DORİTOS'UN AYIBI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 11-12-2004 10:00
"O yüzden beyin ölümü gerçekleşen ve organlarıyla ikinci perdeyi açan Eren Uluergüven'in oynadığı reklam filminin yayından kaldırılması lazım. Ya da reklam firması Eren'in adını yaşatacak bir kampanya başlatsın.. Onun adına tiyatro açsın ve o tiyaroda yeni tiyatrocular yetişsin.. İşte o zaman ben o reklamı ayakta alkışlarım." diye bir yazı yazmıştım. Bu yazımı okuyan, dostum-arkadaşım Olcayto Ahmet Tuğsuz da, "Ben de bu fikri AYAKTA ALKISLARIM . O sirketin de sana bu fikir icin tesekkur etmesi lazim. ISTE HALKLA ILISKILER nosyonu budur. Yalnız bunun Turkiye sartlarinda gerceklesmesi biraz zor olacagindan, belki de konservatuarda okuyan ama mali durumu zayif yetenekli genclere burs seklinde de olabilir. Ya da bir cok yetenekli ama imkanlari kisitli tiyatro gurubu var. Bir secici kurul bunlar arasindan birini secerek onlara sezonluk sponsor olabilirler." diye bana mail atmış. Ama dünkü Kelebek ilavesinde "Ailenin izniyle reklama devam" diye bir manşet görüp haberi okuyunca sinirlerim bozuldu. Doritos salsa sos reklamlarının yayından kaldırılmasının düşünülmediğini belirten şirket yetkilileri, "aile isteseydi reklamı kaldırabilirdik. Ama ailenin onayıyla reklamlarımız yayınlanıyor" demişler. Bu açıklama doğru mu, değil mi bilemiyorum. Yani gerçekten aile onay verdi mi, vermedi mi bilmiyorum. Haberde yazıldığı gibi aile onay verdiyse durum vahim! Eren'in kendisinin bile seyredemediği reklam filmlerinin devam etmesinin onaylanması karşısında aile reklam şirketinden hiçbir şey istemedi mi? Bu biraz acımasız bir sorgulama oldu ama çok üzüldüğüm ve taktığım için soruyorum. Evet, aile reklamların devam etmesi için bir şey istemeden mi onay verdi? Bunun açıklanmasını istiyorum. Eren tiyatroda talihsiz bir kaza sonucu öldü. Organları başkalarına hayat verdi. Peki ya talihsiz ölümü neden başka tiyatrocu gençlere maddi veya manevi destek olamadı ki? Oldu da haberimiz mi yok? Reklam şirketleri, reklamı yapılan firmalar, milyonlarca dolar harcıyorlar bu reklamlara. Eren'in kendisinin bile seyredemediği reklam filmi de o şirkete milyonlarca dolar kazandırdı, kazandıracak. "İşte o marka" diye.. Acı ama gerçek bu.. Peki Doritos, Eren'in adına herhangi bir adım attı mı, yoksa başsağlığında başka şeyler mi oldu? Aile, "Böyle acı bir günde bunu düşünmedik" mi diyecek veya ne diyecek? Ben de merak ediyorum, benim gibi düşünenlerde... Reklam şirketi acılı aileye, "reklam filmine devam edebilir miyiz?" diye sorduklarında, "Tabii devam edin ama her yıl, 5,10,15,20 gence tiyatro bursu açın. Açın ki Eren'imizin ruhu yaşasın" diyemedi mi? Ya da demediler mi? Ya da dediler de reklam şirketi "hayır" mı dedi? İşte bunların açıklanması lazım. Eren, hayatının baharında, tiyatro sahnesinde başına tabela düşerek öldü. Talihsiz ve acı bir ölüm... Ama sonuç olarak Eren öldü. Belki onun sayesinde binlerce Eren yetişebilir, yeşerebilir. Tarkan'a, Cem Yılmaz'a, vs. sanatçılara milyon dolar harcayan firmalarda hayatlarında ilk defa hayırlı bir iş yapmış olurlar. Hayatımız kampanya oldu! Hayatımız avantaj oldu! Wold Kart'a 12 taksit, Bonus'a 20 taksit, yılbaşı bileti bilmem ne kartından, bugün al 2005'te öde gibi bir çok kampanya var şu anda.. Kim ne veriyor, kim daha çok veriyor takip etmenin imkanı yok.. Bu indirim ve avantaj kampanyalarını takip etmek için 500 milyona maaşlı adam tutup çalıştırsak tam avantajlı yaşayabiliriz vallahi. "En iyi avantayı kim veriyor, kim daha avantajlı"yı takip eden biri olsa süper yaşarız. Şu anda o kadar çok kampanya var ki, karman-çorman oldu. Takip etmenin imkanı yok. Aklınızda olsun. Ben böyle kampanyaları takip edecek birini arıyorum. 500 milyon maaş verebilirim. Zaten en iyi kampanyayı takip ederse 500 milyon lirayı fazlasıyla çıkartabilir!