BARAN SÜZER ARADI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 22-05-2004 15:36
"S-Mall'da neler oluyor?" başlıklı yazım üzerine Baran Süzer aradı.. Aramadan önce iyi hazırlandığı belli Baran'ın.. Yaklaşık bir saatlik telefon konuşmasında sol kulağım ezildi, sol elim ağrıdı. Önce, "Daha önceki yazılarınızda S-Mall'la ilgili yapıcı eleştiriler yapıyordunuz, artık yıkıcı yazmaya başladınız" dedi, direkt.. Dünya şehri İstanbul'un yeme-içme ve eğlenme sanatıyla ilgili yaptıklarımı gözardı ederek söyledi bunları.. 3 yıldır İstanbul'un restoran, bar, cafe, kulüplerinin dünyadakilerden, New York, Londra, Amsterdam, Paris'ten çok daha iyi olduğunu gecce.com'da yazdığım halde. Bu uğurda gece-gündüz çalıştığım halde.. gece night guide ve Best Place İstanbul dergisini çıkardığım halde.. Zaten bu ülkede iyi şeyler yapanlar hiç taktir edilmiyor ama adam öldürünler af sayesinde ömür boyu hapis yatacakken 3 yıl gibi kısa bir süre ceza alabiliyor! Dünya şehirlerini görmüş-gezmiş olan Baran Süzer'in de söylediklerine şaşmamak lazım. Ben yoluma, İstanbul'un eğlence hayatınında dünyaya tanıtılması ihtiyacını vurgulamaya, üstüne basmaya, bu uğurda dergiler çıkarmaya devam edeceğim.. "3-4 yaşlarında dünyayı dolaşmaya başladım" diyerek devam etti Baran Süzer.. "Henüz kimse yurt dışına çıkmadan biz dünyanın her tarafını gördük. Londra ve Boston'da okudum. Zengin aile çocukları askerden kaçarken ben askere gittim. Askerliğimin son günü bankamıza el kondu. Sonra babam görev dağılımı yaptı. Kardeşim turizmin, ben ise emlak geliştirmenin başına geçtim. Arazi bizim olmasına rağmen 18 yılda bitti Süzer Plaza.. Tam 100 bin metrekare.. Akmerkez ve İş Kuleleri'den büyük. The Ritz Carlton'un İstanbul'a gelmesi için tüm oteller görüştü ama Ritz Carlton bizi seçti ve kendileri geldi. 6 yıldızlı bir otel.. Bütün bu evleri ve dükkanları doldurmak bana düştü. 11 Eylül'den sonra yatırım zarar yazmaya başladı. Babam, "burayı ofislere çerileim" dedi. Ben de babama, "ben becerirsem burayı eğlence merkezi yapabilir miyim?" dedim, "bir yıl vaktin var, yaptın yaptın yapamadın ofis yaparım" dedi. Önce Emre Ergani, daha sonra İzzet Çapa olmak kaydıyla herkesle görüştüm. Önce dışarıdan başlamak kaydıyla yavaş yavaş tüm mekanları doldurmaya başladım. Chocolate, Margoux, Esra Çavuşoğlu'na verdim. Esra Çavuşoğlu çok iyi iş yaptı ama birileri aklına girdi ve Lailaya gidince paralarını batırdı. Daha sonra alt kata geçtim. Restoranlar alt kata girmek istemedi. Haklı olarak hepsi kulüp-restoran oldu. Şimdi aşağıda yer yok. Sırada da bir çok mekan bekliyor. Şimdi Margoux'un arkasını geliştiriyoruz. Oraya DNR, kozmetik, ekstra sinema salınları açılacak. Yüzde 50 müşteri gündüz, yüzde 50 müşteri gece 24.00'den sonra geliyor. Biz gündüzü daha fazlalaştırmak istiyoruz. Tabii bu arada bankamızı geri aldık ve ne benim, ne de kardeşimin bu işlere ayıracak vakti yok. Kardeşim Uludağ'da yapacağımız yeni yatırımla uğraşıyor. Sonuç olarak S-Mall'ın dünyada örneği yok. Heryeri araştırdım. Tek sorun, aşağıdakiler birbirlerini basına şikayet ediyorlar! Ayrıca kendileriyle görüştüm. Hepsinde ayrı ayrı güvenlik olacağına, merdivenlerin başına ortak güvenlik koysalar çok daha güzel olur ama kimse yanaşmadı. Belki önümüzdeki kış sezonuna güvenlik konusunda anlaşabilirler. Lütfen yazılarınızda bu anlattıklarımı da dikkate alın Kenan Bey".. Sol kulağım ağrıdı.. "Yüz yüze görüşsek de öyle anlatsan Baran'cığım" diyeceğim ama hiç susmadı. Belli ki, hazırlanmış. Aferin. Genç yaşta işine sahip çıkıyor, savunuyor.. Bravo.. Ama Baran'a da şunu hatırlatmak istiyorum, sadece kötü eleştirilerde değil, iyi eleştirilerde de arayın.. Ve lütfen eleştirilere hep açık olun..