Miami, ikinci New York oluyor!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-12-2015 11:14
Miami, emlak konusunda çok hızlı ilerleme kaydeden müthiş bir şehir oldu. Şu anda Miami'nin her yerinde inanılmaz projeler yükseliyor. 3 yıla kalmaz Downtown, Midtown, Brickell, Edge ve Louis Vuitton'un da yatırımcıları arasında bulunduğu Desing District bölgelerinde muhteşem binalar yapılmış olacak. [resim=20151205resim-112554FV][/resim] Baştan aşağı sanat, moda, yemek ve lüks alışverişi bir arada sunan bambaşka bir bölge ortaya çıkacak. Louis Vuitton, Christian Louboutin, Prada gibi lüks markaların mağazaları yanı sıra açık havada yer alan sanat galerileri aklınızı başınızdan alacak. [resim=20151205resim-112431IX][/resim] Miami şu anda en çok yatırım çeken beşinci şehir konumunda. Miami, ikinci New York olma yolunda çok hızlı ilerliyor. Rahmi Koç, Acun Ilıcalı, Engin Yeşil, Aylin Livaneli, Perran Kutman Miami’de evi olan birkaç isim. Çok daha fazlası var. Rahmi Koç, Miami Beach’in en gözde caddelerinden Pine Tree Drive’da kanal üzerinde, önüne tekne bağlanan bir ev almayı tercih etmiş. Koç evini 2011’de 3 milyon dolara almış. Engin Yeşil’in evinin olduğu Star Island bölgesinde ise ev fiyatları 40 milyon dolarlarda. Emlak konusunda durum böyle olunca ister istemez Miami'de elinizi sallasanız emlakçıya çarpıyor! Burada kime sorsanız, herkes emlakçılık yapıyor. Çünkü çok iyi para bırakıyor. Emlakçılar projeye göre yüzde 6-7 komisyon alıyor. İyi para.. Emlakçılar arasında büyük rekabet var. Bazıları için her yol mübah görünüyor! Miami'den ev alacakları uyarıyorum. Tanımadıkları hiçbir emlakçıdan ev almaya kalkmasınlar. Aman ha.. Bu konuda ciddi tecrübelerim oldu. Ben de burada emlak ofisi mi açsam acaba :))) Hele hele, "nasıl olsa mortgage kredisiyle alırım evi, kira öder gibi öderim" gibi bir hayale kapılmayın. Emlakçılar o konuda dünyadan bir haber.. Bulacakları mortgageçi arkadaş sizi yüzde 7-10 ile iliğinize kadar soyup soğana çevirebilir. Ve bankaların istediği evraklar Çin işkencesi gibi.. Ebenizin annesinin kızlık soyadına kadar her türlü detayı istiyorlar. Mortgage ile satışı zamanında kapatmanız mümkün değil. Dikkat edin.. Tecrübe konuşuyor.. Miami'de Türkler arasında dedikodu çok fazla. Birbirini çekemeyen çok fazla. Herkes herkesin dedikodusunu çok fena yapıyor. Aman dikkat! Miami'de en popüler ve en pahalı restoranların en pahalı masalarında Türkler oturuyor.. Masalar gününe göre 3 ila 4 bin dolardan başlıyor. Seaspice'de Yıldırım Demirören ve kalabalık dost grubunu gördüm. Mehmet Bayraktar ve babası da vardı. Üniversite açan Bekir Okan'ın iki oğlu da Miami'de.. Baran Süzer, Maide-Emre Kurttepeli, Süreyya Yalçın ve nişanlısı Ozan Baran da konsolosluğun verdiği davetteydi. Ha, bir de burada konsolosuğun listesinde olmak ve davetlere çağrılmak çok önemli. Çağrılanlar, çağrılmayanlara fena hava atıyor! Çağrılmayanlar, listeye girmek için her yolu deniyor. [b]MIAMI'DE TÜRK DAVETLERİ BAŞLADI[/b] Miami'de bu sene açılan Başkonolosluğumuz çok iyi işlere imza atmaya başladı. Başkonsolos Özgür Kıvanç Altan ve eşi, çok çalışıyorlar ve Türkiye'nin adını daha fazla duyurmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. En son The Setai Otel'de, İstanbul-Miami arasında kültür köpürüsü daveti vardı. Tabii bu davetlerde yabancılardan çok, Türkler'in olması şaşırtıcı! Oysa yabancıların daha fazla olması ve Türkiye'deki güzelliklerin yabancılara anlatılması önemli. O da olur inşallah. Ayrıca Setai Otel'de yapılan davette Türk bayrağının, konsolosluğun afişinin olmaması dikkatimi çekti. Belki vardı ufak tefek bir yerlerde ama ben göremedim. Ben göremediysem ya yoktur ya da görünmeyen bir yere konmuştur! Bu konuda başkonsolos Özgür Kıvanç Altan'ın daha özenli davranacağını umuyorum. Özellikle davet sonunda dağıtılan bez torbada bir tane Godiva çikolata ve ne olduğunu anlayamadığım plastik çerçevenin Türk davetiyle ilgisini bir türlü çözemedim! [resim=20151205resim-112451IZ][/resim] Ama davetin içeriği inanılmaz etkileyiciydi. Miami başkonsolosluğumuz, Türk Hava Yolları ve Comptenporary İstanbul'un ortak "kültür ve sanat" davetiydi. Davetin en önemli ismi ise avukat M. Kaye idi. Türkiye'ye kalpten bağlı olan avukat Kaye, 1987'den beri Türkiye'den yurt dışına kaçırılan malların iadesi için uğraşıyor. Şu ana kadar paha biçilmez Karun ve Lidaya hazinelerini ülkemize geri kazandıran M. Kaye, en son tarihi Uşak Elmalı Paraları'nı bulup iade edilmesini sağlamış. Thank you M. Kaye.