GELENEKSEL KEBAP KÜLTÜRÜNÜN 5 YILDIZLI SUNUMU: KAŞIBEYAZ BOSPHORUS

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 24-07-2012 19:15
Geleneksel Türk mutfağı yapısına sahip olan Kaşıbeyaz, yeni restoranda kullanılan ve 21. yüzyıl esintileri taşıyan mimari detaylarla daha çağdaş bir görünüme kavuşturulmuş. Girişteki ana salonda ailenizle tadı damağınızda kalacak bir et keyfi yaşarken, ikinci kattaki 100 kişilik açık ve kapalı alana sahip salonda ise boğazın esintisini derinden hissediyorsunuz. Üçüncü katta yine 100 kişilik açık, 100 kişilik kapalı alana sahip olan VIP salonda, misafirlerini yine üst düzey kalite ile ağırlayan Kaşıbeyaz Bosphorus’un dünyaya nam salmış lezzetlerini Cesur Usta’dan dinledik.. [resim=20120724resim-185442C6][/resim] Cesur Usta, ‘Lezzetlerimizin sırrı doğallıktır.. Ama her zaman her şey çok güzel olmaz.. Her şey çok güzelse bir yerde bir hata vardır.. O yüzden beni tanıyan müşterilerime hep, ‘beni eleştirin ki, lezzetlerime lezzet katayım!’ diyecek kadar iddialı bir usta.. [b]Neler yaptınız daha önce? [/b] Ben 1973 yılında Gaziantep’de doğdum. Yaptığım meslek baba mesleğidir. Çeşitli yerlerde çalıştım. 17 yıldır Kaşıbeyaz bünyesindeyim. Florya’da başladım, daha sonra Yeniköy açılınca buraya transfer edildim. İşimi de çok severek yapıyorum. [resim=20120724resim-185442F2][/resim] [b]Kaşıbeyaz’la buluşmanız nasıl oldu?[/b] Kaşıbeyaz’la buluşmam askerden geldikten bir sene sonra oldu. Ahmet Bey’in oğlu Murat beni Kaşıbeyaz’a aldırdı. Ben ilkten istememiştim. Ama ısrar ettiler, biraz emrivaki oldu; iyi ki de olmuş, Hiçbir zaman pişman olmadım. Çok da iyi oldu. [b]Pek biraz Kaşıbeyaz’ın mutfağından biraz bahsedelim. Nasıl bir mutfak?[/b] Kaşıbeyaz’ın mutfağı Güneydoğu mutfağı. Titizlik ve temizlik her zaman ön plandadır. Gıdalarımızın çoğunu Güneydoğu Gaziantep’ten getiririz. Kuru bakliyatından tutun baklavasından ununa, fıstığına kadar. Ahmet Bey bu gibi şeylerde çok titiz. Ttiz davranmasının en büyük sebebi lezzet kaybı olmasın diye. Bütün ustalarımız kalifiye ustadır. Seçmedir. Kaşıbeyaz’a çok usta gelip gitmiştir. Ama kalanlar sayılı kişilerdir. Kaşıbeyaz 1987’de Florya’ya açtı. Daha önce de Aksaray’daydı.. Yıllarca başarıyla katlanan bir lezzet yolculuğumuz var bizim bu neden de burada çalışmaktan gurur duyuyoruz. [resim=20120724resim-185442E7][/resim] [b]Sizin lezzetiniz dillere destandır. Lezzet sırlarınız ne?[/b] Bizim lezzet sırrımızın en büyük özelliği Güneydoğu Mutfağı olmamız ve dünyaya hitap etmemizdir. Bugün bir baklavamız, sulu yemeğimiz, ekşili yemeklerimiz, yoğurt yuvalamamız, içli köftemiz, çiğ köftemiz her şey özenilerek hazırlanıyor. Yemeklerimizin hammaddesinde asla kimyasal madde yoktur. Bütün her şey doğaldır. Çünkü Ahmet Kaşıbeyaz en dikkat ettiği şey doğallıktır. O Florya’daki arazi 26 dönüm ve Ahmet Kaşıbeyaz orayı neredeyse yoktan var etti.. Yapmadığı bahçıvanlık da kalmadı. Baharat olarak zengin mutfağımız var. Mönümüzde hemen hemen 2-3 çeşit Gaziantep yemeği vardır, kebap hariç. Evde kendi yaptığımız yemekleri de mönüye ekliyoruz zaman zaman. [b]Bu dönem burada en fazla hangi yemekler tüketiliyor, ne yeniyor?[/b] Biz et restoranı olduğumuz için tabiî ki de en ön planda olan et. En fazla et tüketiliyor. İçli köftemiz Yoğurtlu yuvalamamız, Analı kızlı dediğimiz ekşili köfte, çiğ köfte bunlar çok revaçta. [resim=20120724resim-185442A5][/resim] [b]Ramazan’a özel neler yaptınız?[/b] Ramazan’a özel olarak kahvaltı türünü biraz geniş tuttuk. Bunun yanında 4 çeşit et verdik. 4 çeşit eti de ortaya getirip soğutarak yemek değil de, sıra servisiyle, garnitürle beraber, sıra sıra her etin arasına 3 dakika koyarak sunduk. İnsanları şişirmeden her şekilde lezzetleri denettirmeye çalışıyoruz.. [b]Peki Kaşıbeyaz’da farklı bir lezzet de deneyecek misiniz, alışkın olunmayan bir lezzet?[/b] Beni tanıyan müşterimiz ‘biz sana bırakıyoruz sen ne yaparsan yap’ diyor. Benin kendime has lezzetlerim vardır. Çok da teşekkür alıyorum bu konuda. Memnun oluyorlar. Ben de ‘eğer rahatsız olduğunuz bir şey varsa bana söyleyin ki ben kendimi geliştirebileyim.’ Diyorum. İnsan şikayet olmazsa kendini geliştiremez. Çünkü her şey iyi olmaz. Her şey iyi olduğu zaman bir yerde hata vardır. Beni bilen müşteriye ‘çok güzel olmuş’ demeyin diyorum. Şikayete kesinlikle karşı değilim. Kendimi daha çok şikayetle daha iyi geliştiririm. Böylelikle lezzetine lezzet katarım. Her şeye teşekkür olmaz. [b]Sektörü nerede görüyorsunuz?[/b] Sektörümüzde bu ara çok açılım oldu. Tabiri yerindeyse işi bilen de var, bilmeyen de. Ben işçi olarak ürperiyorum. Şu an bir miktar param dahi olsa iş yeri asla açmama. [resim=20120724resim-185442E6][/resim] [b]Neden ürperiyorsunuz? Sizi korkutan nedir?[/b] Her gün bir yer açılıp kapanıyor. Bu beni çok korkutuyor. Herkes gıda sektörüne gireyim, param var açayım bir yer çalıştırayım diyor ama bu işler o kadar kolay değil. Bugün bir Ahmet Kaşıbeyaz bu yerlere kolay gelmemiş. Tırnaklarıyla kazıyarak gelmiş bu yerlere. Çok çileler çekmiş, gecce evine gitmemiş, hanımı gelmiş bulaşık yıkamış. Kolay değil yani.. Madalyonun öbür tarafı farklı. [b]Bu işte başarılı olmanın temel 5 maddesi nedir size göre?[/b] Çok güzel kadronuz olacak. Güvenebileceğiniz eli yatkın insanlar. İş ahlakı en önemlisi. Elinin lezzetine güvendiğiniz insan olursa hiç dönüp arkanıza bakmanıza gerek yok, başarılı olursunuz. Bugün en iyi ustayı getirirsiniz iyi de maaş verirsiniz ama adam üç gün sonra bırakır gider sizi. Bu sefer Kaşıbeyaz, Kaşıbeyaz olamaz. Orta halli bir adam getireceksiniz benim gibi, çalış meydan senin diyeceksiniz. Ama benim gözüm doymuşsa çalışmam çalıştırırım. Ben okullu olmadığım için otellerde çalışma imkanım olmadı. Ben hep söylüyorum bizim gibiler otellere gidip çalışmış olsa otelciler işi bırakır. Böyle bir çalışma yok diye. Yani biz tabiri caizse çekirdekten yetmeyiz. Okullu değil. Bana soruyorlar. Ne mezunusun diye.. Yüksek ilkokul diyorum.. Neden yüksek diye soruyorlar, okulun duvarları yüksekti diye cevap veriyorum. Şaka bir yana tabii ki eğitim şart ama bizim o zamanki şartımıza uymadı ya okuyacaktın ya çalışacaktın. Ben çalışmayı seçtim. Babamın mesleğini çok seviyordum bunu seçtim. [resim=20120724resim-185442B8][/resim] [b]Türk şeflere yeteri kadar önem verildiğini düşünüyor musunuz? Hak ettiğiniz değeri görüyor musunuz?[/b] Ben fazla medyatik değilimdir. Sevmiyorum da zaten çok göz önünde olmayı. Bizim Türk milletinde yabancı her zaman ön plandadır. Futbolda da mutfakta da hep yabancılara çok değer veriliyor. Biz ellerinde hazırız acaba ondan dolayı mı böyle, ben de çözemiyorum. [resim=20120724resim-185442E2][/resim] [b]Ne yapmak gerekiyor peki Türk şefleri ön plana çıkarmak için sizce?[/b] Yarışmalar yapılıyor mesela. Aslında bunlar da bizi ön plana çıkarıyor. Bu yarışmaların devam etmesi lazım. [b]Nasıl buluyorsunuz peki? Yarışmadan sonra bir yere gelebileceklerine inanıyor musunuz? [/b] Ama işte maalesef o işlerde temel yok. Oturup temel eğitim verecek bir insan yok. Puan vermeyle olmuyor bu işler. Jürideki Ayşe Fatma’nın beğenmesiyle olmuyor. Onları tüm halka sunmalı, halk kararını vermeli 3-5 kişiyle olmaz. Jüriden önce halk beğenmeli. Jüriyle sevmiyorum ben bu işi. Jüriye inanmıyorum. [url=http://www.geccemekan.com/mekan-kasibeyaz]kaşıbeyaz'la ilgili daha fazla bilgi için tıklayın.. [/url] [b]Fotoğraflar: Nuriye Kırma [/b]