HÜLYA-İBO EVLENDİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 06-11-2006 00:34
Pazar akşamı İbo Show'a ikinci kez çıkan Hülya Avşar, haklarında çıkan eleştiriler karşısında, "Ben bir tek Kenan Erçetingöz'e teşekkür etmek istiyorum. Bizi bir tek anlayan ve doğru yazan o oldu." dedi.. Zaman zaman çok sert eleştirdiğim Hülya Avşar'ın bu açıklaması karşısında ezildim, büzüldüm.. Ama adımın bu şekilde geçmesinden mutlu oldum.. Ben ekranda gördüğüm İbo-Hülya'yı, 27 yıllık gazetecilik geçmişim ve yaşadıklarımla birleştirerek ve İbo Şov'un her anını beynime kazıyarak izledim. Geçmişi, İzmir Fuarlarını, kulisleri, film setlerini, Erol Atar Emral Avşar'ı, Derya Tuna Perihan Savaş'ı, Lunapark, Maksim'i tekrar tekrar yaşayarak yazdım. Bilmeden eleştirmek çok kolay ama bilerek yazmak çok güzeldir. Bu güzelliği insanlara doğru bir şekilde ulaştırmak ise çok daha güzel ve mutluluk vericidir. Ben hem Hülya Avşar'ı, hem de İbrahim Tatlıses'i yirmi yedi yıl tanıyan ve yaşayan biri olarak İbo Show'daki Hülya-İbo'yu izlemekten çok zevk aldım. Eleştirecek hiçbir şey bulamadım. İkisi de o kadar doğal ve güzeldi ki tüylerim diken diken oldu. Kalite, dostluk, arkadaşlık, aşk, sevgi, kardeşlik, sırdaşlık, sahip çıkma, vs..... her şeyi gördüm ve kıskandım.. Bu çıkarsız, karşılıksız, sonsuz sevgiyi kıskandım. Eminim ki bir çok insan kıskandı. Ama benim kıskançlığım art niyetli değildi.. Art niyetliler eleştirdi, ben ise sevgiyle yazdım. Sanat camiasında hiçbir zaman kabullenemeyeceğimiz ve hiçbir zaman yaşayamayacağımız bu dostluk karşısında insanların şaşırması çok normal. Şaşkın ördek gibi abuk-subuk yazması da normal. Ama Hülya ile İbo'nun dostluğu, aşkı, sevgisi, kardeşliği gerçek. Kabul etmek lazım. Saygı duymak lazım. Ben kabul ediyor ve saygı duyuyorum. Bu camiada böyle dostlarımın olması için de Allah'a dua ediyorum. ----------- Hülya Avşar, İbo Show'un finalinde gelinlik giydi. İbo beşibiryerde taktı ve duvağını açıp Hülya'yı alnından öptü. Bu güzel ve etkileyici sahne karşısında önce İbo konuştu; "Bu bir şovdur. Sizi kandırmaya çalışmıyoruz. Şu andaki mesleğimizin ana temeli nedir, ibo şov. İşte bu şov. İşte görmek istediğiniz resim bu" Hülya Avşar da, "Herkesin gönlünde nedense hep böyle bir şey yatmıştır. 18 yıldır görüşemedik. (İbo müdahele etti, 'kavuşamadık desek' dedi). Dalga geçtiğimiz zannedilebilir ama öyle bir niyetimiz olmadı. Mesleğimizin gereği profesyonellik. Zamanında filmlerde çekmiş olduğumuz sahneleri canlandırmak istedik." dedi. İşte tüm eleştirilere verilebilecek en güzel cevaplar bunlardı. Şov devam ediyor.. TÜRK'İN AKLI YA KAÇARKEN YA DA .... !! "Kar aniden bastırdı ve İstanbul'u teslim aldı.." Buna asla katılmıyorum. Eskiden olsa belki katılırdım ama artık hava raporları bir hafta öncesinden kesin sonuç veriyor.. Ama Türk'ün aklı ya kaçarken ya da s..... ken geldiği için son dakikaya kadar hiçbir şeye inanılmıyor.. Kar veya yağmur, söylenmesine rağmen deli gibi yağıncaya kadar inanılmıyor. Oysa karın yağacağı, yağmurun sel gibi olacağı belliyken hiçbir önlem almamak sadece Türk toplumuna mahsus bir şey olsa gerek! Oysa, Fatih Altaylı'nın da her kışbaşı ısrarla yazdığı gibi kış lastikleri takılsa, önlemler kaçarken ya da s..ken akla gelmese sorun olmayacak. Ben kış lastiklerimi bir hafta önce taktırdım ve güvenle dolaşıyorum. İstanbul gibi trafikte sorunlu bir metropolde satılan her arabaya kış lastiği mecburi edilse, araba satılırken kış lastikleri de beraberinde verilse ve belli aylarda takılması mecburi edilse inanın hiçbir sorun olmayacak. Tabii bunlar "basit" önlemler görüldüğü için hiçbir zaman önemsenmiyor. Oysa İstanbul'un sorunu detaylarda gizli.. İnşallah 2020 yılında, kışa girerken arabalar kış geldiği zaman otomatik lastik değiştiren cinsten tasarlanınca sorun çözülmüş olacak! ALARKO SERVİS! Alakasız olacak ama Türkiye'nin başka bir sorunu da "servis". Evet, evet, "servis".. Yani ürün satılmak için yapılan her türlü reklam mal satıldıktan sonra unutuluyor. Mesela Alarko su arıtma sistemleri.. Aslında tek marka diye sınırlamamak lazım. O kadar çok ki.. Alarko su arıtma sistemlerindeki sorun benim başıma geldiği için bugün yazı konusu oldu. Alarko, Türkiye'nin saygın ve ciddi kuruluşlarından birisi. Bence müşteri memnuniyetine çok önem veren bir kuruluş.. Ama demek ki Alarko gibi bir kuruluşda da sorunlar olabiliyormuş. Neden? Bilmem kaç bin liraya evinize su arıtma sistemi bağlatıyor ve İstanbul'un pis su sorununu kendinize göre çözmeye calışıyorsunuz ama sorun sistemi bağlattıktan sonra bitmiyor ki! Tam tersine sorun ve çile daha da büyüyor. Çünkü deliriyorsunuz, "servis" denilen sistem çalışmıyor! Hem de Alarko'da! Aslında sorun Alarko'da değil, Türkiye'nin kendisinde.. Mal satılıyor ve iş bitiyor. Sonrasında ise doğru servis bulmak ve aldığınız sistemi doğru çalıştırmak için ödediğiniz paralar boşa gidiyor, insan sinir oluyor. İnşallah 2020 yılında "servis" sistemi de düzelecek ve Türk insanı hak ettiği gibi insanca, medenice, adam gibi yaşayacak. İnşallah!