'in macerasını anlatan roman, bu kaybın ardındaki esrarı çözmek için külhanlara, tomruklara, lalezarlara ve hatta Osmanlı sarayına kadar gidiyor. İşte bu yolculuk, okuru hiç ummadığı yerlerde hiç ummadığı maceralarla karşılaştırıyor.Cinayetlerin gölgesiyle giderek gizemli bir hal alan olaylar Lale Devrine nihayet veren Patrona Halil İsyanının yakıcı siyasal çalkantılarıyla birlikte çözülmeye başlıyor. [b]Hafta Sonu / Bernhard Schlink [/b] İşlediği cinayetler yüzünden yirmi yıldan fazla bir süre hapis yatan bir terörist, beklenmedik bir afla serbest bırakılır. Kız kardeşi, artık özgür olan teröristin toplum içine karışabilmesi için ıssız bir bölgedeki metruk bir eve hafta sonu için dostlarını davet eder. Çünkü onların, yeni ve özgür hayatında kardeşine yardım edebileceklerine inanır. Fakat çok geçmeden, artık ellili yaşlarda olan dostları ve çocukları, RAF dönemi ve o dönemin son canlı fosiliyle ilgili düşüncelerini açığa vurur. Ve birdenbire akıllara geliveren bir soru, okuru beklenmedik bir sürprizle karşılaştırır... [resim=20090416resim-183859B6][/resim] Suç ve karmaşa, kefaret ve Alman tarihinin ilüzyonları... Schlink bir biçimde üzerinde durduğu önemli konulara sadık kalıyor. Ancak bu konulara yeni bir bakış açısıyla bakmayı da ihmal etmiyor. Son derece başarılı ve sürükleyici... NE DİNLEMELİ [b]Live In London / Leonard Cohen[/b] [resim=20090416resim-183859C3][/resim] Leonard Cohen'in Londra'da verdiği efsanevi konserin kayıtları "Leonard Cohen - Live In London" albümü ile bu sonunda müzikseverlerle buluşuyor! Bu albüm, sanatçının 2004 yılında yayınlanan 11. stüdyo albümü "Dear Heather" albümünden bu yana yayınlayacağı ilk albüm olacak.DVD ve 2CD olarak iki ayrı şekilde yayınlanan olan bu albüm sanatçının 12 Temmuz 2008'de Londra O2 Arena'da verdiği konserin canlı kayıtlarından oluşuyor. [b]Nina de Fuego / Concha Buika[/b] Geleneksel copla şarkılarını flamenko, caz ve rumba ritimleri ile birleştiren, Afrika'dan sürgün edilen ailesinin köklerini Afro-Küban ritimleriyle buluşturarak, çağdaş İspanyol ve Latin müziğinin melankolik aşk şarkılarının yeni sesi olan Buika, flamenko geleneğiyle cante tarzını cazla daha yükseğe taşıyor. [resim=20090416resim-183859B2][/resim] "Ben bir Afrikalıyım ve Afrikalı müzik eğitimi almaz" diyerek yeteneğinin köklerinden geldiğini açıklayan sanatçı caz, funk, flamenko ve copla'yı ince bir ustalıkla birleştiriyor ve neo-soul diyebileceğimiz bir tarzda buluşturuyor. [b]İle / Cenk Erdoğan Trio[/b] Zamanın dışında kalmak istediğimiz anlarda, gözlerimizi kapatıp dinlemek istediğimiz albümler vardır. Kulak kesildiğimiz boşluklar, tanıdık melodiler içine çeker bizi... Ve bir parçası olmaya başlarız dinlediğimiz müziğin. [resim=20090416resim-183859A4][/resim] İle öyle bir albüm.. Sessiz ama derinden.. Keyifli bahar akşamlarının dinginliğine uygun.. Bir kadeh kırmızı şarap, güzel bir kitap ve ile.. Bayılacaksınız..