KADIN MİLLETİNDEN KORKULUR!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 15-11-2005 13:41
Bu kadın milletinden korkulur vallahi.. Amannn.. Bazen ne cadı oluyorlar, ne şirret, ne durdurulamaz oluyorlar! Gözleri karardı mı, dünyayı görmüyorlar! Aşk yaşıyorsun, aynı yatağı paylaşıyorsun, yiyor, içiyor, sevişiyor, geziyor, tozuyorsun ama bir gün "Beni dövdü" diye tam sayfa röportaj verip ortalığı karıştırıyor, güya erkeğini rezil ediyorsun! Şimdi bu kadınlık mı? Yetmiyor, ateşin içine bir de yakın bir kız arkadaşını çekip, "onunda sevgilisi çenesini kırmıştı" diyor ve kendine yalandan destek buluyorsun! Oysa olayda can alıcı ve cevapsız sorular var; -Yedi ay yaşadıktan sonra neden şimdi dövdüğünü açıklıyorsun? -Madem dövüyor, neden beraber yaşıyor, ayrılmıyorsun? -Berrak Tüzünataç'ı, röportajına neden alet ediyorsun? Tabii, şiddete, özellikle çoluk-çocuk ve kadına olan dayağa karşıyım.. Burada dövdüğü iddia edilen tarafın avukatlığını da yapacak halim yok.. Eşim gibi olaya, kadınsı ve duygusal yaklaşmam da mümkün değil.. Hep diyorum, 26 yıldır görmediğim "reklam manyaklığı" kalmadı.. (Ebru Gündeş bile ilk çıktığında ölen babasının mezarının başında poz vermişti! Sonradan babasının ölmediği ortaya çıktı ve sarıldılar, manşet oldular!).. O yüzden sanat camiasındaki olaylara biraz daha gerçekçi yaklaşmaya ve deşmeye ve düşündürmeye çalışıyorum.. Tamam, eşim Gül demiş ki, "Hiçbir kadın gururunu reklam için ayaklar altına almaz".. (Hayret ilk defa Gül'ün Dikeni, Gül'ün Şekeri olmuş!).. Okey. Tamam.. Peki, kadınlar neden dayak yediği erkeğin kıçının dibinden ayrılmazlar? Neden, aradan zaman geçince ve bomba bir röportaj verdikten sonra savcılığa suç duyurusu yapma ihtiyacı hissederler? Neden dövüldükleri gecce karakola gidip şikayette bulunmazlar? Neden, başka bir kız arkadaşını da izni olmadan kendi olayına alet ederler ve "çenesini kırdı, kösele ayakkabı ile yüzüne bastı. Elmacık kemikleri yanlış kaynadı" gibi magazinsel ve gizemli bir hikayeyle kendi hikayelerini gündem yaparlar? Sondan cevaplayalım mı? Son zamanlarda Berrak Tüzünataç'ın kendisinden daha fazla gündeme gelmesi, sinema filmleri ve reklamlarda oynuyor olması olabilir mi? Murat Aslan dövdü diyelim.. Peki ya diğer erkekleri? Onlarda dövdü değil mi? Peki o zaman Deniz Akkaya dayak yiyip yiyip, yine kendisine dayak atan sevgililerine neden geri dönüyor? Alican Ulusoy mesela.. Murat Aslan mesela.. İkisininde dövdüğü iddia ediliyor ve ne tesadüfki Deniz Akkaya ikisinden de ayrıldı ve ikisine de geri döndü! Deniz Akkaya'nın bu dayak merakı nereden geliyor? Tabii ki dayağa ve şiddete karşıyım.. Ama lütfen olayları karıştırmayalım.. Bu olayın "aileiçi şiddet"le uzaktan yakından alakası yok. Bu "alışkan sanatsal şiddet"tir.. Ülkemizin en anlı-şanlı kadın döven insanı İbrahim Tatlıses'ti.. Oysa ne Tatlıses'ler varmış da haberimiz yokmuş! Tabii, madalyonun diğer tarafında ise ilginç bir şey ortaya çıkıyor.. Böyle erkeklere müstehak.. Biraz ünlü güzellerle çıkmak, bereber olmak için neredeyse şeylerini yırtanlara da ders oluyor bu olaylar.. Acı acı yemenin, acı acı şeyi vardır değil mi? Sen ekrandaki güzellerle olursan, sonunda böyle rezil de olabilirsin. Kadın çıkar bir televizyonda "gay'di" der, olur biter.. Baksen o zaman rezilliğe.. O yüzden, Deniz Akkaya'nın sevgilisinden tokat yediğini dayanamayarak açıklaması, açıklarken de yanında diğer kız arkadaşı olan Berrak Tüzünataç'ı da alet etmesi ilginç oldu! Playboylara ders oldu!