SEZAR'LA KLEOPATRA!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 01-11-2004 10:46
Dünyadaki cennet gittiğim yer olsa gerek.. Fethiye, Kalemya Koyu... Cumhuriyet Bayramı'ndaki 3 günlük kısa tatil kaçamağı için, Fethiye Hillside'ı tercih ettik. Ve tesadüf ki, Fethiye Hillside'ın kapanış haftasıymış.. Cuma, Cumartesi ve Pazar günü, enfes bir hava ve sıcak denizle bütünleştik. Tekneyle Göcek'e çıktık, masmavi koylarda denize girdik. Ne yazık ki, Beşiktaş karşısındaki 2-1'lik mağlubiyeti Fethiye Hillside'da izleme olanağı bulduk. Mustafa Oğuz, Teoman Demir, Hasan Mengi, Cem Hakko ve Serdar Bilgili'yle beraber izledik maçı.. Tabii, bir Fenerli olarak kahroldum. Hillside'ın bulunduğu Kalemya Koyu gerçekten yeryüzündeki cennet olmalı. Bir koy, konum itibariyle bu kadar mı güzel olur. Bu kadar güzel olan bir koyda, bu kadar doğru mu bir tesis olur? Bu kadar doğru bir tesiste, bu kadar mı her şey dört dörtlük olur? Olmuş işte.. Fethiye Hillside'da her şey dört dörtlük olmuş. Yılların tecrübesiyle turizm alanında gerçekten bir numara Hillside'çılar.. Antalya Su Otel'i henüz göremedim ama dillere destan olduğunu biliyorum. Kalemya Koyu'nu öyle güzel işlemişler ki, birbirinden değişik beach'ler hazırlamışlar. İn ve cin'in olduğu en uçtaki beach, kalabalık orta beach, kayaların üstündeki beach ve su sporlarının arkasındaki saklı beach.. Dilediğiniz gibi güneşlenebiliyorsunuz.. Sabah geç kahvaltınızı Pasha'da alıp, her dakika servis edilen ara öğünlerle akşama kadar bir şeyler yiyip içiyorsunuz.. Mükemmel bir hava, temiz deniz ve nefis bir ortamda tatilin keyfini çıkarıyorsunuz. Verdiğiniz her kuruşun karşılığını mutlaka alıyorsunuz. Keşke şeker Bayramı'nda da açık kalsaydı Hillside.. Ama Hayal (Davran), "Burada soğuk bastırdı mı, dişlerin titrer. Açamayız. Bu hava bile entresan. Biz hiç böyle beklemiyorduk" dedi. Tabii, Hillside denilince aklmıza Hayal Davran geliyor.. İşine öyle hakim ki, tüm müşterilerin isteklerini ekibiyle birlikte anında cevaplandırıyor. Yani böyle bir tesiste tatil yapmak gerçekten huzur veriyor. Hillside'da Cumhuriyet Bayramı için gösteriler düzenlendi, Grup Turkuaz sahne aldı, havai fişekler, beach'te yanan meşalaler çok güzeldi. Gündüz en uzak beach'te "Firavun" adlı kitabı bitirmekle meşguldum. Da Vinci'nin Şifresi, Dijital Kale ve Melekler ve Şeytanlar'ı bitirdiğim için, Firavun'a başladım. Kleopatra ve Sezar'ın ilginç hayatını okuyorum. Tabii bu arada gazetelerde ilginç bir hal alan, İbrahim Tatlıses-Asena olayını da takip ediyorum. İbrahim Tatlıses'le konuşuyorum vs.. Okuduğum kitapla, bu ilginç konuyu birleştiriyorum. İbrahim Tatlıses "Sezar", Asena ise "Kleopatra".. Ne ilginç bir benzetme!! Gazetelerin ve gazetecilerin konuya yaklaşımlarına bakıyorum, Valililiğin davasına gülüyorum, vs.. Denize giriyor, kitabımı okuyor, huzur buluyorum.. Bu huzuru İbrahim Tatlıses ile Asena'nın bozmasını istemiyorum.. O yüzden bu konuyla ilgili görüşlerimi ve Tatlıses'le yaptığım konuşmaları yarın sizlere aktaracağım..