ALTAYLI MI, HINCAL MI?

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 02-08-2005 10:33
Dün, 12 yıl aradan, eski sahibi, yeni sahibi ve genel yayın yönetmenine yazdığı hakaret dolu yazılardan sonra Fatih Altaylı'nın Sabah'taki ilk günüydü. Tam tepede, biz gazetecilerin sürmanşet dedikleri yerde, Erol Atar tarzı fotoğrafıyla "Stad magandaları"nı yazmıştı. Kocaman bir resim ve kocaman bir anonsla.. Yazılarının devamı ise içeride renkli sayfada yine kocamandı. Oysa dün, Zafer Mutlu ve ekibinin Dinç Bilgin'i bırakıp gittiği gün, Sabah'ı ve Dinç Bilgin'i terk etmeyenlerin en başında gelen Hıncal Uluç'ın aynı "stad magandaları" ile ilgili görüşü, tek satır halinde ve aşağılarda anons edilmişti! Vatan gazetesinin, Fatih Altaylı'nın transferiyle ilgili olarak "Paranın gözü kör olsun" manşetinden sonra bugün Sabah'ta durum fark edilmiş olacak ki, tüm yazarların sırayla anonsu vardı ve Fatih Altaylı, 13. sıradaki Hıncal Uluç'un 2 altında, yani 15. sıradaydı! İçerideki köşesi de daha ikinci günden siyah-beyaz olmuş, renkli sayfa Hıncal Uluç'a verilmişti! Basın dünyasında dengeler çok önemli.. Hem kendi içinde, hem de dış rekabette.. Sabah'ın Dinç Bilgin'de dahil, Kenan Sönmez, Zafer Mutlu, Güngör Mengi'den bile en eski çalışanı olarak eminimki, çoğu Sabah yazarı Fatih Altaylı'nın gelişinden rahatsızdır. Hele hele Vatan'ın dünkü haberinde verdiği astronomik transfer rakamlarından ve yüzde 15'lik hisselerden sonra! Bu durumda, Dinç Bilgin'i kötü durumda terk etmeyen vefalı yazarlar, şimdi terk edebilir.. Zaten medya kulislerinde, Fatih Altaylı'yı Sabah'a kaptıran Hürriyet'in, karşı atak olarak Hıncal Uluç'u transfer edeceği konuşuluyor.. Çünkü Hürriyet'in orta sayfası şu anda çok öksüz kaldı.. Herhalde sadece Hıncal Uluç gibi bir kalem dengeyi tamamlar gibi geliyor bana.. Tatilde yazdığım konulara bak.. Oysa Bodrum, Türkbükü cıvıl cıvıl.. Yalan, daha denize inmedim. Dün gecce çok geç geldim. Ama taksiciyle havaalanı yolunda yaptığım muhabbette, Türkbükü'nün önemli dedikodularının başında Tampa'daki kredi kartı yolsuzluğu ile Nurettin Hasman'ın haciz durumları ve ekmek elden-su gölden yaşayan sevgilisinin ortadan kaybolduğu konuşuluyor. Nana'da yine kavgalar oluyormuş, "Küçük Kadınlar" aynen alkol almaya ve dağıtmaya devam ediyorlarmış.. Bugün bu konuları araştıracağım. Celal Çapa'yla konuşacağım, bulursam Nurettin Hasman'la görüşeceğim ve Happy Houre'lara katılıp "Küçük Kadınlar"ın durumlarına bakacağım. Bunları da size yarın yazacağım..