ECE AKSOY’DAN A.MİSBAH DEMİRCAN’A MESAJ: ‘HABERİ OLSUN…’

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 28-06-2012 17:04
‘Dün, neler oluyor Beyoğlu’nda acaba?’ diye merak edip soluğu orada aldım.. Durum gerçekten kötü.. Bundan iki üç sene önce bu mevsimde cıvıl cıvıl olan sokaklarda neredeyse in cin top oynuyor.. Neşeli sohbetlerin, cıvıl cıvıl kahkahaların yerinde resmen yeller esiyor.. Derin bir sessizlik hakim Asmalı’ya.. Peki işletmeciler ne alemde, mekanlar neler düşünüyor, bir arpa boyu bile yol kat edilmedi mi acaba diye önce Dokuz Ece Aksoy’a uğradım ve Ece Aksoy’la biraz dertleştik.. [resim=20120629resim-185417C4][/resim] Ece Hanım’ı bilenler bilir; kararları ve düşünceleri çok net olan bir kadındır ve asla sözünü esirgemez.. Yine öyle oldu ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a seslendi.. [b]Nedir durum Ece Hanım Asmalı’da? [/b] Ben Ahmet Misbah Demircan’ın yüzünü hayatımda iki kez gördüm, buradan geçerken.. ‘Nasılsınız?’ dedi, ben de ‘iyiyim’ dedim.. Hepsi o kadar, hiçbir muhabbetimiz olmadı bugüne kadar.. Onun yıldızıyım ben, bölgesinin yıldızıyım.. Dünyadan rezervasyon yaptırıp geliyorlar, o kadar önemliyim o insanlar için ama o, kendi bölgesindeki bu dükkanı hiç önemsemedi, ne yenilir, ne içilir hiç merak etmedi. O yüzden kapımın önündeki iki tane masayı kaldırmışlar hiç benim meselem değil, onun meselesi.. Gerçekten benim meselem değil.. O, bu beş yıldızlı otellerin olduğu bu kalabalıkta, turizm bölgesindeki bu yerde beş altı kişinin kıçını iskemleye koydurmuyorsa bu hakikatten benim meselem değil. Bu onun meselesi; çözsün ya da çözmesin beni hiç ilgilendirmiyor.. Ben her zamankiden çok daha fazla özenle çalışıyorum, dünyayı dolaşıyorum yeni şeyler öğrenmek için.. Türkiye’yi dolaşıyorum adım adım malzeme almak için.. Dünyanın en güzel mutfağını yapmaya devam ediyorum ve devam edeceğim.. Krediler alıyorum, kredilerle borçlanarak maaşları ödüyorum, kira ödüyorum, kredimi ödüyorum.. Böyle bir mücadelenin içindeyim. Ama kapımdaki iki masayı kaldırmakla beni bu işten vazgeçiremeyecekler haberi olsun.. 40 kişilik dükkan burası.. Dünyadan siyasetçisi, sanatçısı, yazarı, gazetecisi, herkes geliyor bin kere teşekkür ediyor.. Ama bir gün merak edip de gelmedi Başkan bu dükkana, bir yemek yemedi.. Ben dünyadaki bütün bu tarz örneklerin yani turistin ilgisini çeken yerlerin devlet tarafından sübvanse edildiğine bizzat şahidim. Hepsinin patronuyla iletişimim var.. Atıyorum şimdi, mekanın su faturası 10 liraysa 5 lirasını devlet ödüyor.. O ayakta dursun diye.. E bunları beklemek bizim en doğal hakkımız. Ama anladık ki böyle bir şey beklemeyeceğiz artık.. Kendi yağımızla kavrulacağız. Hoş 25 kilo verdim, hangi yağımla kavrulacağımı bilmiyorum, yağım da kalmadı. [resim=20120629resim-185417F2][/resim] [b]Peki sizce Beyoğlu Belediyesi bu işi kişiselleştirdi mi? Her yerde masalar var; Nişantaşı’nda, Beşiktaş’ta, Kadıköy’de bir tek Beyoğlu’nda yok! [/b] İnan bana hiçbir şey bilmiyorum ve de hiçbir şeye inanmıyorum. Bu operasyona neden olarak gösterilen şehir efsanesine de inanmıyorum.. Bu işin sebebini de bilmiyorum. O kadar çok işim var ki, kafa da patlatacak halim yok. Napalım, demek ki oralara izin veriyorlar, buralara izin vermiyorlar.. [b]Peki buradan bazı sokaklara izin verildiğini duydum Mis Sokak’ın filan adı geçti..[/b] Zannetmiyorum, onların hepsinin söylenti olduğuna inanıyorum. Mesela bak karşı dükkana, gözünle görüyorsun değil mi masaları.. Onlar her gecce yolun öbür tarafına kadar La Brise açıkken bile masalarını atıyorlardı. Ben hiçbir zaman neden onlar atıyor da masaları, ben atamıyorum diye düşünmedim. Neden biliyor musun? Bir sürü genç geliyor Asmalımescit’e eğleniyor, iletişim kurup sosyalleşiyor, ucuz biralarını içiyor. Karınları acıkınca geliyorlar buralarda karınlarını dolduruyorlar. Onun için gıkım çıkmıyor; koysunlar sonsuza kadar masalarını.. Bu nedenle niye onlar atmış, ben atamıyorum masaları demiyorum. [b]İşlerin durumu ne peki? [/b] İşler çok düştü, turistler geliyor gelmesine de içeri girmiyor. Deniz kenarı, sokak istiyor, toprağa basmak, gökyüzünü görmek istiyor. Gelenlerin çoğunun zaten kendi ülkelerinde güneş yok fazla.. O yüzden de onları içeri sokamıyoruz. [b]Asmalı’nın en kıymetli mekanlarından biriydi La Brise.. Masa operasyonlarından ötürü kapatıp Nişantaşı’na taşıyor La Brise’i şimdi Teoman Hünal.. Siz sonuna kadar direnecek misiniz?[/b] Direnmek değil bu, ben döndürebildiğim sürece kalacağım. Şimdi daha bugün (dün) Halk Bankası’ndan 50 milyar kredi aldım. Yani ödeme gücüm olduğu kadar, onu da Ali’den alıp Veli’ye, Veli’den alıp Ali’ye vererek devam ediyorum. Çünkü ben bu işi çok seviyorum. Ve buraya gelip yemek yiyen tüm insanları seviyorum, yabancısı Türk’ü.. Ayakta durmaya çalışıyorum, inşallah da duracağım.. Yukarıdaki beni seviyor biliyorum.. [url=http://www.geccemekan.com/mekan-9-ece-aksoy]'9 ECE AKSOY' MEKAN DETAYLARI İÇİN TIKLAYIN.. [/url]