FULL MOON PARTİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 21-07-2005 14:13
Uzmanlar ne demiş? "Stresi yenmenin en güzel yolu, denizi seyretmektir" demiş.. Hah işte, ben de bu yüzden her hafta Türkbükü'ne gidip, denizi seyrediyorum.. Dostlar takılıyor, "Her hafta Bodrum'a gidiyorsun, oh gez bakalım" diyorlar.. Vallahi gezmiyorum, stresimi yenmek için denizi seyrediyorum. Yoksa o THY çilesi, kuyruk, karmaşa her hafta çekilir mi? Eşim bana çıldırıyor.. Öyle entresen bir adam oldum ki, Türbükü'ndeki evde iki dakika duramıyorum.. "Ya kocacım bi dakka dur da, kahvaltı yapıp, ondan sonra çıkalım" diyor, ben "asla, yürü" diye, kadını apar-topar evden çıkarıyorum.. Doğru denize koşuyorum.. İberotel'in göl gibi cennet koyuna gidiyorum veya Redroom Beach'e takılıyorum.. Kahvaltımı açıkhavada yapıyor, gazetelerimi okuyor, bol bol denizi seyrediyorum.. Yoksa bu sinir-stres bizi öldürecek.. Türkbükü'ne gitmeden önce dün gecce Papermoon'a takıldık.. "Takıldık" diyorum, çünkü Papermoon'dan Reina ve Sortie'ye geçecektim ama geçemedim.. Papermoon'un müdavimleri olan Süleyman-Hosif kardeşler ile doktor Nazım Durak her zaman ki köşelerindeydi.. daha sonra masamıza ünlü mimar Eren Yorulmezer de katıldı.. Yorulmazer'in anlattığına göre, Alkent 2000'in yanında "Pelican Hill" diye 750 villalık bir yaşam alanı yapılıyormuş.. Türkiye'nin ünlü yedi mimarı Eren Talu, Hasan Mingü, Mustafa Toner, Hakan Helvacıoğlu, Mahmut Anlar, Eren Yılmazer ve Dara Kırmızıtoprak birer tane kendilerine has özel numune villa yapacaklarmış. Bakalım hangi mimarın villası güzel olacak? Dün gecce yine kimi ararsanız herkes Papermoon'daydı.. Masalara giden yemeklerde değişiklikler görünce aşçının değişmiş olduğunu anladım.. Üç yıldır Papermoon'da olan şişman İtalyan aşçı Mario Paililo, gönderilmiş.. Yerine ise Papermoon'un ilk açılışında olan Giuseppe Pressani geri gelmiş.. Papermoon'un sahibi Ali Dinçkök, "gelsin" diye talimat vermiş.. "Ne olursa olsun, Giuseppe gelsin" demiş Dinçkök. Dolgun bir transfer ücreti, 10 bin dolar aylık maaş ve 6 bin dolarlık Residence'da daire.. Giuseppe'de Milano'daki iki restoranını kapatmış ve çok sevdiği İstanbul Papermoon'a geri gelmiş.. Harika lezzetler sundu dün akşam aşçı.. Kesinlikle Paccheri.. Yani, loğos balığı kabak çiçeği ve çeri domatesli makarna müthişti.. Misafirimizin yediği Branzino Forna, yani levrek balığı, patates ve porçini mantarlı makarna da harikaydı.. Papermoon, kalitesinden ödün vermeyen restoranların başında geliyor.. Müdür Erol Usta ve tüm personel inanılmaz profesyonel.. Dört dörtlük bir hizmet kalitesi var. Pahalı ama tam bir Valou For Money, yani ödediğim paranın karşılığını aldığım mekanlardan.. Hızımı alamadım, bu öğlen tekrar gittim, yine herkes oradaydı.. Özer Çiller, Cemal Özgörkey, Mahsun Kırmızıgül, Mehmet Garan, sosyetik hanımlar vs.. Masalarımı izledim, giden tabaklar hep yeni aşçıdan, yeni mönüden.. harika görünüyorlardı.. Ben enginar ve kuşkonmazlı risotto denedim, süperdi.. Hoş geldin, Giuseppe.. Tebrikler Papermoon.. Şimdi Türkbükü'ne gitme zamanı.. Deniz beni çağırıyor.. Türkbükü beni bekliyor. Bu gecce Fullmoon geccesi. Yani tam dolunay zamanı.. People'da masam hazır.. Gecce tam 24.00'te "full moon" parti var.. Hepinizi bekliyorum..