HÜLYA AVŞAR SINIFTA KALDI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 13-04-2003 21:16
Kanal D'de yayınlanan ve Abbas Güçlü'nün sunduğu 'Genç Bakış' adlı programda gerçek Hülya Avşar'ı tanıdık! Zaten amaç, gerçek Hülya Avşar'ı tanımaktı. Magazin Basını'nın yansıttığının dışındaki Hülya Avşar!.. Koç Üniversitesinin salonunu dolduran gençlerde gerçek Hülya Avşar'ı programın son bölümünde söylediği şu sözcüklerle tanıdılar; Burada harcadığım zamana acıdım şimdi.. Evet en sonunda böyle dedi Hülya Avşar.. Peki neden böyle dedi ve gerçek yüzünü neden programın sonunda gösterdi? Çünkü, programın sonunda Abbas Güçlü, 'Şimdi alkışlarınızla Hülya Avşar'ın sınıfını geçip geçmediğini belirleyeceksiniz' dedi ve dersleri sıralamaya başladı; Vizyon.. Salon alkıştan yıkıldı. Yani sınıfı geçti. Karizma.. Alkışlar, Vaaavvvv.. Sınıfı geçti. Hitabet gücü.. Alkışlar. Sınıfı geçti. İnandırıcılık.. Çok az alkış aldı.. Sınıfta kaldı. Samimiyet.. Hiç alkış almadı. Bu dersten de çaktı. .. ve bunun üzerine Hülya Avşar'da 'Şimdi burada harcadığım zamana acıdım' dedi.. Yani, o hep alkışlanmak, hep alkışlanmak istiyordu. Hiç eleştiriye gelemezdi. En büyük o, en güzel o, en güçlü o, en affedici o, o, o... O ne derse doğru, ne yaparsa doğru.. İşte gerçek Hülya Avşar... Koç Üniversitesi öğrencileri belki sorularda biraz sönüktü. Çekingen davranıp, konuklarını üzmek, rezil etmek istemediler.. Hülya Avşar'ın ukalıklarına, fırça atmalarına, 'mikrofon nasıl tutulur'u öğretmesine rağmen çok kibar sordular.. Ama sonunda hangi dersten geçmesi, hangi dersten kalması gerektiğini de çok iyi belirlediler. Program boyunca, 'gerçek Hülya Avşar'ı tanımıyorsunuz' diyen Avşar Kızı da, sonunda dayanamadı ve rektöre öğrencileri şikayet etti.. 'Benden çok daha iyi yararlanabilirlerdi. Beni çözemediler. Tipik bir söyleşi oldu' dedi.. Şimdi gelelim 'Genç Bakış' programının analizine ve Güzel Hülya'mızın söylediklerine; - Öyle mi görünüyorum, sayende öğrenmiş oldum.. (Ukala bir tavırla verilen bir cevap) - Bir topluluk içerisindeler, etrafa kendini göstermek isteyecekler. Bak nasıl sordum ama diyebilmek için.. (Bunu da beğenmediği özel yaşamıyla ilgili sorulan bir soru üzerine söyledi) - En büyük sanat iyi bir çocuk yetiştirmek ve Zehra kesinlikle Türkiye'de okuyacak.. (Çocuk yetiştirmenin iyi bir sanat olduğu doğru.. Ama Hülya Avşar'ın vergi rekortmeni olmasını sağlayan, kocasını evinden, yatağından uzaklaştıran bunca işinden, gücünden sonra hala çocuk yetiştirmekten nasıl bahsedebildiğini anlamış değiliz. Zaten kendisi de sık sık bunu dile getiriyor, çocuğuna ve kocasına yeterli vakit ayıramadığını söylüyordu. Hatta bu yıl kendisine verilen 'Yılın Annesi' ödülünü bile, kendini yeterli bulamadığı için almadı. Zehra'nın Türkiye'de okuyacak olmasına gelince, ben inanmıyorum. Tabii ki yurt dışında okuyabilir ama gençlerin önünde 'kesinlikle' diyerek göz boyamaya çalışmak niye? Nasıl olsa daha çok var, zamanla unutulur gider diye düşünüyor Hülya.. Göreceğiz..) - Bana dolu soru sorun, boş sormayın. (Bir öğrenci 'Evlenmeden önce sansasyonel bir yaşantınız vardı, evlendikte sonra duruldu' gibi bir soru sormak istedi ama tam anlamıyla ifade edemeyince Hülya Avşar bu cevabı vererek, soruyu geçiştirdi. ) - Siz benim agresif halimi görmediniz herhalde. Benim özel hayatım hiçbirinizi ilgilendirmez. Sana abla tavsiyesi, sen sen ol hep affedici ol.. (Evet bu cevabı da Hülya Avşar bir öğrencinin 'Çok sinirli ve agresifsiniz. Bir kadın olarak nasıl sürekli affedici olabiliyorsunuz?' sorusu üzerine söyledi. Ve soru yine güme gitti. Hülya Avşar ne derse, eyvallah.. Programı yöneten Abbas Güçlü de sadece görüntü gibi durduğundan ve konuğunu tuttuğundan öğrencilere 'cevaba müdahale hakkı' bırakmadı.) Hülya Avşar sürekli soruları şu cevaplarla geçiştirdi; Bu soruya ne cevap vermem gerekiyor bilmiyorum ama.. Açıkcası bilmiyorum..' Gülben Ergen konusunda her zaman olduğu gibi yalan söyledi ve 'Aramızda bir sorun yok. Bunu magazin basını çıkarıyor. Seve seve yan yana gelebilirim.' (YALAN.. Madem kavga yok, madem seve seve yanyana gelebilir, buyursun gelsin. Magazin basını, ben, programcılar bunu bin kere teklif ettik her seferinde s.... diyerek, gülmüştür Hülya.. Ama gençlerin önünde öyle söylemek zorunda kaldı gerçek Hülya! Avşar kızı yalan söylerken gözlerini kapatıyor, çenesini hafif yukarı kaldırarak, sağa doğru dönüyor. Her söylediği yalanda bunu yapıyor. Çünkü gözleri çok kısa kapatmak yalanın refleksidir. Doğruyu söylemediğiniz için, beyin sizin yerinize yalan bulmaya çalışır ve o kısa süre içinde gözlerinizi ister istemez kapatırsınız. Hülya Avşar bunu çok sık yapıyor.. Dikkat edin, farkedeceksiniz.) - Soruyorsunuz ama dinlemiyorsunuz.. (Fırça atabiliyor) - Senin sorun Mustafa Topaloğlu'na döndü.. (Dalga geçebiliyor) - Mikrofonu bile tutmasını bilmiyorsunuz. (Güya öğretici olmaya çalışıyor) - Türk toplumunda spor çok ileride. Tenis, golf mesela.. (Zengin sporu olduğunu, topluma yayamayacağını anlayıp lafını toparlıyor).. Tabii zengin sporu ama.. - Tayyip Erdoğan'a asistan olmak isterdim.. (YALAN.. Sadece olmayacak birşey için, fikir yürütüp, ters çakıyor. Yani güçlülerin yanında olurum, sıradan insanların değil demek istiyor.. Tayyip adı burada sembolize edilmiş. Yağcılık çekmeyi de unutmuyor. ) Kendinden emin, ters cevaplar veriyor. Taktik iyi. Güç bende durumu.. 'Seni bozarlarsa, sen de onları boz.. Bir taraf pes eder..Sen güçlüsün, onlar pes eder, altta kalma' sendromu.. Deli, dolu, akıllı, güzel, fettan, küfürbaz, ukala, kendini beğenmiş ama başarmış.. Sen giderken biz dönüyorduk durumu yani.. Ve programın sonunda sorulan bir soru; Tanju Çolak evliyken brilikteydiniz. Biraz önce de inancınız olduğunu söylediniz. Acaba kocanızın sizi aldatması da ilahi adalet mi?' Bu soruda program boyunca susan Abbas Güçlü devreye girip 'özel hayata girmek yok arkadaşlar' diyor ama Hülya Avşar cevap veriyor; Herkes hata yapar. Önemli olan ikinci kez yapmamak.. Akıllı bir cevap. Türk toplumunun bildiklerini inkar etmeyecek, hatanı kabul edeceksin. Doğru mantık. Takdire şayan bir cevap. Soru güme gitti. Çünkü soran genç, geçmişi detaylı bilmediği için Hülya'nın verdiği cevaba karşılık veremedi normal olarak.. Evet, bence de Hülya Avşar'ın dediği gibi Koç Üniversitesi öğrencileri onu çözemediler. Daha fazla yararlanabilirlerdi! Nasıl şöhret olunur, basamakları çıkarken hangi tavizler verilir? Zamanın evli golcüsüyle yasak ilişki yaşanmasa, sansasyon yapılmasa basamaklar bu kadar çabuk çıkılabilir miydi? Kocanızın sizi aldatması, ona vakit ayıramadığınızdan kaynaklanmış olabilir mi? Vs. vs. vs.. O kadar çok soru, o kadar çok konu var ki! İnşallah bir gün gerçek Hülya Avşar'ı tanıma fırsatı bulursunuz gençler.. O zaman emin olun hayatınız çok daha güzel olacak. Çünkü Hülya Avşar'ın gerçek hayatından çok ders çıkarmış olacaksınız.