BOYUN-POSUN DEVRİLSİN!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 03-04-2004 12:19
Dün gecce Türkstar'a takıldım. İtiraf etmek gerekirse, Türkstar, Akademi Türkiye ve Türkiye'nin Yıldızları yarışmaları arasında Türkstar'da daha fazla kalınıyor. Çünkü Türkstar yapım ekibi, yani Fatih Aksoy televizyonculuğu çok iyi biliyor. Türkstar'da jüri üyeleri arasında sürekli tartışma var. Türkstar'da gıcık, insanı delirten bir adam var. Bin yıl arasanız Armağan gibi birisini bulumazsınız. Türkstar bulmuş işte! "Oun için" diyen, "Hiiiiiii" diye gülen ve bir başka prensipli duran jüri üyeleri var. Yani konuşturuyorlar, konuşuluyorlar. Küfrediliyor, boravo deniliyor, gülünüyor. Oysa Akademi Türkiye'de bunların hiçbiri yok. Daha kaliteli olma adına "Biri Bizi Gözetliyor" evinin başka bir versiyonu oldu. Bu da seyirciyi kaçırdı. Türkiye'nin Yıldızları'nda ise tiyatro bölümleri güzel ama ondan sonrası kötü.. Bir tek Ali Poyrazoğlu'nun yorumları dinlenebilecek kalite ve düzeyde.. Yani diğer aralarda sürekli Türkstar'a zap yapılıyor. Böyle bir analizden sonra isterseniz hemen dün geceye dönelim. Herhalde dün gecce Armağan, çok küfür yemiştir. Hem de ne küfür, ne küfür! Önce bende yedi.. Reyting için, üstlendiği rol için o kızı da ağlattı ya, yuh artık.. Boyun, posun devrilsin Armağan.. Ben Armağan'a küfrederken, telefonum çaldı ve dostum Can Doğancan arayarak, o da Armağan'a ettiği küfürleri sıralamaya başladı. Bir işadamı olan dostum Can Doğancan, kilo itibariyle hayli geniş bir vücuda sahip. O kadar sinirlenmiş ki, ağzına ne gelirse söylüyordu. Ben de "bunları bana mail at" dedim ve bakın Can Doğancan, Armağan Çağlayan'la ilgili neler yazmış? Hakısz da sayılmaz hani! * * * Sevgili Kenan Eşim Dilek'le Atv'de, Cuma ve Cumartesi akşamları Öykü'nün göz tırmalayan giysilerine rağmen Akademi Türkiye'yi seyretmekten çok büyük bir keyif alıyoruz. Bu akşam da seyrettikten sonra Kanal D'ye geçtik ve Türkstar'ı seyretmeye başladık. Ancak artık Türkstar'da eleştirinin dozu ve kantarın topuzu kaçmış. Jüri, jürilikten çıkmış birbirleri ile kavga eden insanlar haline gelmiş ama içlerinden birisi var ki, sadece insanlara bakışlarındaki nefret bile bu yarışmayı çekilmez yapmaya yeter. Güzel Türkiye'm sen bu Armağan'a layık değilsin, bu nasıl biridir ki? Her önüne gelene patavatsızca saldırır, insanların onurunu kırar ve yılların ustası Zerrin Özer'in yanında onun kilolu biri olduğunu bile bile nispet yapar gibi sahnedeki kilolu birine son derece onur kırıcı sözler sarfeder. Kimdir bu Armağan? Yaptığı işte sadece agresif ve aşağılayıcı tavırları ile güzel olabilecek bir yarışmayı rezalete çevirir. O salondaki herkes bu adamı yuhalarken ve bugüne kadar eşine az rastalanan bir ses ve duygusallık ile şarkısını yorumlayan Simge'yi ayakta alkışlarken, tüm Türkiye'ye dönüp "Siz şaşırmışsınız" diyebilecek kadar küstah ve kendini beğenmiş (nesini beğenmişse) biri ve bu ülkede pirim yapar. Sizce Kanal D'nin böyle soytarı davranışlarla reyting yapmaya ihtiyacı var mıdır? Bence yoktur. Bu Armağan çok mu cahildir, hiç mi bilmez. Dünya'nın neredeyse en ünlü tüm starlarının onun tabirine göre "çirkin" görünümlü olduğunu. Durmadan "POP idolü" olmak için bir Nazi tavrı ile tek tip bir kalıp yaratan sığ kafası ile bunları bilmesi zaten normal olmazdı. Ben çok sevdiğim ve hem seyretmekten hem de dinlemekten sonsuz zevk aldığım birkaçını onun için sayayım; Bunlar Armağan'ın Nazi kafasına sığmayanlar, yani ona göre star olamayacaklar; Acaba Armağan onlara neler derdi? (Sıkar biraz); 1. Rod Stewart 2. Pavarotti 3. Barbara Streisand 4. Julio Iglesias 5. Mick Jagger 6. .... Biraz da Türkiye'den; 1. Zerrin Özer 2. Işın Karaca 3. Yıldız Tilbe 4. Edip Akbayram 5. Tarkan 6. ... Aklıma hoş bir nokta takıldı. Geçtiğimiz ay içinde tüm radyolarda çalınan bir şarkı vardı. Kasedi yüzbinlerce satıyordu ve henüz kimse onun sesinden başka birşey bilmiyordu ama yine de kasedini alıyor, zevkle dinliyor ve nasıl biri olduğunu merak ediyordu. Evet Yalın'dan bahsediyorum. Asıl adı Hüseyin olan Yalın'dan. Yalın, özürlü olabilirdi, kilolu olabilirdi yani kısacası Armağan'ın kafasındaki "tek tip"e uymayan biri pekala olabilirdi. Nolacaktı, millet onu görünce kasedini almayı mı kesecekti, yok canım hiç de sanmıyorum. Bence Armağan'a en güzel cevabı seyirci, Simge'nin adı geçtiği zaman "Simge, Simge" sloganları ve alkışları ile verdi. Fakat yine de Armağan'a hak veriyorum, ben de her sabah kalktığımda aynada Armağan'ı görmeyi hiç istemezdim! Valla bütün gün ben de de müthiş sinir yapardı.  Bence bu yarışmanın kalitesi iyice düşmeden Armağan'ı uzaklaştırsınlar, bu jürinin bir soytarıya ihtiyacı olduğunu hiç sanmıyorum. Armağan her fırsatta yarışmanın önüne geçiyor ve yarışmanın güzelliğine ve profesyonelliine gölge düşürüyor. Can