MİLANO-VENEDİK&HORLAMA!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 06-11-2005 21:02
İstanbul yeme-içme ve eğlence hayatına pahalı diyenler, Milano-Venedik'e gitsinlerde pahalılık neymiş görsünler! Bir cola 8, bira ise 14 euro.. Pizzalar 25-30 euro civarı.. Küçük cafe'lerde bile spagetti 16 euro.. Şık ve güzel restoranlardaki fiyatları siz düşünün artık.. Hepsi, bizdeki Papermoon gibi çok pahalı.. İstanbul yeme-içme fiyatları bence dünya standartlarına göre çok makul.. Servis bizde süper.. Dekorasyon, masaların rahatlığı, rezervasyon önceliği, vs.. diye sayarsak hepsinde İstanbul önde çıkar.. Tabii damak tadı olarak İtalyanların hakkını vermek lazım.. Birde şarapları çok makul fiyatta.. İstanbul'da, 8-10 euro'luk şaraplar, vergilerden sonra 80-100 YTL civarında satılıyor! Efendim, Bayram'da Milano-Venedik yaptık.. THY'nın, talep fazlalığından dolayı kiraladığı uçakla tıklım tıklım gittik ve tüm uçak aynı takım geri döndük.. Hasan Mengü ve kız arkadaşı, Tuncay-Emine ve kızları İpek Özilhan, Duygu-Erol ve oğulları Kutan Kataş, Naciye Koçak ve eşi ile Mehpare-Esat Edin ve akrabaları gibi isimler vardı uçakta.. Milano, İstanbul gibiydi.. Doumo Meydanı ise Taksim gibi.. Önüm, arkam, sağım-solum Türk'tü.. Hiç yabancılık çekmedik.. Venedik'i anlatmaya gerek yok herhalde.. Dünyanın en entresan, en görülmesi gereken şehirlerinden birisi.. Gondollar, su kanalları, romantik restoranlar, alış-veriş.. Venedik'te gondolcu veya motorcu olmak en iyisi herhalde.. 5 dakikalık bir mesafe için deniz taksiler 100 euro alıyorlar.. Gondolla küçük kanal turu da aynı şekilde 100 euro.. Gondolcuların, daracık su kanallarındaki usta sürüşleri ve birbirlerine olan saygıları görülmeğe değer doğrusu.. Sokak aralarındaki mini-minnacık cafelerde şarap içmek, dar sokaklardaki küçücük restoranlarda spagetti yemek harika bir şey.. Paranız varsa keyfinize diyecek yok.. Aybaşı kredi kartlarının ne geleceğini çok merak ediyorum doğrusu!! 4 gün, yedik-içtik, gezdik-gördük ve eğlendikten sonra İstanbul'a geri döndük.. THY uçağına binince gazeteler dağıtıldı ve yine kaldığımız yerden başladık.. Hala gündemde İbrahim Tatlıses var.. Çocuk doğurduktan sonra röportajlarında düşüş olan Ayşe Arman, İbo'yla röportaj yapmış ama sıradan bir röportajdı.. Elle tutulur, bilmedğimiz hiçbir cevap yoktu Arman-Tatlıses röportajında.. Oysa Ayşe Arman daha önce İbo için neler yazmıştı! (kötü yazılar).. Alya yazılarından sonra İbo'da zorlanmış Ayşe Arman! Bence en önemli haber, Berlin'de bir Türk'ün açtığı muhteşem genelevdi.. Business^teki erkekler, Berlin'e gitmek için eşlerinden izin almaya çalışıyor ve gazetedeki röportajı gösteriyorlardı.. Tabii bende.. En kısa zamanda Berlin'e gidilecek ve Türk'ün açtığı muhteşem genelev, iş amaçlı gezilecek.. Sadece iş amaçlı ama.. Ne bileyim World Fashion TV'ye çekim falan yapmayı düşünüyorum. Bir Türk'ün 5 milyon euro'ya malettiği, 66 değişik fantezi odası olan, Kral dairesinde 2400 euro'ya şampanyanın içildiği, dünyanın çeşitli kadınlarının olduğu, havuzlu-jakuzili mekanı görmek ve tanıtmak lazım!! İstanbul'a inerken, pilot tam inişte pas geçti! Arkamda oturan kadın ise, "Milano'dan aldıklarımızı giyemeden ölecektik" diye güya espri yaptı! Kaptan, "kule, pistte başka bir uçak olduğunu uyarınca pas geçmek zorunda kaldık" diye inandırıcı olmayan bir açıklama yaptı ve ikinci denemeden sonra piste indi ve ani bir fren yapınca dedikodular başladı! "pilotlar sigara içiyorlardı".. "İçki de içiyorlardı!!"... Sağ-salim eve geldik. Eşyaları boşaltırken televizyonu açtım ve Kaya Çilingiroğlu'nun, "Beni en çok horlaması rahatsız ediyordu" diyen eski eşi Hülya Avşar'ın horlamasını cep telefonuna kaydetmesini ve magazincilere dinletmesinin tanıtımını görünce hemen televizyonu kapattım! Yuh artık... Bu kadar da olmaz.. Hem "özel hayat" deyip, magazincilere kızarlar, ondan sonra da özel hayatlarındaki, özel odalarındaki "horlama" seslerini kaydetip, magazincilere dinletirler!! Oysa Venedik ne güzeldi.. Orada gondolcu mu olsam, ne yapsam? Ya da küçük kanalda bir cafe mi açsam?