GARİBAN PAPARAZZİLER!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 25-08-2004 09:48
Ayşegül Tecimer'in (nam-ı değer Ayşegül Nadir) memleketi burnunda tütüyormuş ama paparazziler yüzünden dönmek istemiyormuş! Hakkında çıkarılan kaçakcılık iddialarından sonra, interpol tarafından aranan Ayşegül Tecimer meğerse "Rahşan Ecevit affı"na uğramış. Yani hakkındaki "arama kararı" kaldırılmış. Yani istese Türkiye'ye dönebilirmiş ama dönmüyormuş. Sebep, Türkiye'deki paparazzilermiş! Çok komik ya.. Müthiş komik.. Şimdi Allah için bilen bilir.. Dünyanın gerçek paparazzileri İtalyan'lardır. Paparazzi, özel fotoğraf işine kendini adamış ve bağımsız çalışan fotoğraçıdır. Kapıdan kovsanız bacadan girer, takip eder ve mutlaka avını uygunsuz bir şekilde çeker. Adamın işi bu. Sonra da çektiği görüntüleri ajanslara veya dergilere veya gazetelere satar. Hem de iyi paraya satar. Çok iyi donanımlıdırlar. Teknolijiyi ciddi şekilde kullanırlar ve avlarını aylarca takip ederler. Sonunda da mutlaka çekerler ve de karşılığını dolgun bir çekle alırlar. Zor iştir, meşakkatli iştir. Ama hoşlanan için çok zevklidir. Başka bir sanat dalıdır.. Şimdi yukarıda saydığım özelliklerde çalışan birileri bizim ülkemizde var mı? Yok.. Peki o zaman bizim ülkemizdekilere neden paparazzi deniliyor? Bizim fotoğrafçı tabir ettiğimiz (basın kartı olmayan) gecce muhabirlerine ülkemizde paparazzi deniliyor. Aslında öyle yetenekli çocuklar ki, baksanıza namları dünyayı sarmış. Aslında üç kuruşa çalışan bu çocuklar, toplu halde (genelde zengin bir gazetenin büyük arabasıyla) dolaşırlar. Birbirlerini atlatmazlar. Hatta hatta bazen, birileri dinlenir, birileri çeker, sonra da birbirlerine yardımda bulunurlar. Etliye sütlüye dokunmazlar. Yüksek teknolijileri, takip edecek digital sistemleri, upuzun tele-objektifleri yoktur. Bildik yerlere giderler ve kapıda beklerler. Genellikle Reina-Laila ya da Türkbükü civarında ortalıkta grup halinde dolaşırlar. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum. Gittikleri yerler bellidir. Çekilenler, bu çocukların oralarda olduğunu bilir. Yani bizimkiler paparazzi kavramına girmiyor. Ama Ayşegül Tecimer, bu saydığım özelliğe sahip paparazziler (!) yüzünden çok özlediği vatanına gelemiyor! Bu ne yaman çelişkidir. İşin başka bir boyutu da şudur; Ülkemizdeki olmayan paparazzi kavramındaki en büyük etken gazete ve dergi yöneticileridir. Yani bizdeki fotoğrafçı çocuklar serbest çalışmıyorlar. Hepsi bir gazete veya dergiye bağlı çalışıyor. Yani onların getirdiği resimleri abartarak kullanan ve işe paparazzi havası katan müdürler ve yöneticilerdir. Hal böyleyken, gariban fotoğrafçı arkadaşların adı tehlikeli paparazzi oluverdi nedense! Bence Ayşegül Tecimer çok özlediği ülkesine dönse yine onu çiçeklerle karşılayacak olan bizim fotoğrafçı çocuklardır. Yine ne varsa onlarda var. Adları çıkmış ama yürekleri tertemizdir. Asıl paparazziler tepelerde oturanlardır. * * * "Hayata yön veren sözler" diye bir kitap aldım. 2 milyon 900 bin lira. Cola'dan ucuz. Akın Alıcı derlemiş.. İçinde bizim bildiğimiz dünya Atasözleri var. Düşünce, eylem, iletişim, duygu ve yaşam üzerine dünyanın en anlamlı sözleri.. Bayıldım.. Sizinlede paylaşmak istedim. Burada her gün bir tane görecek ve seveceksiniz. Dün başlamıştık; "Kuş bakışı bakmak güzeldir; fakat kuş gibi bakmamak şartıyla" Şeyh Sadi Bugün devam ediyoruz; "Düşünme zor iştir. Muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür" Henry Ford