YAZIK BU İSTANBUL’A..

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 30-11-2006 12:16
Zaten İstanbul trafiği felç, bir de Papa çilesiyle tam bir felaket oldu. Nereye gitseniz polis barikatı var ve yollar kapalı.. İstanbul Emniyet Müdürü, "İki gün insanlar trafiğe çıkmasın" diyebiliyor! Bu açıklamanın İbo'nun "Urfa'da Oxford vardı da okumadık mı?" açıklamasından farkı ne acaba? Yazık bu İstanbul'a, İstanbulluya.. İstanbul trafiğine devlet el koymuş! Artık ne olacaksa! Herhalde yollar, kadınlar ve erkeklerin kullanacağı yollar olarak ikiye ayrılır! Ya da en azından şimdilik deneme maksatlı sadece bir güzergah haremlik-selamlık olur. Tıpkı "Kadınlar Parkı"nda olduğu gibi.. Tıpkı "Kırmızı Bölge" çalışması gibi.. Ufak ufak, tepkileri ölçü ölçe!! Ah, ahh.. Bu ülkenin şehir planlamacıları, profesörleri, tasarımcıları, mimarları nerede? Yok mu şu İstanbul'u düzenleyecek bir baba yiğit mimar? Var ama düzenletecek yok! Dün Sultanahmet Adliyesi'ndeydim. Sağolsun Ceyla Gölcüklü Hanım beni Uçankuş'taki yorumlarındam dolayı dava etmiş. Onun sayesinde ne zamandır yemediğim Sultanahmet Köftecisi'ne uğrama fırsatı yakaladım. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Söylemesi ayıp ama tam 2,5 porsiyon köfte ve üstüne de helva yedim. Daha doğrusu bir köfte manyağı olan avukatım Ömer Durak'ın zoruyla yedim. Ama süperdi. Zaten davalarda Sultanahmet Köftecisi, cenazelerde ise Nişantaşı'ndaki Komşu Kebap'a uğramadan edemiyorum. Savcıya ifademi verdikten, yaptığım yorumların hakaret içermediğini ve özel hayatı deşifre etmekle ilgisi olmadığını anlattıktan sonra bir ara Sultanahmet'te dolaştım. Harika yerler, muhteşem yerler.. İnanın buraları yabancıların elinde olsa uygarca düzenlenirdi. İstanbul'da herkes evinin önüne kadar arabayla gitmek istiyor. Oysa belli yerleri trafiğe kapatacaksın. Her iki duraktan bir tanesini kaldıracaksın. Metro'nun olduğu yerlerde otobüs ve minübüsleride yok edeceksin. Gibi, gibi, gibi.. Bu konuları 1979 yılında girdiğim Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki derslerde konuşuyorduk. Kulakları çınlasın Strictur hocamız Ercüment Tarcan, o zamanlar İstanbul trafiğine takmıştı ve bunları anlatıyordu. Ama kimse dinlemiyordu. Düşünün 1979-2007'ye giriyoruz.. İstanbul tam kitlendi.. Hala bir şeyler yapılmazsa 5-6 ay sonra trafikte durma noktasına gelineceğine inanıyorum. Ee, o zaman bir önlem almaya başlarız. Ne demişler, Türk'ün aklına ya s...rken, ya da kaçarken gelirmiş.. İki ileri, bir geri.. Anca gidersin..