LAİLA KURBANLARI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 17-06-2002 15:10
Kural heryerde aynı kural değil midir? Yani dört tarafı denizle çevrili bir ülkede, denizle içiçe yaşanan bir ülkede hala gemi, yolcu dolu tekneye çarptı, tekne alabora oldu haberleri, yaşanan facialar olabilir mi? Hiç unutmam Çeşme Ayayorgi koyunda Fly Inn adlı inanılmaz mekan açıldığında Hakan Dalokay sahil güvenlikle çok uğraşmış ve koyun girişine boydan boya hat çektirmişti. Gezi tekneleri gecceleri girip kaza yaşanmasın diye.. Peki bu iş niye İstanbul’da, İzmir’de, Antalya’da başka başka uygulanıyor? Neden hala deniz ülkesinde deniz facia haberleri (hem de ne facia) birinci sırada yeralıyor? Dünyanın gözbebeği olan İstanbul boğazının da bir düzeni ve trafiği var.. Sağdan gideceksin yani yukarıdan, yani Kadıköy tarafından Karadeniz’e doğru gideceksin, soldan aşağıdan yani Sarıyer tarafından Ortaköy’e doğru geleceksin.. İstanbul boğazı ile övünüyoruz ama boğazda tur yapan teknelerin ruhsatı var mı, kaptanların ehliyeti var mı diye hiç bakmıyoruz! Laila’nın önünde yıllardır tekneler gelip durur, müzik dinler.. Bunlar çoğu zaman özel yatlar olduğu gibi bazen de tur motorları olur. Bir keşmekeş, karmaşa, dalgalar içinde sallanan tekneler, sadece ve sadece Laila’daki müziği, eğlenenleri görmek için akın eder.. Çünkü, boğazın o bölümünün bir düzeni yoktur. Ama Tansu Çiller’in yalısının 100 açığına kimse yaklaşamaz! Neden, güvenlik.. Peki eğlence merkezlerinin, teknelerdeki insanların güvenliği ne oldu? Laila, Reina vs. yerlere ücreti mekanlara fatura edilmek kaydıyla bir hat çektirirsin.. Ya da deniz kıyısındaki eğlence komplekslerine şart koşarsan.. Teknelerin giriş, çıkışı için bir deniz yolu yaparsın olur biter.. Bunu da sahil güvenlik bilir, sahil güvenlikte boğazdan geçen her gemiye bu bölgeyi uyarır, haritalara konur, çevresindne geçilmez vs. vs. Ne bileyim işte önlem almak istedikten sonra herşey yapılabilir.. Ama yapan yok, yapılsa da uygulayan yok.. Alkollü ve bilinçsiz, ehliyetsiz gencecik kaptanlar, geccenin karanlığında teknedeki ve çevredeki müziğin coşkusuyla koca koca tankerlerle ölüm dansı yaparlar.. İşte birinde de ölüme takılırlar.. Yazık.. Gerçekten yazık.. Ama bu işin Laila ile hiçbir ilgisi yok.. Laila’daki müzik yüzünden öldüler demenin de hiçbir anlamı yok.. Yazık ve ayıp olur.. Hiçbir işletmeci, hiç bir mekan sahibi böyle bir eğlence istemez.. Lütfen artık bu ülkede doğrularla yanlışları karıştırmayalım.. Geliyorum diyen faciları görmeyip, suçu başkalarında aramayalım.. İstanbul artık bir dünya şehri oldu.. Gecec yaşantısı, eğlence sektörü inanılmaz gelişti. Gelişmeyen sadece ve sadece zihniyet.. Bu kadar paranın döndüğü gecce yaşantısında çok güzel önlemler alınabilir, alındırılabilir.. Dört tarafı denizle çevrili bir ülkede bu tip faciaların olmamasını dilemekten başka, önlem almanın zamanının geldiğini hatırlamak lazım.