KISKANÇ KADINLAR!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-08-2004 13:59
Dün sabah Şehnaz Tuna aradı.. Şamdan'ın sahibi Mehmet Tuna için yazdığım yazı için arıyordu; "Kocamı ne kadar övmüşsün. Şimdi kısmeti açılır oralarda.." dedi.. Gülüştük.. Kadınların ne kadar kıskanç olduğunu çok iyi biliyorum. Nedeni, kocalarına güvensizlikten değil, hemcinslerine güvenememelerinden kaynaklanıyor. Bu alemde o kadar çok şey yaşanıyor ve hespi açık açık oluyor ki, şaşıyorlar.. O yüzden kıskanıyorlar. Onlar haklı ama bizde haklıyız.. En sinir olduğum şey eşimin telefonla arayıpta "kimlesin?" diye sorması.. Deli oluyorum. Aynı şeyi Şehnaz Tuna da yapıyormuş.. "Kimlesin?".. Ne kötü bir şey.. Düşünsenize masada 4 erkek arkadaşınızla oturduğunuzu veya bir arabanın içinde gittiğinizi.. "Ahmet, Mehmet var canım..Ne diye soruyorsun ki?".. Ne küçük düşürücü bir şey.. Ama kadınlar bunu anlamıyor.. Hele o telefon karıştırma huylarına ne demeli? Aman Allah'ım Şehnaz Tuna, benim eşimden daha beter.. Çalan telefonu havada kapıyor vallahi.. "Kaç kere yapma Şehnaz şunu. Çok rahatsız edici bir şey" didim ama dinletemedim.. Kıskanıyor.. Aslında erkekler kıskanılmaktan çok hoşlanır. Bunu kadınlar biliyor mu, bilmiyor mu bilmiyorum ama erkekler bu durumu çaktırmazlar.. Bozulmuş numarası yaparlar ama bozulmazlar.. Tabii kadınlar bu tip ufak kıskançlık hareketleriyle açık verirler. Erkeklerde ya başka özel bir telefon numarası kullanırlar (kadınların ruhu duymaz) ya da bir haber merkezine üye olurlar. Sürekli gelen haber mesajları arasında aşk mesajpları kaynar gider.. - Kimden geldi o mesaj? - Hayır aşkım, Irak'ta patlama olmuş da! Ya işte hayat böyle karşılıklı küçük oyunlarla devam ediyor.. Kimisi kocasına sahip çıkma adına, kimisi ise kocasını eşe-dosta kaptırmama adına didinip duruyor. Haksız sayılmazlar! Baksanıza, o birinin eskisiyle, diğeri öbürünün eski eşiyle yuvarlanıp gidiyorlar.. Dalyan Körfez Neyse efendim bu kadar geyikten sonra Çeşme'de teşekkür etmeyi unuttuğum mekana geçiyorum; Dalyan Körfez Restoran.. Hani, iki hafta önce yerden yere vurduğum ve sonuna da "dostlarım olduğunuz için bu kadar acımasız eleştiriyorum" dediğim balıkçı.. O zehir-zemberek yazıdan sonra yine gittim. Bakalım "eleştrilerimizi dikkate almışlar mı, almamışlar mı" diye.. Almışlar, hem de fazlasıyla almışlar.. Müşteri balıklarının gecce 24.00'de geldiği gecce Dalyan Körfez'in patronu Mehmet Karabina, hastaneye kaldırılmış. O olmayınca mekanda düzen karışıyormuş. Sebep oymuş.. Bu kez Mehmet Karabina aslanlar gibi oradaydı ve gerçekten kusursuz bir servis yapıldı. Dalyan Körfez'de yediğim salatayı başka hiçbir yerde bulamıyorum, evde eşim bile aynısını yapamıyor. Reha Arar'ın davetlisiydik Çeşme Dalyan Körfez'de.. Sevgili dostumuz Reha Arar koleni halinde dolaşıyor.. Bayan arkadaşı Nilay ve güzel kızları Selin ve Tanya.. DHL İcra Kurulu Üyesi Nedim Öztürk, eşi ve oğlu, Avukatımız Emin Canacankatan, ben ve eşim.. Çok güzeldi Dalyan Körfez.. Çok kalabalıktı.. Mehmet Karabina ve Mehmet Kabadayı ile uzun uzun sohbet ettik. İkisininde sağlık problemleri var. Ama ikisi de işin başında. Aksaklık için özür dilediler ve elelrinden geleni yaptılar (Sadece bize değil. Tüm müşterilere).. Balığın üstüne mutlaka tatlı yemem gerekiyor. Favorim helvadır. Helvasız balık düşünemiyorum ama Çeşme Dalyan Körfez'de sakızlı muhallebiden yemezsem ölürüm. Ne zaman gitsem mutlaka 3-4 porsiyon yiyorum... Evet, Çeşme Dlayan Körfez Restoran'nın sahipleri... Bir dostunuz olarak acımasızca yazdığım eleştirileri dikkate aldığınız için, bana tavır koyma yerine yapıcı olduğumu söyleyip mekanınıza faydası olduğunu düşündüğünüz için teşekkürler.. Mehmet Karabina ve Mehmet Kabadayı ile tüm Dalyan Körfez personeline, ayrıca hesabı ödeyen Reha Arar'a da teşekkür ediyorum.. Ağanın eli tutulmaz Reha bey..