MEHTER MARŞI ARTIK DEĞİŞSİN!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 04-07-2008 17:37
Hep söylüyorum.. Türkiye'nin kaderi "Mehter Marşı"yla çizilmiş zaten.. İki ileri, bir geri.. Da dara da dara dat.. Da dara da dara dat.. * * * İstanbul dünyanın en güzel şehri... İstanbul 2010 dünya kültür başkenti... Hollwood'un iki yıldızı Nicolas Caage ve Michael Dougles yaz tatillerini geçirmek için ailesiyle Türkiye'ye geleceklermiş.. * * * Bu ve buna benzer olumluluklar bizim mehter marşımızın iki ileri bölümü.. Ergenekon, türban, AKP kapatılması ise Mehter Marşı'nın bir geri durumu! Da dara da dara dat.. Da dara da dara dat.. * * * Bu örnekler o kadar çok çoğaltılabilir ki.. Sayfalar yetmez.. Peki biz ne zaman düze çıkacağız? Ne zaman siyasi kavgaları bırakıp, ülkemizin güzelliklerini daha fazla ön plana çıkaracak plan ve projelerle, yasalarla ilgileneceğiz? Ne zaman? Millet Mars'a gitti, Allah aşkına bizim uğraştığımız konulara bakar mısınız? Biri bitiyor, biri başlıyor sabun köpüğü gündemlerin! Türban bitiyor, kapatma davası başlıyor.. Kapatma davası daha ne olacak derken, Ergenekon denilen bir olay patlıyor ve generaller orduevlerinden kapıları kırılarak alınıyor! Hayda.. Tam yaz geldi, dünyanın gözü Türkiye'nin üzerinde turist akını olacak, oteller dolup dolup taşacak, Türkiye para kazanacak, Türk insanı biraz rahatlayacak derken yaşanan olaylara bakar mısınız? Türkiye'de sanki darbe olacak, olmuş, oluyor söylentileri ile turistler, yatırımcılar korkutuluyor, kaçırılıyor.. Terör yetmezmiş gibi, yangınlar bitmezmiş gibi, üstüne de "kene" çıkmışken, turistler zaten gelmemek için bahane ararken, yaratılan gündemlere bakar mısınız? Yazık bu ülkeye.. Yazık bu ülke insanına.. Biz bunları hak etmiyoruz.. Biz dünyanın en güzel ülkesinde, Avrupa ile Asya arasında köprü olan, doğal zenginlikleri müthiş ülkesinde adam gibi yaşamak istiyoruz.. Ama nerde? İki ileri, bir geri.. Da dara da dara dat.. Da dara da dara dat.. İki uç kutupta kılıçlar çekilmiş, generaller, gazeteciler alınıyor, kelepçeleniyor, sorgulanıyor, kapatılma davasında suçlamalar ve savunmalar yapılıyor, Abdullah Gül köşkte oturuyor.. Türkiye'nin ileriye dönük proje ve kanunlarının hepsi duruyor. Kimse şu anda onları düşünecek durumda değil.. Düşünecek olanlar bile "Aman boşver. Dur bakalım ne olacak?" durumundalar.. Herkes birbirine soruyor; "ne olacak bu ülkenin durumu?" Ah, ahh.. Benim ülkem, benim insanım bunları gerçekten hak etmiyor.. İşin ilginç yanı her türlü olumsuzluğa, işsizliğe, parasızlığa rağmen hala canla başla çalışıyor, üretiyor ve yaşıyor.. Yaşamaya çalışıyor.. Hiç isyan etmiyor.. Ama insan da sormadan edemiyor: Mehter marşıyla nereye kadar gidebiliriz? Artık şu Mehter Marşı'nı ve kaderimizi değiştirme zamanı gelmedi mi?