Soho House İstanbul’da neler oluyor?

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 18-11-2015 16:03
Türkiye’de uygulanan ve başarılı olan ilk üyelik sistemiyle hizmet veren Soho House neredeyse birinci yılını dolduracak ve ben henüz iki kez gitme fırsatı bulabildim. Tabii İstanbul’da dursam gideceğim de, yerimde durduğum yok ki.. Miami’deki Soho House'a daha çok gidiyorum.. Peki, Miami ile İstanbul arasındaki fark nedir? Bizde tamamen olay, “Ben Soho House üyesiyim” diye hava atmak, sınıf atladığını sanmak! Bizde tamamen çok şık kıyafetler, marka çantalar, ayakkabılarla gelip, etrafa caka satmak! Bir de maalesef, görmemişin cep telefonu olmuş durumu var Soho House İstanbul’da! Telefonla konuşmak, fotoğraf çekmek yasak kardeşim, yasak işte! Garson uyarıyor, moda dergisinden fırlamış marka kadın, hala telefonla konuşuyor, fotoğraf çekiyor, snap chat atıyor. “Bak ben Soho House’dayım” diyor etrafına!! Oysa Soho House, her türlü teknolojiden uzak, huzurlu sohbetlerin, huzurlu keyfin yaşandığı bir yer.. Asla takım elbiseyle gidilmeyen, çok rahat bir kıyafetle mutlu olunabilecek bir yer.. Ama her zaman olduğu gibi her şeyin suyunu çıkarmayı çok seviyoruz maalesef! Tabii Soho House İstanbul’da bazı durumlar da Türkleşmiş! Mesela Cuma akşamı gittiğimde, adım atacak yer yoktu! THY’nin neredeyse bedava kart dağıttığı CIP salonuna benziyordu! Oysa böyle nezih ve para verilerek üye olunan bir mekanın, üye sayısına göre hareket etmesi gerekiyor. Yani ben para vererek üye olmuşsam, ne zaman gidersem gideyim oturacak bir yer bulabilmeliyim. Haftaiçi bomboş, hafta sonu ise tıklım tıklım.. Bizdeki üyeler, Soho House’a sadece kulüp muamelesi yapıyorlar! Oysa orası bir sosyal kulüp, gecce kulübü değil! Soho House İstanbul’da, ya çok fazla ve gereksiz üyelik yapıldı ya da çok fazla misafir kabul ediliyor! En kısa zamanda bu hafta sonu olayına bir çözüm bulmalarını diliyorum. Yemekler şahane, servis şahane.. Ama yemek tabaklarında eski havası yaratılsın diye köşelerinin elle kırılmış olması iyi değil! Telefon konuşması yasakken, servis bardaklarının alındığı dolap kapaklarının pat-küt diye kapatılması hoş değil! Kebapçılarda olan pavyon rengi yansıtan ısıtıcılar hiç hoş değil! Ben bu eleştirileri bu tip özel yerleri ve kaliteyi sevdiğim için yapıyorum. Soho House’un İstanbul’a çok yakıştığını düşünüyorum. Bu arada Lucca’dan transfer olan Kulüp Müdürü Bahadır Gürceer, Soho House İstanbul’dan ayrılmış. Sebebini bilmiyorum ama hayırlısı olsun belki Lucca’ya geri döner..