REZİLLİĞİ YASAKLAMAK!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 04-03-2005 11:19
Ortalık nasıl karıştı? Nasıl karışmasın ki? Programlar tartışma yaratıyordu, kaldırılması veya uyarılması da tabii ki tartışmalı olacak! "Gelinim olur musun" türü programları ihtar ve cezalarla yasaklamayı düşünen RTÜK Başkanı Fatih Karaca'nın sözleri ortalığı karıştırdı! Show Grubu'na ait olan Akşam gazetesi, ''Halkı hiçe sayan RTÜK diktatörlüğü'' diye manşet attı! Kanal D Genel Müdürü Murat Saygı, konuyu tetikleyen Savaş Ay'ın gündeme gelmek için bu eve girerek, aşk hikayesi bile çıkarttığını bile söyledi. Şimdi herkes bir şey söyleyecek. Daha doğrusu, sadece bu tip programların yasaklanması demokrasiye aykırı denilecek, sanatçılardan, siyasetçilerden görüş alınacak ve bu tip programların manyakları olan seyircilerinden iyi niyet görüşleri açıklanacak. Zaten öyle de oluyor. Çünkü, bu tip programları yayınlayan kanalların kendi gazeteleri var. Gazetelerde kanallarının çıkarı, reyting, reklam ve para ekseninde bağırmaya başlayacak. Başladılar bile! Peki, hedefteki programlar hangileri; Beyaz Atlı Prens- Kanal D.. Size Anne Diyebilir miyim- Kanal D.. Bir Prens Aranıyor- Show TV.. Bizim Evde Ne Oluyor- ATV.. Sahte Gelin- Kanal D.. Tabii daha proje halinde böyle bir çok program var. Planlanmış ama henüz yayın aşamasına gelmemiş projeler. Kaynanalar, gelinler, damatlar sırada bekliyor yani.. Sahte şöhretler.. RTÜK Başkanı Fatih Karaca'yı atv ana haber'de feryad ederken izledik. Söylediklerini, normal bir vatandaş olarak düşünürsek çok doğruydu. Ben de aynı düşüncedeyim. Rezillik! Başka bir kelime yok.. Tabii, Karaca normal bir vatandaş değil de RTÜK başkanı olunca durum değişiyor. KANAL D Genel Müdürü Murat Saygı, 'Yayıncı sıfatımla bu programlardan utanç duyuyorum' diyen RTÜK Başkanı Fatih Karaca'nın açıklamalarını 'yersiz' ve 'anlamsız' bulduğunu söyledi. Saygı, problemin yarışmalarda değil, bu yarışmaların, programa çıkardığı insanları kontrolsüzce kullanan kanal ve program yapımcılarında olduğunu belirtti. Çok doğru. Dünyanın her ülkesinde bu tip programlar var. Ama bu kadar rezil ve kepaze değil. O zaman, bu programlar bant olduğuna göre neden defalarca, tekrar tekrar, reyting uğruna sadece rezil bölümleri yayınlıyorsunuz? Bir kere de siz programcı olarak aranızda toplanın ve otokontrol sisteminizde Semranım'a, Tülin veya Caner'e veya Nurhan Bey'e ekrana çıkarmama cezası verin. Diskalifiye edin. RTÜK'e gerek kalmadan, kendi aileniz, çoluk-çocuğunuz, yaşadığınız toplum için yapın bunu. İlla RTÜK Başkanı'nın feryadlarını beklemeyin. Aranızda karar alın, canlı yayınlarda kafasında bardak kıran, küfreden, aşağılayan, iğrençleşen bu tip sahte şöhretleri ekrana çıkartmayın. Neden bunları yapmıyorsunuz? Kanalınıza karşı hareket eden, başka kanallarda dizi çeken bazı sanatçılara ambargo koymasını biliyorsunuz, kliplerini yayınlatmıyorsunuz ama Semranım, Tülin-Caner ve Nurhan Bey gibi tipleri tekrar tekrar davet edip ekrana çıkartıyorsunuz! Ondan sonra da "Demokrasi elden gidiyor, yasak zihniyet, bla bla.." yapıyorsunuz. Kimse kimseyi kandırmasın. Yasakçı zihniyeti kabul etmek mümkün değil ama yasakçı zihniyet olmasın diye de ortalığı rezilliğe çevirmenin açıklaması olamaz. Televizyon yöneticileri sadece lafta değil, uygulamada da otokontrol sistemlerini en iyi şekilde çalıştırır, toplum ahlakı ve vicdanı, reyting ve reklam parasından ağar basarsa, RTÜK'e, yasaklamalara, tartışmalara hiç gerek kalmaz.!