AYSUN-EMRE-FATİH AKSOY!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 25-04-2005 11:13
Aysun Kayacı'nın Emre Aşık'tan ayrılma sebebinin Fatih Aksoy olduğunu görünce, yine yazı arşivime bakmak geldi içimden! Daha önce Fatih Aksoy'la ilgili böyle aşk-meşk işleri yazmış ve "yakışmıyor" demiştik. Program sunucusu yaptığı, dizilerde oynattığı bayanlarla gönül eğlendiren Aksoy, daha önce de Meltem Ören adlı mankenle ve ismi lazım değil bir çok ünlüyle ilişki yaşamıştı. Şimdi de Aysun Kayacı ile birlikteymiş. Allah için, "Çat Kapı" adlı dizi başlayıp, Aysun Kayacı göğüslerini açınca benim aklıma Metin Akpınar gelmişti! Akpınar'ın günahını almışım, meğerse Aysun Kayacı ile aşk yaşayan Fatih Aksoy'muş! Dizide o kadar belli ediyordu ki, Seray Sever'in "Dadı"daki "aptal sarışın rolü" bu kez, Aysun Kayacı'ya verilmişti. Aynı hikaye, aynı göğüs dekolteleri! Diziye takıldığım zamanlarda "yakında patlar" diyordum. Çünkü Emre Aşık'ı ve çevresini de iyi tanırım. Emre gibi bir adamın, bu göğüslere sesinin çıkmaması mümkün olamazdı. Olmadı da. Sonuçta sesi çıktı çıkmasına ama bu kez karşısında ilişkiye ilk başladığı yıllardaki Aysun yoktu. Toy ve saf Aysun gitmiş, yerine "Ben neymişim de haberim yokmuş" diyen kız gelmişti. Arkasında koskoca, dağ gibi bir adam vardı. Emre'nin parasına, şöhretine artık, ihtiyacı toktu. Zaten Emre de eskisi kadar şöhret değildi! Artık sesini çıkaran, kararlı, hırs çıtasını yükseltmiş bir Aysun Kayacı vardı ve bu kez istediğini alacaktı. Emre'ye "by by", yaptı ve Fatih Aksoy'la yurt dışına tatile gitti. Canım Fatih Aksoy'da o kadar tecrübesiz ki, ne zaman böyle bir ilişki yaşasa hemen yakalanıverir. Havaalanında gazetecilere yakalandı ve artık saklayacak hiçbir şey kalmadı. Magazin dünyasından, bir Emre Aşık-Aysun Kayacı aşkı daha göçüp gitti. Tabii her zaman ki kurallarla.. Büyük balık, küçük balığı yedi! ÖNCE HİZMET! Son zamanlarda televizyon reklamları, insanı aptal yerine koyan mantıkla yapılmaya başlandı. Mesela Digitürk, mesela Bonus kart reklamları! Digitürk, elinde sopalı adamla uydu ve kendi markasını karşılaştırıyor. Yani en aptallar bile anlasın istiyor! Öte yandan Cuma günü Digitürk'te "Truva" adlı filmi izleyeceğim ama "müşteri bilgileriniz merkezimize ulaşmıyor. Lütfen ...... arayın" yazısıyla karşılaştım. Aradım ama neredeyse telefon ahizesini yiyecektim. Tam 23 dakika bekledim. Sinirden bekledim. Ne zaman açacaklar diye bekledim ve açan bayana söylediğimde "çok yoğunuz efendim" cevabını aldım. Aptal reklamlarla müşteri çekmeye çalışan Digitürk gibi son teknolojik sistemleri televizyon üzerine taşıyan firma, maalesef yeterli bir müşteri ilişkileri kuramıyor! Kurmuyor! Türkiye'de zaten, sigortacılar sigorta yaptıktan sonra ortadan kaybolurlar! Digitürk'ü ararsınız bulamasınız! Ya da başka herhangi bir şey satın aldığınız zaman daha sonra ilgilenecek kimseye ulaşamazsınız! Her şey satana kadar bizim ülkemizde! Aysel Gürel ve Deniz Akkaya'nın oynadığı bonus reklam filmi ne öyle? Yani insanları bu kadar aptal yerine koymanın ne alemi var? Ne alaka yani? Aysel Gürel, estetik oluyor ve Deniz Akkaya gibi uyanıyor! Neymiş, biriken bonuslardan yaptırmışmış estetiği! İki-üç köşe yazarı da "süper" diye yazı yazıveriyor, Garanti Bankası da "Ne başarılı reklam filmim var" diye hava atıyor! Körler sağırlar, birbirini ağırlar.