BÜLENT ERSOY GERÇEĞİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 31-07-2007 12:39
"Her genç kızın başına gelir... Her kadının başına gelir.. Erkekler böyledir.. Aldatır.." Bülent Ersoy'un başına gelenlerin bugün gazetelerde çıkan özetleri bu cümleler gibi görünüyor.. Oysa ben ters açıdan bakıp "kendi düşen ağlamaz" diyeceğim.. Ata sözlerine olan sevgim ve saygım her zaman sonsuzdur.. Yılların tecrübeleriyle, yaşanmış olaylardan alınan dersler sonucu çıkarılan sözler bunlar.. Ne güzel sözler.. ne doğru sözler.. Bence Bülent Ersoy'un başına gelenin tek özeti, "kendi düşen ağlamaz.." dır.. Cem Adler olayında da ortalıkta fırtınalar kopmuş, Hülya Avşar "Toplum yanlış yönleniyor. Oğlum olsa, asla izin vermem" derken, Orhan Gencebay "skandal" diye nitelendirmişti. Cem Adler olayı bitti, şimdi Bülent Ersoy'un gencecik bir delikanlı ile evlenmesi olayı gündeme geldi.. Daha gerdek geccesi evin bacası tütmeden, gencecik delikanlı eski sevgilisinin kollarına atıverdi kendini.. Ersoy'la Armağan'ın evliliği gündeme geldiği zaman, kimse yazmadı ama herkes konuştu; "Olur mu hiç? Gencecik yakışıklı çocuğun Bülent Ersoy'la evlenmesi mümkün değil.. Neden evlensin ki?" Evet, neden evlendi ki? İşte asıl mesele burada aslında.. Reina, Sortie, Cahide gibi sohbet-muhabbet yerlerinde açılan bu tartışmalarda "Armağan neden evlendi ki?" sorusuna aynen şöyle demiştim; Armağan açısından bu evliliğin getirileri ne? - Şan, şöhret, para, şaşa, ilgi, alaka.. - Yarışmada, etkili bir jüri üyesinin kendisine destek olması, elinden tutması.. - Varoş yaşamdan, lüks yaşama direk geçiş.. - Daha önce yaşadığı küçük ama mutlu çevresinde havasının binbeşyüz olması.. Peki bu evliliğin soru işaretleri ne? Kafaları karıştıran, Hülya Avşar'ı sinirlendiren, Orhan Gencebay'ı delirten konular ne? - Bülent Ersoy'la evli olmak, aşk yaşamak, ilişki yaşamak, sevişmek, öpüşmek, koklaşmak.. topluma kötü örnek olmak.. Sonuçta ne oldu? Kendisine TC. hükümetinin verdiği pembe kimliği sürekli gösterip "hakkım" diye feryat eden Bülent Ersoy'la evlenen genç ve de yakışıklı delikanlı eski sevgilisine koşup, sarılıp, öpüverdi.. Peki o eski sevgili, "Bülent Ersoy'la nasıl evlendin, öpüştün mü, seviştin mi?" diye Armağan'a hiç sormadı mı? Tabii ki sordu.. Peki eski sevgilisini omzuna yaslamış, mutlu görünen Armağan ne cevap verdi sizce? ........ Aynen o cevabı verdi işte! Sanatına sonsuz saygı duyduğum saygıdeğer Diva'nın kaderi bu.. Bu kaderi kendi seçti.. Kendi düşen ağlamaz.. Tıpkı, "Kader diyemezsin sen kendin seçtin" şarkısının dizeleri gibi.. Tanrı insanı kusursuz yarattı ama kusurları insanlar kendileri çıkardı.. Hem öyle olup, hem böyle mutlu olmak olmaz.. Mutlak yaşamın, mutlaka bir pürüzü vardır. Kimine böyle çıkar, kimine kanserle piyangodan çıkar gibi çıkar.. Ama mutlaka çıkar.. Kendimiz ve ailemiz, çoluk-çocuklarımızla ilgili tercihlerimizi yaparken, hiç ölmeyecekmiş gibi planlamamız ve doğruları bulmamız lazım..