GURMELERİN FOTOĞRAFLARI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-05-2004 14:39
Pegasus Şarapları tarafından davetli olarak gittiğimiz İspanya'da içtiğimiz şaraplar ve kaliteleri şöyle.. Lelatanza Reserva 1998; Renk, yoğun.. Koku, iyi bir kombinasyon.. Şişede gelişmesine devam eden çok dolu aromalar.. Lealtanza Crianze 1999; Yoğun vişne kırmızısı renkli ve meyveli aromalı iyi imal edilmiş bir şarap. Hem fıçılardaki hem de şişelerdeki olgunlaşma sürecinden elde edilen balsomik lezzet izleri var. Lealtanza Gran Reserva 1998; Yoğun kiraz rengi. Güçlü aromalar. Çok canlı, asil bir şekilde dengelenmiş ve tamamen heyecan verici, uzun ve güçlü bir akışı var. Altanza Reservaz; Yoğun bir renk. İyi bir kombinasyon. Dayanıklı, konsantre, etli, besleyici ve kusursuz. İspanya'da biz bunları denedik ve içtik. Ama Pegasus Şarapçılık sadece İspanya şaraplarını değil, Avusturya, İtalya ve Kaliforniya şaraplarını da Türkiye'de satacak. Pegasus Şarapçılığın Avusturya'da yaşayan Türk ortağı Erdal İlicali'nın disko açılışı için Mayıs sonunda Avusturya'da olacağız. İspanya şaraplarından sonra, bu kez de Avusturya diskolarını ve gecce hayatını yazacağız. PS. Türk gurmelerin İspanya fotoğrafları aşağıdadır... Son zamanlarda Türkiye'de şarap ithalatına fazla ilgi olmaya başladı. Artık marketlerde, restoranlarda, otellerde değişik ülkelerin şaraplarını bulmak mümkün.. Tabii şuna da dikkat etmek lazım. İspanya, İtalya, Arjantin gibi ülkelerin çok ucuz şarapları ülkemize getiriliyor ve bunlar 20 milyon civarı satılıyor. Her yabancı şarap iyi değildir. İkinci konu ise ülkemiz üzümlerinin çok kaliteli olması. Sadece bizde telli bağ denilen bağcılık yok, tesisler modern değil, kamyonla gelen üzümün ekşi olup olmadığını anlayacak otomatik makinelar yok vs.. Aslında Türk şarapçılığında çok yol alındı. Çok iyi şaraplarımız var ve daha da iyi olacağına inanıyorum. Ama şarap firması sahiplerinin yeteri kadar reklam yapmadığına, kendilerini tanıtmadığına inanıyorum. Dünyanın her yerindeki viski ve şarap farbrikalarını gezdim. Sadece Türkiye'dekileri bilmiyorum. Böyle bir davet hiç almadım. Sürekli yabancı yatırımcı davet ediyor ve şarabını, viskisini tanıtmak için elinden geleni yapıyor. Ama henüz herhangi bir Türk firmasından böyle bir davetiye elime ulaşmadı! Zaten bütün sorunda burada değil mi? Her şeyimiz var, her şeyi biliyoruz ama tanıtamıyoruz. Üşeniyor muyuz, yoksa cimrilik mi yapıyoruz anlamadım gitti. Türkiye'nin bu kadar çok yabancı şarap markasını nasıl kaldıracağını bilemiyorum! Yerli ve yabancı rekabeti had safhada şu anda. Fiyatlar da hemen hemen aynı. Yurt dışında 3-4 euro'ya alınan şaraplar ülkemizde 18-20 euro'dan satılıyor ki, bu da yerli şaraplarla aynı fiyata geliyor. Tabii bunu market için söylüyorum. Restoranlar bu fiyatı 3'le çarpıyor. Pegasus firmasının İspanya'dan getirceği şaraplar fena değil.. İçimi güzel ve genç şaraplar.. Rioja'nın Lealtanza serisi harika.. İnanılmaz bağları ve muhteşem tesisleri var. Tam 300 milyon euro'luk bir yatırım yapılmış. Pegasus'un Avusturya'da yaşayan Türk sahibi Erdal İlicali çok gır gır bir insan. Çok sıcak kanlı. Avusturya'da ayrıca bir diskosu da varmış.. Türk ortağı Bülent Ronay, Marmara Bölge Bayiisi Dağıtım ve Pazarlama Şirketinin sahibi Emin Alp Altınay ve diğer müdür Selçuk Şamlı modern ve işi bilen çocuklar; Şimdiden 40 bin İspanya Rioja şarap siparişi verilmiş bile.. İspanya gezisi en çok Beyoğlu'ndaki 3 katlı Şarabi adlı mekanın sahibi olan Gökhan Safkan'a yaradı. Gittiğimiz yerlerdeki mönüleri not eden Gökhan, tüm ekibi bir akşam Şarabi'ye davet etti. Aslında İstanbul'da bile daha bilmediğimiz, görmediğimiz o kadar çok yer var ki.. Tabii gurme grubumuzdaki en bilgili şarapçı Gusto'nun sahibi Mehmet Yalçın. Şarap konusunda bilmediği hiçbir şey yok. Ona şarap beğendirmek çok zor. Adamlar bile şaraplarını anlatırlarken Mehmet yalçın'dan destek aldılar. O kadar iyi biliyor işi Yalçın. Mehmet Yaşin, şarapları fazla beğenmediğini açık açık söyledi. Alir Sirmen ile Ali Esad Göksel ise sessiz kalmayı tercih etti. Figen Batur ise şarap konusunda hiç konuşmadı. O da benim gibi iddialı değil. Ama gezme konusunda çok iddialı Figen Hanım. Kafasına estiğini yapıyor, sık sık tek başına yurt dışı seyahatlere çıkıyormuş. En son Hindistan'da bir ay kalmış. Bu kez de Madrid'de kaldı. Pamplona'da boğaların koştuğu sokalarda yürüdüm, Hamingway'in kaldığı oteli gezdim, Ava Gardner'ın, matador sevgilisiyle dolaştığı Plaza Del Castillo'da dolaştım.. Sabah, öğlen, akşam kırmızı şarap içtim.. Kendimden geçtim.. [resim=2004050599ispanya10JPG,ispanya13JPG][/resim] [resim=2004050599ispanya14JPG,ispanya17JPG][/resim] [resim=2004050599ispanya19JPG,ispanya25JPG][/resim] [resim=2004050599ispanya36JPG,ispanya43JPG][/resim] [resim=2004050599ispanya60JPG,ispanya65JPG][/resim] [resim=2004050599ispanya67JPG,ispanya71JPG][/resim] [resim=2004050599ispanya88JPG][/resim]