- La Brise ve Propaganda İstanbul’a fazla!

Birincisi Nişantaşı’ndaki La Brise, diğeri de Asmalımescit’deki Propaganda.. La Brise’de otururken gerçekten bambaşka bir ortamda hissediyorum kendimi.. Korna sesi olmasa İstanbul’da olduğumu asla anlamayacağım! O derece zarif ve çok kaliteli bir mekan. O kadar güzel bir dekorasyon yapılmış ki soft ve sıcak.. Harika bir ortam var La Brise’de.. Sahibi Teoman Hünal gibi bu işe gönlünü adamış bir insan olursa, büyük kızı iç mimar, küçük kızı da aşçıysa ve eşi Lale’de yıllarca kocasına destek olmak için dükkandaysa daha ne olsun? La Brise, Fransızca'da esinti anlamına geliyor. Gerçek bir brasserie olan mekan şık dizaynı ve sıcak atmosferiyle hizmet veriyor ve mönüde asla makarna yok! Herhalde İstanbul’daki tek makarnasız restoran La Brise’dir. Mekânın mutfağı Teoman Hünal'ın küçük kızı Esen Hünal Blake'e teslim. Yurtdışında yemek üzerine eğitim alan Esen Hünal Blake, La Brise'de gerçek Fransız tatlarını sizlerle buluşturmaya devam ediyor. Bence La Brise’in en önemli özelliği müşterilerinin çoğunun prof ve dr olması. Vallahi hastanelerde bu ünlü prof. ve dr.’lardan randevu alamayan La Brise’e gitsin.. Mesela Ergin Bengisu.. Rahim kanserinde bir numara isim. Köşe masada oturuyordu. Jinekolog, psikolog, pedagog, karaciğer nakli uzmanı, kimi ararsanız La Brise’de.. Hasta olursanız mutlaka La Brise’e gidin.. İşin esprisi bir yana La Brise, İstanbul’daki en iyi Fransız restoranı.. Mutlaka gidin.. [b]PROPAGANDA ASMALIMESCİT’TE![/b] Bana yurtdışında hissi veren ikinci mekan ise Asmalımescit’te açılan Propaganda.. El Beso’nun sahipleri Adnan ve İndhira Taşpınar açmış. Nereden bulmuşlar, nasıl bulmuşlar bilmiyorum ama “ben Asmalımecit’e gitmem” diyenler için ideal bir mekan. Yani benim gibiler için.. Benim Asmalımescit korkumu kırdı Propaganda; atmosferiyle, mönüsüyle, barı ve de canlı müzikleriyle. Gencecik bir orkestra grup çıktı. Olcayto Ahmet Tuğsuz, çocukların playback yaptığını sandı ama canlı performansmış! O bile şaşırdı. Düşünün artık. Grup o kadar iyi yani.. Flying Qrdes grubun adı.. [resim=20121204resim-163806E5][/resim] Neden Propaganda? Çünkü İndria’nın babası, Adnan Taşpınar’ın kayınpederi Dominic’te eski generalmiş. Adı o koymuş. Adnan Taşpınar önce “ha ha” demiş ve geçiştirmiş ama sonra düşününce Propaganda 5-6 dilde Propaganda olarak telaffuz ediliyormuş. [resim=20121204resim-163722D4][/resim] Neden Beyoğlu’nda mekan? Çünkü Alaçatı müşterisi Beyoğlu’na uygun bir müşteri grubu.. El Beso, Alaçatı’da doğdu biliyorsunuz. Ayrıca Propaganda’nın en büyük sürprizi ise bizim Alaçatı Sea Side yıllarca başarıyla çalıştıran Altuğ Pakel’in İstanbul’a transfer edilmesi. Altuğ, Propaganda’nın işletme müdürü olmuş.. Bence olay tamamdır. Adnan Taşpınar gibi bu işi çok ciddiye alan birisi, İndhira gibi çok yetenekli ve farklı bir kadın, bir de bu işe yıllarını vermiş Altuğ Pakel bir araya gelince Propaganda tamamdır. Haydi bakalım, doğru Asmalımescit’e.. Hayırlı olsun.

La Brise ve Propaganda İstanbul’a fazla!

Bülent Şakrak-Esra Akpınar aşkı belgelendi!

Hazal Filiz Küçükköse: "Kendimi Barbie gibi hissediyorum"

Hasan Can Kaya, kendisine gönderme yapan Cem Yılmaz’a öyle bir yanıt verdi ki...

Sertab Erener estetik iddiaları sonrası yaptığı paylaşımla adeta meydan okudu!

İnci Taneleri'nde Dilber'in aşk acısı! Yeni fragman sosyal medyada gündemde