YİNE O ESKİ KASET!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 10-09-2003 10:03
Yine o eski kaset ortaya çıktı! Yıllar önce konuşulan, gündem yaratan, Gülben Ergen'in sakallı bir tavernacıyla (Bazı gazetelerde 'sakallı şarkıcı' diye yazılmış. Oysa şarkıcı değil, taverna sahibi) olan aşk kaseti yine gündemde! Gülben Ergen için üzüldüm. Düşünsenize, bir sabah uyanıyorsunuz ve bilmem kimin kasasında eski bir kaset tekrar ortaya çıkıyor! Alakasız bir zamanda, alakasız bir yerde bulunan çoook eski bir kaset! Sen yıllarca çalış, çabala, başarıyı yakala, ondan sonra tam iyi yerlere gelmişken pat diye eski bir kaset çıksın tekrar ortaya. Git, ifade ver, ağla, ağla, ağla... Olacak iş mi bu? Dediğim gibi kaset çoook eski. Herhalde 13-14 yıllık vardır. O zamanlar taverna modası gündemdeydi ve tavernası gündemde olan tavernacı sadece Gülben Ergen'le değil, daha başka manken ve solistaltı kızlarımızla da aynı kaset işini yapmıştı. Hele hele çok ünlü bir jönümüzle uzun süre aşk yaşayan, evlenecekleri düşünülen eski manken kızımızın Yunan Adaları'ndaki tekne muhabbetinin de kaseti dillerden dile dolaşmıştı! İşte o dönemlerde Gülben Ergen de aynı yoldan geçti. Çünkü o zamanlar Gülben Ergen bir yerlere gelmek, başarılı olabilmek için sürekli kapı aşındırıyordu. Mesela bu kapılardan biri de Coşkun Sabah'tı. O zamanlar Coşkun Sabah fırtınası vardı. Kaseti 2 milyon tirajını aşmıştı. Gülben Ergen de o zamanlar Coşkun Sabah'ın evinden çıkmıyordu. Sonra Coşkun bitti, sakallı tavernacı devreye girdi. Ama o, Gülben Ergen'in hayatı boyunca unutamayacağı bir olayın başlangıcıydı. Sakallı tavernacı yatak odasına kurduğu kamera düzeniyle birlikte olduğu kızları videoya çekiyordu. Biliyorsunuz o zamanlar Adnan Hoca modası da vardı. Gizli kasetler, görünütler, şantaj, vs. Yani, 'Önce kameraya çek, sonra ayrılmaya kalkarsa basına vermekle tehdit et' mantığı güdülüyordu. Kimisi tarikata girenler için yapıyordu, kimisi de terk ettiği için! Öyle de oldu zaten. Gülben Ergen sakallı tavernacıdan ayrıldı. Ayrılınca da kaset bir-kaç gazeteciye ulaştı! Haberi yapıldı ama hiçbir zaman televizyonlarda bantlanarak da olsa gösterilmedi. İşte o dönemlerde bu olay hergün manşetlerdeydi. Aradan yıllar geçti, sanki o manşetler hiç yapılmamış, o haber hiç yazılmamış gibi bugün yine manşetlere konu oldu. Tabii burada ilginç olan o eski kasetin bulunduğu kasanın kime ait olduğu ve neden orada olduğu! Biliyorsunuz bir ara Hakan Uzan ile Gülben Ergen'in aşk yaşadığı konuşulmuş, Yeşim Salkım da bunu doğrulamıştı. Ama daha sonra Gülben Ergen, Yeşim Salkım'ı mahkemeye vermişti. Benim üzüldüğüm nokta ise Gülben Ergen'in düştüğü durum! Biriyle birlikte oluyorsun ama kötü niyete kurban gidiyorsun. Yıllarca üzerinden atamayacağın bir pisliğe bulaşıyorsun! Şimdi Gülben Ergen gidip ifade veriyor. Ne suçu var bilmiyorum ama peki ya bu kasedi çeken ne oluyor? İfade verdi mi? Verecek mi? Elinde başka kasetler var mı? Bu kasetler başka kimlerin kasalarında var? Kim çoğaltmış, niye çoğaltmış? Bu soruların cevapları ne oluyor? Hiç bilmiyoruz. Gülben Ergen, gerçekten tırnaklarıyla kaza kaza geldi buralara. Her ne kadar Seren Serengil, "Benim çantamı taşırdı, kıyafetlerimi giyerdi" dese de, başardı. Hülya Avşar'la kendini eş konuma soktu. Belki de geçebilirdi ama işte o kaset yok mu, ah o eski kaset, her dönem karşısına çıkıyor ve yüzünde patlıyor. Şİmdi Gülben Ergen'in sakallı tavernacıyla aşk kasetine emniyet güçleri el koydu? Ama kimbilir o kasetten kaç kopya var? Önemli olan, şimdi saklanan kopyaların bir daha çıkarılamayacak duruma getirilmesi. Yani, suçluların adalet önünde ciddi ciddi hesap vermesi lazım. Hani, ayağından vurup üç ayda çıkılan cinsten değil ama...