YILDO KAFAYI YEMİŞ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 23-03-2002 12:51
Dün akşam (22 Mart Cuma) Kanal 7 ekranında Ahmet Hakan’ın yönettiği İskele-Sancak programına takıldım. Konu; Paparazzi Kültürü.. Programda değerli konuklar, ünlü gazeteciler, değişik fikirleri savunan insanlar, ilahiyatçılar, profösörler, sanatçılar vardı. Bir de Yıldo vardı! 37 yıl gecce yaşamın içinde yemedği nane kalmadığını anlatan ve şimdi kendini bulduğunu söyleyen, gençleri kurtarma adına soytarılık yapan Yıldo! Önce çok güzel gitti tartışma. Mehmet Barlas’ın konuya yapıcı yaklaşımı, ses tonu, tavrı, fikirleri güzeldi. Ayşe Egesoy ‘Eskiden böyle değildi’ diye başladı ama Aykut Işıklar onun fikrini çürüttü. En çok Ahmet San sinirlendi ve gerçekleri söyledi. Magazini bilmeyen, izlemedim, tu-kaka diyen ilahiyaçılar da konuya kendi cephelerinden yaklaştı ama o Yıldo yok mu Yıldo, biranda tartışmayı sulandırdı! 37 yıl gecce yaşamının içinde herşeyi görmüş de, gençleri, çocukları bu bataklardan uzak tutmak için kendini adamış da vs. vs. Her türlü partiye katılmış, her türlü rezilliği yaşamış, kalkmış şimdi de ‘Ben kendimi yeni buldum, gençlerin bu rezilliğe düşmesini engelleyeceğim’ demeye başlamış. Bu Yıldo kafayı yemiş! Çok yazık! Dün akşam Kanal 7’deki İskele-Sancak programındaki ‘Paparazzi Kültürü’ adlı tartışma çok güzel gidiyordu ama Yıldo konuşmaya başlayınca, programı yöneten Ahmet Hakan’da çok güzel bir hareket yaptı ve oturumu kapattı. Konuyu sulandıran Yıldo’ya konuşma izni vermeyip oturumu kapattığı için Ahmet Hakan’a helal olsun. Sen 37 yıl her türlü rezilliği yaşa, her türlü nahoş olaya gir, her türlü kafa yapan bilumum vitaminleri yut, yatlarda, yalılarda grup toplantılarına katıl, 37 yıl sonra da kalk ‘Benim 19 yaşında çocuğum var, onun bu rezillikleri yaşamasını istemiyorum.. hahahahahhhh’ diye gül... O çocuk sana demez mi ‘Baba ya, sen 37 yıl yaşamışsın, ben de bir kaç yıl yaşayım. Bak 37 yıl sonra hala sapasağlamsın, ne gay olmuşsun, ne de başına başka bir iş gelmemiş. Bırak ben de biraz yapayım, şu dünya nimetlerinden faydalanayım’ dese, Yıldo ne diyecek acaba? Türkiye’de magazin, paparazzi kültürü Yıldo’nun anlattığı gibi rezil değil. Yıldo’nun anlattıkları Yıldo gibi olanların yaşadıkları sadece. Sorun bakalım Yıldo’nun kaç tane arkadaşı var? Sorun bakalım zamanında Yıldo, kimlerle, nerede, ne yapmış? Gencecik kızları nasıl tuzağa düşürmüş? Bu yolları Yıldo çok iyi bilir. O anlattığı Marmaris’teki yatta, cep telefonu fırlatma partisinde Yıldo kimlerleymiş? O partiye Yıldo niye çağrılmış? Çok basit, sadece partide gırgırlık yapacak, soytarı lazım olduğu için çağrılmış. Fıkralar anlatsın, kızları güldürsün, partinin sahipleri ve playboylar da Yıldo’nun esprileriyle ve yönlendirmeleriyla kafayı bulsun ve sonra da... O zaman Yıldo’nun aklı neredeymiş? Oğluna neler anlatıyormuş? 10 yıl önce oldu bu partiler diyor, peki o zaman 9 yaşında olan oğluna neler diyormuş? Kötülükleri nasıl anlatıyormuş? Magazin dünyası, paparazzi kültürü Yıldo’nun anlattığı gibi değil. Her toplumda, her kesimde bazı ilginç ve rezil şeyler yaşanabilir ama bu genellenemez. Genellenmemeli. Türkiye’de magazin vazgeçilmez bir gerçektir. Bu gerçekleri bilmeden yaşamak, şizofrenliktir. Üzülüyorum.. Yıldo gibi insanların din sömürüsü, gençlik, ahlak, aile kisveleri adı altında taraftar toplayıp insanların yanlış yönlendirmesine üzülüyorum. Seviniyorum.. Yıldo gibi insanları reyting malzemesi olarak görmeyip, gerçek kişiliğini görüp programı kesebilen televizyoncular olduğu için de çok seviniyorum. 37 yıl her boku yedikten sonra, gençleri kurtarma adına ortalara atılmak hiçbir mantığa sığmaz. Yıldo’nın şeyi yiyrosa anılarını yazsın. Çok güzel bir kitap olur. Yaşadıklarını, rezilliklerini, kimlerle yaptıysa tek tek isim vererek yapsın ki, gençler o rezillikleri Yıldo’yla birlikte yaşayan rezil insanları tanısın!