ALLAH HERKESE BÖYLE EVLAT NASİP ETSİN!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 24-11-2011 17:12
Yarın öbür gün hepimizin ne olacağı hiç belli olmaz. Tam Hüsnü Şenlendirici’nin eşinin hiç unutamadığım sözü gibi “mutluduk biz” derken, tüm dünya tersine dönebiliyor, mutluluk uçup gidiyor. İşte size Ali Taran-Selma Ann Desmond örneği.. 24 yıllık evlisiniz ama sonu hüsranla bitti! Sonu çok fena bitti.. 24 yıllık eşiniz için “ölüme ve cenazeme gelmesin” diyecek kadar feci bir şekilde bitti.. Ama Allah öyle büyük ki, acıyla birlikte sabrı da veriyor, kötüyle birlikte iyiyi de sunuyor. Selma Ann Desmond, 4 kanserle birlikte savaşırken, bir yandan da eski kocasıyla savaştı kendi dünyasında. Sonunu hızlandırdı aslında. Ölümünü hissettiği an ise “Ali benim ölüme de cenazeme de gelmesin” diyebildi sadece. Tüm bu acı tablo içinde Selma Ann Desmond’u mutlu eden, huzur veren, melek gibi yapan tek şey ise oğlu Kuzey’in yanında olmasıydı, elini hep tutmasıydı. ABD’de okuyan Kuzey, annesinin ağırlaştığını öğrenince eğitimini yarıda bıraktı ve annesinin yanına koşup, babasının eksikliğini bir nebze de olsa hissettirmemeye çalıştı. Ne hayırlı bir evlatmış ki, annesinin son nefesinde yanındaydı. Ya Amerika’da olup yetişemeseydi? Ya “15 Aralık’taki ara tatilde gelirim anne” deyip geç kalsaydı? Ama yapmadı.. Apar topar geldi ve annesine sarıldı, sarmaldı, güç, kuvvet verdi. Annesi de o haldeyken bile biricik oğlunu havaalanına gidip karşıladı. Halsiz olmasına rağmen oğlunu, canını havaalanından almak istedi. Ana-oğul birlikte eve geldiler. Yol boyunca sohbet ettiler, güldüler, mutlu oldular. Sonra da babanın olmadığı, yasaklandığı evde ana-oğul sabahlara kadar dertleştiler, güldüler, sarılarak uyudular. Kanserin verdiği ızdırap ve yenilgiyle eski eşine karşı agresif olan Selma Ann Desmond, biricik oğlunun yanında melek gibiydi.. Ve o şekilde de uçup gitti. Allah herkese Kuzey gibi evlat nasip etsin inşallah. **** ORTALIK "YAVŞAK" DOLMUŞ! Ortalık “yavşak” dolmuş! Bunu ben değil, Okan Bayülgen söylemişti daha önce! Çok haklıymış! “O sanıyor ki, kendi yavşakça yazıları yüzünden benim sinirim bozuluyor. Hayır hiç bozulmuyor, takmıyorum” demişti aylar önce televizyon programında “onun” için! Kimin için dediğini google'a girin bulun.. Şimdi de ben diyorum; ortalık harbiden “yavşak” dolmuş! Kendisine “yavşak” diyen Okan Bayülgen’le televizyona çıkacağım diye yeniden iş yapan gazeteciden adam mı olur? Selma Ann Desmond’un trajik ölümünün ardından “Geçmiş olsun Ali Taran” diyen adama adam mı denir? Ayşe ile Ali Taran’ın düğününe davet edildi diye kendini büyük gazeteci sanan ve koşa koşa giden, “nasıl olsa Selma öldü, bari bundan sonra Ayşe ve Ali Taran’ı kaybetmeyeyim” diye taraf değiştiren gazeteciye gazeteci mi denir? Selma Ann Desmond’un ölmeden önce yazdığı itiraflarını, kanser hikayelerini, sevgiyi, aşkı, birlikteliği okuyucularına ballandıra ballandıra anlatacaksın, tiraj için kanserli kadının yazdığı her şeyi virgülüne kadar yazacaksın, sonra da “geçmiş olsun Ali Taran” diyeceksin! Yazıklar olsun!