KARAKÖY BALIKÇISI, BÜYÜYOR

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 14-10-2008 17:47
Hep aklımdaydı.. Bir türlü fırsat bulamamıştım Karaköy Balıkçısı'na gitmek için.. Adamlar, taa New York'tan gelip yemişler, içmişler, New York Times'ta yarım sayfa yazı bile yazmışlar.. New York Times'taki yazıyı gören Güney Afrikalı zengin bir aile bile gelmiş.. Rahmi Koç, Güler Sabancı, Hüsnü Özyiğin ve konsoloslar bile gitmiş ama ben gidememiştim. Bugün fırsat bulup gittim Karaköy Balıkçısı'na.. İnanın şaşkınlık içindeyim. Ellerinde New York Times'ta çıkan yazının fotokopisi olan turist bir aile yemek yiyordu. Amerikalı turist aile "delicious, delicious" deyip duruyordu.. Karaköy Balıkçısı'nın sahibi olan Hakan Özkaraman'la benim oturduğumu görünce Hakan Bey'le resim bile çektirdiler ve "Tüm arkadaşlarımıza tavsiye edeceğiz" dediler.. İstanbul için ne kadar önemli bir reklam bu.. Kimsenin aklına bile gelmez aslında. Karaköy Hırdavatçılar Çarşısı içinde eski bir hanın girişinde Karaköy Balıkçısı. Tabelası falan yok. Mini minnacık, iki katlı küçücük bir yer.. Saydım 9 masası var. Yer ayırtamıyorsunuz ama balık ayırtabiliyorsunuz. Öğlenleri 12.00 ila 15.30 arasında açık. Sadece bir tencere balık çorbası pişiyor ve taze balık ne varsa o yeniyor. Devamı yok. Balık bittiyse bitti. Ağlasanda yok.. Balık Saroz ve Boğaz'dan, ekmeğin unu Konya'dan, pilaki fasülyesi İspir'den, zeytinyağ Burhaniye'den, sirke Şarköy'den, helva ise Manisa'dan geliyor. Çok salaş bir balıkçı, alkol yok.. Önce nefis pilaki geldi masaya, ardından hamsi şiş, iki parça palamut ve dil şiş.. Asla kılçıklı balık verilmiyor, daha çok şiş tercih ediliyor. Lezzet mükemmel. İstanbul'da bu lezzetde balık yemek kolay değil. Çünkü dondurulmamış ve genelde olta balığı.. 1923 yılında açılan balıkçının bulunduğu bina tarih kokuyor.. 1910 yılında İngiliz Grifin ailesi İtalyan bir mimara yaptırmış. Çok eski bir aile, simgeleri de kartalbaşlı aslan'mış. İngiliz işgal ordusunun karargahı olmuş savaş yıllarında bu bina. İngilizler İstanbul'u terk ederken bütün mal varlıklarını iddialara göre İngiliz casusu olan Saffet Ülkü Tozan'a bırakmışlar. Yıllarca Karaöy Maliyesi olarak hizmet veren binayı daha sonra Hakan Özkaraman'ın babası satın almış. "Ah bir de manzara olsa burada" dedim, demez olaydım. Manisa'dan gelen glikozsuz helva'yı da bitirince beni hanın en üst katına çıkardı Hakan Özkaraman. Karşımda Topkapı Sarayı, Ayasofya, Süleymaniye Camii, Fener Rum Patrikhanesi, arkamızda da Galata Kulesi.. 360 derece manzara ve tarih var.. "Burada Alman bir ressam yaşamış ve bu manzara karşısında nefis tablolar yapmış" dedi.. "eeee" dedim ama anlamıştım.. "Karaköy Balıkçısı'nın devamı bir ay sonra burada açılacak" dedi. Nefis bir manzara ve tabii ki alkolde olacak. "Vallahi New York Times'a haber ver. Burayı görürlerse özel İstanbul ilavesi bile yaparlar" dedim. Aynı lezzet, aynı kılçıksız balık tarzı, manzara ve alkol eşliğinde tarihi binanın çatı katında akşamları da devam edecek Karaköy Balıkçısı.. İstanbul'a böyle güzellikler kazandırdığı ve İstanbul'un reklamını yaptığı için Hakan Özkaraman'ı kutluyorum. Tel; 0212- 2511371