AHLAK POLİSİ ÇAKAR!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 12-03-2002 10:59
Sabah sabah yine sinirlendim. Olacak şey değil.. Sanki dalga geçiyorlar, sanki bilerek yapıyorlar! Gerçekten neden olmasın. Bence de bilerek yapıyorlar ve gündeme geliyorlar.. Yoksa hangi kafa, hangi akıl, hangi ülkesini seven, hangi parti, hangi vatandaş, hangi milletvekili böyle bir açıklama yapabilir ki! Ve de yaptığı açıklamalar arka arkaya olup, hepsi de birbirinden saçma olabilir ki! Yok efendim saraylarda, tarihi yerlerde defile yapılması yasaklansın. Yok turistlerin üstsüz güneşlenmesi yasaklansın, yok efendim mayolu, transparan kıyafetli, erotik, göbeği dışarda bırakan pantalonlu kadınlar ile şortlu erkeklere polis müdahale etsin. Yuh be kardeşim, yuh artık. Yuhhhhhhh… MHP’li Ahmet Çakar yaptı bu açıklamaları.. ‘Karı-koca bile olsa sokakta, parkta öpüşene de polis müdahele etsin’ dedi.. İşte bu kafa ve kafalar Türkiye’nin ilerlemesinde en büyük engel bence. Ne kriz, ne Amerika, ne Irak savaşı vs. Hiçbiri önemli değil. Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte düşmanlarıyla mücadele etmesini çok iyi bildi. Bilemediği tekşey ise içerdeki düşmanlardı. ‘karı-koca bile olsa sokakta, parkta öpüşene polis müdahale etsin’.. Şu lafa bakın, şu işe bakın.. Herhalde Ahmet Çakar’ın olanlardan haberi yok. İstanbul’da parklarda, elele tutaşan gençleri polis süsüyle götüren, korkutan ve kızlara sarkıntılık edenler var. Hatta başka şeylere de zorlayanlar. Ellerinde telsizlerle polis gibi görünen ama polis olmayan bu haydutlar, gençleri ‘Yürüyün karakola’ diyerek korkutup, ondan sonra da anne ve babalarına söylemekle tehdit ediyorlar. Ondan sonra da…. Bu toplumun başına ne geldiyse korkmaktan, baskıdan, aptal kurallardan geldi. Herkes, herkesten korkar oldu. Manevi değerleri koruyacağım diyerek çağa ayak uydaramayan ahlak polisliğine soyunan miletvekilleri, ülkelerine verdikleri zararı anlayamadılar. Hiçbir zaman da anlayamayacaklar. Allah’tan bu ülke de bunlara ‘Dur’ diyecek, iki satır yazı yazacak, ‘Konuştukça batıyor’ diyecek gazeteler ve gazeteciler de var.. Doğu ile batı arasında, modernlikle ilkellik arasında sıkıştık kaldık. Baskı, baskı, baskı.. Sürekli gençlere baskı uygulamaya kalktık. ‘Onu yapma, kızın elini tutma, polis gelirse görürsün, mayo giyme, şortla dolaşma’.. Peki bu gençlik ne yapsın? Yolsuzluk, hırsızlık, uğursuzluk mu yapsın.. Asla yapmaz.. Bu gençlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye cumhuriyetinde, toplum değerlerine saygılı modern bir toplum için gerekeni yapacaktır. Baskı olmadan, yasak olmadan ve korku olmadan yapacaktır..