YILBAŞI GECCESİ NE YAPTINIZ?

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-01-2004 10:48
İşte 2003’te geçti, yılbaşı da.. Peki yılbaşı geccesi ne yaptınız? Vallahi ben evdeydim. Anne-baba, çoluk-çocuk, dostlarla hep beraber evdeydik. Geccenin ilerleyen saatlerinde çıkar şöyle bir Nişantaşı sokaklarını dolaşır, sonra Avantgarde, Redroom, Braseri yaparız dedik ama nerde? Yaşlandık artık, eve girdik mi çıkamıyoruz. Eee, evde uzak olunca Beykoz Acarkent’ten şehre in, tekrar geri dön, oooohhh. Olmuyor işte. Ertesi gün öğleden sonra çocuklar başımda, ‘Ba..ba lüt..fen bizi Ulu..dağ gö..tür’ cümlesini koro halinde söylüyor. Kurtulmak imkansız, ee ne yapalım başa gelen çekilir diye yataktan kalktık ve kendimizi biranda Uludağ yolunda bulduk. Yollar çok sakindi.Yeni yılda trafik cezalarının artmasıyla birlikte, özellikle 34 plakalı araçların gerçekten yavaş araç kullandıklarına şahit oldum ve çok mutlu oldum. Seferihasar’dan feribotla Topçular’a geçtik ama feribotta büfe hizmet dışı kalmıştı. O güzelim tostlarından yiyemedik. Akşam 20.00 gibi, Uludağ Ağaoğlu Oteli’ne gelmiştik. Uludağ denilince akla ilk gelen isim artık Ağaoğlu oluyor. 20 tane süper lüks odası da var. Salon-salomanje odalar. Bir tanesini tuttuk ve hep beraber kaldık. Uludağ’ın geneli yılbaşı için beklenen gibi değildi. Oteller geçen yıllara nazaran odalarını tam olarak dolduramamıştı. Ağaoğlu Oteli ise her zamanki gibi kendine has aile müşterisiyle çok güzeldi. Tam bir aile oteli gerçekten. Özellikle çocuklu aileler için ideal. Günün 24 saati yemek var, hamburger, mantı, işkembe çorbası var. Ve her şey fiyatın içinde. Uludağ’ın kayak pistlerinin neredeyse tamamı Ağaoğlu’na ait. Ve bu yıl tek bilet uygulamasına geçmişler. Yani Ağaoğlu kayak bileti ile tüm pistlerde dolaşabiliyorsunuz. Ve Ağaoğlu müşterisi iseniz yüzde 50 indirimli ödüyorsunuz. Çocukların baskısının yanında Uludağ’a gelmem de gerekiyordu. Birincisi, Cüneyt Kurt Club Belvü’yü açtı. İkincisi Emre Ergani her zamanki gibi Havana Mountain’i devam ettiriyordu. İlk gecce Cüneyt Kurt’un Club Belvü’süne gittik. Manyak bir yer yapmış. Uludağ’da hiç bu kadarını beklemiyordum. Büyük Otel’in hemen karşısındaki eski Belvü tesislerini bu sene Ağaoğlu satın aldı. İşletmeciliğni de Cüneyt Kurt’a verdi. Kurt da öyle bir yer yapmış, öyle bir mönü koymuş ki, sanırsınız Mirror. İki katlı Club Belvü hem restoran, hem gecce kulübü. Çok keyifli bir akşam geçirdik Club Belvü’de. Ergun Gürsoy, eşi, oğlu, Arte Çelik, Naim Bilol ve arkadaşları, Ömer Kızıl ve grubu, Sönmez’in çocukları, Uludağ’da kimi ararsanız Club Belvü’deydi. Çok kısa bir zamanda Uludağ’a böyle bir mekan kazandırdığı için Cüneyt Kurt’u tebrik ediyorum. Ertesi gün Emre Ergani’nin Havana Mountain’nına Cüneyt Kurt’la birlikte gittik. Uludağ’da böyle modern, böyle sıcak bir mekanı ilk yaratan Emre Ergani dostlarıyla oturuyordu. Havana Mountain da doluydu. Ozan Şer ve eşi vardı. Cüneyt Kurt ile Emre Ergani’nin dostluğu çok hoşuma gitti. Bir takım ortak plan yapmaları, Uludağ için iyi şeyler düşünmeleri çok hoştu. Keşke tüm işletmeciler böyle olsa! Uludağ’a kararsız ve ani gelişimiz gibi, dönüşümüz de aniden oldu. Cumartesi öğleden sonra ‘Hadi gidiyoruz’ dedim, başta eşim olmak üzere, çocukların yüzünü görmeliydiniz. Pazar yoğunluğu olmadan, Cumartesi gündüz sakin sakin İstanbul’a, evimize döndük. Uludağ’ı anlatmaya yarın devam edeceğim efendim. Ayrıca Kill Bill ve Bir Zamanlar Meksika’da filmlerine de geçirmeden edemeyeceğim.