FATİH ALTAYLI VE MAGAZİN!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 12-01-2004 11:27
Fatih Altaylı, iyice işin suyunu çıkardı artık! Dün gecce Okan Bayülgen ve magazinciler vardı programında. Ne oldu, ne bitti izleyemedim ama bugünkü yazısında yine magazini kötülemesi çok ayıp. Tamamen kişisel nedenlerle yazısına yön vermek bir köşe yazarına yakışmaz. Magazin düşmanı olduğunu bildiğimiz Fatih Altaylı, bugün ‘Kokainden eroine giden yol kısadır’ diye güzel ve dikkat çekici bir yazı yazmış. Her ne kadar bildiklerini tam olarak yazmasa da, yazı iyi. Ciddi bir köşe yazarının sık sık yazması gereken bir konu çünkü. Fatih Altaylı, yazının sonunda yine işi döndürmüş, dolandırmış ve magazine getirip, ‘Gecekondu mahallesinden çıkıp podyuma giden yolu gösteren magazin programları, bu hayatın arka yüzünü göstermedikleri için de yolu otoyol haline getiriyorlar.’ demiş. Ayıptır, günahtır.. Magazini bu kadar kötü göstermekle ne elde ediyor anlamıyorum. Kendinle mi yarışıyor, gücünü mü deniyor nedir, bilmiyorum! Magazin programlarını, bu hayatın arka yüzünü göstermedikleri için suçluyor. Peki ya haber programları, afedersiniz ne bok yiyor? Arka sokaklar magazinin değil, habercilerin işi değil mi? Polis, uyuşturucu satıcıları, narkotik şube, mafya.. Bunlar magazincinin işi mi, habercilerin işi mi? Magazin hayatın güzel taraflarını gösterir. Tabii ki de özendirir. Zaten başka türlüsünü savunmak yanlış olur. Ama bu magazinin doğasında var; Özendirmek.. Özenenlerden kimi başarılı olur, kimisi de olamaz. Herkesin başarılı olması diye bir şey söz konusu değil. Magazinin arka sokaklarını araştırmak, gün ışığına çıkarmak, aydınlatmak, yetkililerle konuşmak habercinin işidir. Tabii haberci, magazinciden destek alabilir ama arka sokaklar, batakhane, polis, mafya, uyuşturucu satıcıları habercinin işidir! Her olayda magazincinin suçlanmasından fenalık geldi. Özellikle magazin düşmanı olan Fatih Altaylı’nın yazılarının aralarına magazini kötülüyeci cümleler sokması hiç hoş değil. Bu ülkede haberciler biraz daha işini doğru-dürüst yapsa, magazin bu kadar ön plana çıkmaz. Konu bulamayan habercilerin, sık sık magazin yaptığı ülkemizde maalesef suçlu hep magazinci oluyor! İşin ilginç yanı da magazincilerin sesi çıkmıyor! Fatih Altaylı’nın yazısı; Kokainden eroine giden yol kısadır GEÇEN yıl gençler arasında uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması ile ilgili bir dizi yazı yazdım. Ancak o günlerde ‘‘tanınmış’’ birileri uyuşturucudan ölmüş olarak bulunmadığı için Narkotik Şube yetkilileri dışında bizim yazılarla ilgilenen pek olmadı. Şanssız bir genç kızımızın eroinden ölmesi sonrası konu şimdilerde gündeme geldi. Oysa uyuşturucu konusunda ülkemizde durum berbat ve giderek daha da berbat hale geliyor. Üstelik de artık ‘‘kenar’’ mahalleler değil, lüks semtler de uyuşturucu batağında. Hem de öyle böyle değil. Uyuşturucu veya uyarıcı kullanımı öyle bir boyutta ki, artık ‘‘sosyete’’ bile bunun pençesinde. Sosyete düğünlerinde ‘‘kokain’’ çekmek için özel odalar ayrılır hale gelmiş. Partilerde gençler birbirlerine sigara ikram eder gibi kokain ikram ediyorlar. Kadınlar bile en bol kokain bulundurana rağbet ediyorlar. İnanması güç müthiş hikáyeler bile var. Bunlar İstanbul'da kulaktan kulağa anlatılıyor. Polis de bunları biliyor ama bir şey yapamıyor. Çünkü kullananlar Türkiye'nin en zengin, en güçlü insanları. Zaman zaman yapılan operasyonlardan sonuç çıkmıyor, sonuç çıkmadıkça kullanım artıyor. Bu grup zenginlerden oluştuğu için bunlara pek bir şey olmuyor. Ama bunlarla takılıp bu batağa saplanan ‘‘güzel kızlar’’ ne yazık ki kurtulamıyor, pahalı kokainden ucuz esrara, oradan eroine giden bir batağa yuvarlanıyorlar. Gecekondudan çıkan güzel kızlar önce lüks yaşama, sonra uyuşturucuya, ardından fahişeliğe ve en sonunda da batağa gidiyorlar. Gecekondu mahallesinden çıkıp podyuma giden yolu gösteren magazin programları, bu hayatın arka yüzünü göstermedikleri için de yolu otoyol haline getiriyorlar. Sonra da Burçin'in arkasından oturup gözyaşı döküyor, hikáyeler yazıyoruz. Utanmadan...