ENTEL-DANTEL MAGAZİN!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 28-06-2002 15:02
Magazinde değişim rüzgarları yaşatılmak isteniyor! Yeni entel-dantel magazinciler piyasaya sürülmeye çalışılıyor! Amaç ne, buna nasıl karar veriliyor, ne düşünülüyor bilmiyorum. Ama sanıyorum, bunu yapan yöneticilerin bir bildikleri vardır. Konuyu biraz daha açmak istiyorum. Son zamanlarda Hürriyet gazetesinde başlayan bu değişim, yine aynı gazetenin yönetimi tarafından Haftasonu’da devam ettiriliyor. Uğur Güneri’nin Hürriyet magazininden ayrılmasının ardından televizyon kritikçisi Selim Akçim Hürriyet gibi bir gazeteye magazin müdürü oldu. Tabii ki, bu Hürriyet yönetiminin seçimidir, beni veya bizleri ilgilendirmez. Ama ortada gözle görülen gerçekler var.. Son zamanlarda Hürriyet gibi bir gazetede çıkan magazin haberlerindeki yanılgı payı yüzde 90’lara ulaştı. En son örnek; Sibel Can boşandı.. Daha birçok haber var böyle.. Bunları Uğur Güneri yapsaydı, asarlardı! Nedense yapmadan, asıldı! Yanlış anlaşılmasın. Amacım kimseyi karalamak değil. Sadece magazinin bu kadar basit olmadığını, içinde yaşamadıktan, gecce gezmedikten, şöhret olma meraklılarını ayırt edemedikten sonra yapılamayacağını vurgulamak istiyorum. Bilinçsizce yapılan magazin, yine magazincileri yaralar.. Hürriyet yönetimi, en son olarak yılların Haftasonu dergisinin başına yine hiç duyulmadık bir isim getirdi; Erdem Kırım.. Arkadaşı ben hiç tanımıyorum. Sadece son Bodrum gezisinde gördüm, efendi, ağır başlı biri.. Ama magazin bilgisi ne, hiç bilmiyorum. Bu alemden kimseyi tanımayan, sanatçıları bilmeyen, sürekli yanındakilere soran birinin nasıl bir Haftasonu yapacağını da çok merak ediyorum. Haftasonu’nu yapanlar yine oranın eski emekçileri olacaklar.. Magazine yeni bir entel-dantel havası getirmeye çalışan Hürriyet yönetiminin bu kararı hangi gerekçeyle aldığını bilmiyorum. Ve bir gerçeği de açıklamak istiyorum. Haftasonu yönetimi için hem Şenay Düdek, hem de bana teklif edildi. Gittim, görüştüm ve sadece Haftasonu’nu yapmayacağımı, Haftasonu’nda şu anda çalışan arkadaşların çok başarılı olduklarını, komple birşey düşünülürse kabul edeceğimi söyledim. Günlük haber toplantısına girilmeden, gündem bilmeden, gecce gezmeden, Bodrum, Çeşme, Antalya’yı, dünyayı dolaşmadan magazincilik yapılmaz.. Magazin bir yaşam biçimidir. Gecce gezen gencecik kızların, playboyların, mekanların, sanatçıların, mankenlerin hepsini çok iyi tanımak lazım. Onlarla iç içe olmak lazım.. Tabii bu iç içelik, kimilerini delirtir! Kimilerini sinirlendirir, kıskandırır, morartır.. Sonra da magazinde Osmanlı yöntemleri devreye girer ve kendilerine yakın olan magazinciyle, olmayanlar ayırt edilmeye, karalanmaya, bitirilmeye çalışılır.. Ama sadece çalışılır!! Bakalım, yeni entel-dantel magazin dönemi nereye kadar sürecek? Hep beraber göreceğiz..