LE BUQUOET VE CENK EREN

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 22-08-2002 13:48
Henüz virüslerin gelmediği Çeşme’de, ayrıldığı eşi için ‘Demet’ anlamına gelen Le Buquoet Beach’i açan başarılı işletmeci Cüneyt Kurt, bu yaz Çeşme’nin kralı idi... İstanbul’da Şans, Mirror ve Mayadrom Bistrott gibi mekanların sahibi olan Cüneyt Kurt, Çeşme’nin geleceğini görerek geçen yaz Dalyan tarafında Ontur Otel’in plajını aldı ve Le Buquoet’i açtı. Yaşam merkezinden uzak olan Ontur’dan 30 metrelik bir cam asansörle inilen Le Buquoet Beach, gerçekten dünya standartlarında bir mekan. Beyaz ahşap kuleler ve ahşap zeminin yer aldığı gecce kulübü ve restoran bölümü ile uzun bir plajı mevcut.. Şamdan’ın eski DJ’yi olan Cüneyt Kurt, her gecce Le Buquoet’de kendi çalıyor, misafirlerini coşturuyor. Yemeklerin lezzeti için zaten birşey söylemeye gerek yok. Mirror, Şans, Bistrott tecrübesi Cüneyt’i bu konuda bir basamak yukarı çıkartıyor. Lezzet, müzik ve servis tecrübesi olan bir işletmecinin başarılı olmaması diye birşey söz konusu değil. Müşteriye saygılı, müziğin bangır bangır çalınınca keyif vermeyeceğinin bilincinde olan, kalabalığı adam gibi eğlendirmesini bilen birisi Cüneyt. Arkadaşları ona ‘Cücü’ diyor.. Cücü, bu yaz Çeşme’nin kralıydı. Sea Side’ı salladı geçti.. Cuma-Cumartesi akşamları Le Buquoet’e dört-beş bin kişi girdi. Bugüne kadar hiç bir kavga çıkmadı, tatsızlık yaşanmadı, polis basıp ses yüksekliğinden dolayı kapatmadı. Şimdi böyle mekanlarla, hava atmak için hopörlerleri dışa çevirenleri ayırmak lazım. Bugünkü gazetelerde okudum. İtalya’da, kalitesizlikten dolayı ‘restoran polisleri’ kurulacakmış. İşte biz aslında restoran polisliği yapıyoruz. Aslında gecce.com okurları yapıyor. Girin ‘Eleştirileriniz’ bölümüne de eleştiri görün.. Bu eleştirileri gören mekan sahipleri işletmecileri de hemen cevap yazıyorlar, gözden kaçan detayları uyaran gecce.com okurlarına teşekkür ediyorlar. Ben de Cüneyt Kurt’a teşekkür ediyorum. Le Buquoet gibi bir mekanı Çeşme’ye kazandırdığı, insanların en büyük hakkı olan eğlenmeyi adam gibi yaptığı için.. Gelelim POLO 13 ve Cenk Eren’e.. Dün gecce duyduğum habere göre Cenk Eren Polo 13’ü bırakmış. Çok yazık. Geçtiğimiz haftasonu çok güzel bir gecce geçirmiş, masamızdan kalkamamıştık. İzmir’li misafirlerim ‘Ne kadar efendi bir çocukmuş, ne kadar da güzel söylüyor’ diye diye söylendiler durdular. Cenk, gerçekten efendidir, kelimenin tam anlamıyla tırnaklarıyla kazarak bugünlere gelmiştir. Ne oldu da Polo 13 Bodrum ve Çeşme’den ayrıldı anlamadım! Kenan Doğulu, Serdar Ortaç ve Cenk Eren dönüşümlü olarak Bodrum-Çeşme arasında mekik dokuyorlardı. Tabii dün akşama kadar. Pazartesi Bodrum’a giden Cenk, mekan sahipleriyle tartışınca hem Bodrum’u, hem de Çeşme Polo 13’ü bırakmak zorunda kaldı. Bu haftasonu Çeşme Polo 13’te Of Aman Nalan varmış. Ben yine virüsler gelmeden son kez gideyim diyorum. Bu Of Aman Nalan’ı hiç sahnede izlemedim, bir de onu izleyeyim diyorum. Ayrıca diğer mekanlara da göz atıp, ‘Sosyete’ ve ardından gelecek olan artçı birlikler için ne gibi hazırlıklar yaptıklarını da sormak istiyorum. Evet, seneye Çeşme çok daha hareketli olacak. Şu anda gözde olan Çeşme için, Reina ve Lailacı’lar da savaş halindeler. Seneye hep Çeşme’deyim. Reina, Laila, virüsler, ‘sosyete’ ve artçıları birbirini yiyecek.