MESAM-MSG VE DEDİKODULAR!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 23-09-2002 13:19
Telif konusu ne kadar ciddi, karmaşık ve de gerçek haber değeri taşıyan bir konuymuş! İşin içine girdikçe çıkılamaz bir hal aldı. Görüşmelerim arttıkça, dedikodular açılınca, ard arda neler konuşuldu neler!! Aklımın almayacağı entrikalar, bizans oyunları, dış güçlerin baskısı ve 400 milyon dolarlık bir pazar paylaşımı! Tesadüfen karıştığım telif konusunda kokuyu alınca, balıklama atladım.. Aslında hiç manken, kadın, seks, reyting olmayan bir konu, telif hakları.. Ama o kadar da güzel bir haber ki, MSG ile yaptığım, ardından Mesam’da yönetim kurulu ile konuştuğum konular inanılmazdı. İsterseniz önce MSG’den, Müzik Eseri Sahipleri Grubu’ndan başlayalım. MSG, Mesam’dan ayrılan ve Mesam’ın kriterlerinin oluşmasında büyük emeği olan Dağhan Baydur’un başkanlığını yaptığı ve birçok ünlü sanatçının üyesi olduğu bir meslek birliği. Levent’te arka sokaklarda ufak bir müstakil evde çalışmalarını sürdürüyor. O gün gittiğimde Dağhan Baydur’la hem pizza yedik, hem de sohbet ettik.Başta da dediğim gibi o kadar karmaşık bir konu ki, bir öğrenci gibi hocamı dikkatlice dinledim. Telif hakları ikiye ayrılıyor, Mekanik ve temsil hakları.. Mekanik, CD veya kasetin oluşmasından oluşan haklar. Temsil ise radyo, tv vs. yerlerde çalınanların hakkı.. Dağhan Baydur, bu işlerden anlayan, kibar ve bilgili birisi. Konuşurken, tatmin oluyorsunuz. Neden Mesam’dan ayrılıp, MSG’yi kurduğu konusuna gelince, baştan düşündüğü standarları koruyamadığı için ayrıldığını söyledi. Tarkan’dan Nilüfer’e kadar birçok ünlü sanatçı Mesam’dan ayrılarak MSG’ye geçmiş. Aslında ikisi de aynı işi yapıyor. Yani besteci ve söz yazarlarının teliflerini belli bir komisyon karşılığında topluyor.. Ama Türkiye’de toplanması düşünülen para 350-400 milyon dolar olunca işler karışıyor, arkadaşlıklar, dostluklar, hırsa ve ranta dönüşebiliyor.. Telif haklarından toplanması gereken para bu kadar yüksek iken, toplanan para sadece 10 milyon dolar! Şimdi ben Mesam’la MSG arasında bir kıyaslama yapmak istemiyorum. Yanlış olur. Aslında ben bu konuyu televizyona taşımak, Habertürk ekranında yayınlamak istiyorum. İki taraf da katılacağını söyledi. Kültür Bakanı da gelirse ya da bu işlerden mağdur olmuş sanatçılar da varsa (mesela Muzaffer Özpınar) hepsinin olduğu Yüz Yüze bir açık oturum yapmak istiyorum. MSG’den çıkıp Mesam’a geçtim. Şişli’nin göbeğinde 5 katlı bir bina. Aylık kirası 10 bin dolar. (Şimdi daha ucuz bir yere taşınıyorlarmış). Başkan Atilla Özdemiroğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Rıza Binboğa, Suavi Saygan, Turhan Taşan, Genel Sekreter Dr. Ümmüşen Gürsoy hepsi hazır beni bekliyordu. Önce Mesam’ı gezdirdiler, teknolojisini, nasıl takip edildiğini, dış ilişkileri vs.’leri gösterdiler. Hepsi tek tek konuşup kendilerine göre haklı nedenler söylediler. Ama şu anda milletvekili adayı olan Atilla Özdemiroğlu direkt olarak ‘eğer milletvekili olursam, dokunulmazlık zırhımın kaldırılmasını isteyeceğim’ dedi. Belli ki daha önce yazdığım ‘Neden dokunulmazlık istiyor?’ cümlesine alınmış. Mesam’da da çok faydalı bilgiler ve bir tomar yazılı döküman aldım. Aslında bu telif kanunu 1920’lere, taaa Lozan anlşamalarına dayanıyor. Sonra ticari yaptırım uygulamalarına, yani 301’lere geliyor. Telif haklarında ülkemiz ne kadar geri olursa, Amerika da ticari ambargo konacaklar listesine alıyor. Aslında Mesam ile MSG arasında niyet mektubu var. Yani, birbirlerini suçlamayacaklar, yardımcı olacaklar. Çünkü bir ülkede telif haklarını takip eden bir tane meslek birliği olmalı. Aksi takdirde kafalar karışıyor, besteciler şaşırıyor, dedikodular çoğalıyor. Atilla Özdemiroğlu çok ilginç bir iddia sundu.. Bunu sunarken de ‘kesinlikle kendi görüşüm Mesam’la bir ilgisi yok’ dedi.. Atilla Özdemiroğlu’nun iddiası şu; MSG, dünya çapındaki beş büyük müzik şirketinin, Türkiye’deki telif hakları pastasını onların adına takip edilmek için kurulmuştur. MSG’yi, ‘Five Big Fichs’ yönetiyor! Yani dış güçler, Türkiye’de yerel güçlü meslek birliği (Mesam) istemiyor. Bunu ben değil, Mesam Başkanı Atilla Özdemiroğlu söylüyor. Ve MSG’nin bu beş büyük müzik şirketine hizmet ettiğini iddia ediyor. Konu derin.. Hem de çok derin. O yüzden, bu konuyu önümüzdeki hafta Habertürk ekranına Yüz Yüze’ye taşıyacağım. Taraflar, mağdurlar, yetkililer konuşur, tartışır, yorumu sevgili seyirciler yapar. TV programında bazı iddialara da yer vereceğim. Mesela Muzaffer Özpınar'ın ciddi iddiaları var Mesam'la ilgili. Hepsini tek tek konuşacağız ve telif hakları konusunda da üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışacağız.