İSPANYA'DA ŞARAP VE YEMEK!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 04-05-2004 12:04
İspanya'da, televizyonlarda boğaların insanları ezdiği, havalara fırlattığı, boynuzlarıyla hastanelik ettiği sokakları gezdim.. Boynuz izlerini, solmuş kan lekelerini gördüm.. İspanya'da, Fiesta'nın yazarı olan (Güneşle doğar) Hemingway'ın romanını yazdığı oteli gezdim, bira içtiği cefe'de bira içtim. Ava Gardner'ın, matador sevgilisiyle dolaştığı Plaza Del Castillo'da dolaştım.. Üzüm bağlarında yürüdüm, en güzel şarapları içtim, en güzel yemekleri yedim.. Barajas, Bodegas Blason, Lerma Köyü, Burgos, Logrono, Pamplona gibi birbirinden ilginç yerleşim birimlerini dolaştım, keyif çıkardım. Cumhuriyet'ten Ali Sirmen, Sabah'tan Ali Esad Göksel, Hürriyet'ten Mehmet Yaşin ve Figen Batur, Gusto'dan Mehmet Yalçın, Pegasus firmasının sahibi Erdal İlicali, Bülent Ronay, Emin Alp Altınay, Selçuk Şamlı, Şarabi'nin sahibi Gökhan Safkan ve İthalatçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Melahat Özhan'la birlikteydik İspanya'da.. Amaç, Pegasus firmasının Türkiye'ye getireceği İspanya şaraplarını tatmak.. Herhalde hayatım boyunca içeceğim şarabı bu dört gün içinde içtim.. Bir öğle yemeğinde 19 şişe şarap içildiğini söylersem hesap doğru çıkar değil mi? Sadece öğlen yemeğinde 19 şişe kırmızı şarap içmiş yukarıdaki grup.. Eee, ekipte ünlü gurmeler olunca bir şişe gidiyor, başka bir şişe geliyor.. İçildikçe içiliyor ve işin en kötüsü İspanya'da insanlar saat 22.00'de akşam yemeği yiyor.. İlk gecce saat 23.30'da kuzu kapama yedik ama inanılmazdı. 22 günlük ağzına ot değmemiş süt kuzu fırında pişirilmiş. Mükemmeldi. Ali Sirmen, Mehmet Yaşin ve Mehmet Yalçın yiye yiye, anlata anlata bitiremediler süt kuzuyu.. İspanya'da aklımda kalan tek şey, kırmızı şarap ve yemek.. Sürekli yiyor ve içiyorduk. Sabah, öğlen ve akşam.. Önümüzde 10 şarap bardağı, sürekli degitasyon yapıyorduk. Tabii ben yapmıyordum, ünlü gurmeler yapıyordu. Bir yudum ondan, bir yudum bundan tadıp, eveliyorlar, geveliyorlar, evirip, çevirip sonra da tükürüyorlar.. Bütün gezimiz böyle geçti.. Bir de Ali Sirmen ağabeyimizle ilk seyahatimdi bu. Çok sevdim kendisini.. Sürekli eşi Mine Hanım'dan bahsetmesi ise çok hoşuma gitti. "Mine olsa şöyle yapardı, Mine olsa böyle yapardı" dedi durdu Ali Sirmen.. Ben itiraz edince de bana nasihatlar verdi; Hayatta bir Allah'ın, doktorun ve karının yasakladığı her şey mükemmeldir oğlum" dedi. Daha sonra da "Makbul erkek karısı tarafındqan giydirilen, başka kadın tarafından soyulan erkektir" diye devam etti. Ali Sirmen'in her lafını oturup beş dakika düşünmek lazım. Sonra da karşısında oturan Hürriyet Yazarı Figen Batur'a "bir cümle daha söylersen sana aşık olabilirim" dedi ve benim gözümün içine baktı. Yazacağımı anlamış olacak.. Ali Esad Göksel Bilbao'ya geçti, Figen Batur ise Madrid'de kaldı. İki fireyle İspanya'dan döndük.. Daha bitmedi.. İspanya maceraları ve fotoğrafları yarın bu köşede olacak!!