- DA MARİO'DA REZİL OLAN DOĞUM GÜNÜ!

Nereye şikayet ediyor? Bana şikayet ediyor.. Bende hepsiyle tek tek ilgileniyorum. Şikayetleri mekanlara iletiyorum, sorunu çözmeye çalışıyorum. İşte size "Da Mario" gibi İstanbul'un en eski ve köklü İtalyan restoranı ile ilgili şikayet. Da Mario, Doors gibi profesyonel bir grubun mekanı ayrıca! Böyle bir mekanda yaşananları görünce ben bile şaşırıyorum! Eşiniz, dostunuz, arkadaşınızla eğlenmek, adam gibi yemek-içmek için gittiğiniz bir mekan bazen kabus olabiliyor! Aslında benim yaptiğim iş, mekan sahiplerinin arayıpda bulamadığı bir hizmet. Mekanlarında neler dönüyor, ne oluyor, nasıl servis yapılıyor haberdar ediyoruz. Hemde birebir yaşayan müşterinin ağzından yapıyoruz bunları. Amerika'da olsa bunun adı "danışmanlık" olur.. Profesyonel bir iş yani. Ekstra zaman, ekstra emek harcamak. Ama biz GECCE.com olarak üstlendiğimiz misyon doğrultusunda bu hizmeti bedava yapıyoruz. Önemli olan bir dünya şehri olan İstanbul'un yeme-içme ve eğlence sektöründe kalite çizgisinin artmasını sağlamak, işi bilmeyenlere iş ögretmek, müşterinin parasının tam karşılığını adam gibi almasını sağlamak. Her yıl düzenlediğimiz Gecce Mekan Oscarları'nın amacı da bu işte.. Elmalarla armutları ayırmak! Pazarlıkçı köşesinde kimsenin gözünün yaşına bakmadan eleştirileri yorumsuz yayınlıyoruz ve mekancılarında cevabını alarak, pazarlık yapıp müşterinin haklarını koruyoruz. Alın işte, Doors Grubu'na bağlı Da Mario ile ilgili ilginç bir şikayet! Küçük bir detay bazen insanın moralini nasıl bozabiliyor değil mi? Melih Çavlı'nın yazdığı şikayet aslında o kadar önemli ki? Sadece Doors Grubu'nda bu işlere bakan sadakat müdürünün değil, tüm mekanların bu şikayeti şef ve garsonlarına okutması ve ders çıkartması lazım! Doors Grubu'ndan bu şikayetle ilgili acilen cevap bekliyorum. Bir de şikayeti yapanın evine pasta göndermelerini istiyorum. Ufak detaylar bazen çok önemli bir mutluluktur. * * * Kenan Bey merhaba, Etiler Da Mario lokantada yaşadığımız tatsız bir olayı anlatmak isterim: Dün akşam eşimin doğumgününü kutlamak amacıyla annem, abim,eşim ve ben, Etiler Da Mario Restaurant'a gittik. Güzel bir başlangıç ama kötü bir son oldu: Yemeğimizi yedikten sonra sıra doğumgünü pastasına geldi. (Annem ve abim lokantaya bizden önce gelip Pelit Pastanesinden almış oldukları 4 kişilik pastayı garsonumuza vermişlerdi.) Garsonumuz pastayı getirdi, eşim mumları üfledi ve pasta servis edilmek üzere geri gitti. Tabaklar geri geldiğinde gördük ki kim pastayı servis yaptıysa baya baya cimri davranmıştı çünkü kişi başı yarım porsiyon olarak servis yapılmıştı pastamız.Ama tabii mesele etmedik, ne de olsa kutuda gerisi vardı, canımız çekerse daha isterdik. Bir müddest sonra kahvelerimizin ardından hesabı istedik. Hesapla birlikte pastamızın da kutusuyla geleceğini düşündük doğal olarak ama garsonda hiç öyle bir niyet yok gibiydi. Çekinmedim sordum, “pastamızın geri kalanını rica edecektim dedim.” Adamın suratı bozuldu.Ve içeri gitti. Burda bir parantez açmam gerekli: (Pelit'in pastasını bilenler bilir,dolgundur, 4 kişilik pastayı 8 kişi rahat rahat yer. Dolayısıyla kutuda pastanın en az yarısı daha duruyor olmalıydı) Bir noktayı daha belirtmem gerekli: 3 hafta kadar önce bu sefer benim doğumgünüm için Big Chef’s Tarabyaya gitmiştik yine dördümüz ve annem yine Pelit'ten yine 4 kişilik bir pasta yaptırmıştı. Ordaki garsonumuz tabaklarımıza hayli şişmanca servis etti ve hesabı istediğimizde kendiliğinden pastamızı da paket yapıp hesapla birlikte getirmişti. İçerde birilerine sordu, “yok” sesleri işittik. Sonra yanımıza başka bir garson geldi, pastanın durumunu sordum, aynen şöyle cevap verdi: “milföy hamuru dağılmış, o yüzden geri kalanını atmış arkadaşlar.” Ne bir özür dileme, ne de başka birşey. Bize verdiği 4 küçük parçada en ufak bir milföy dağılması yoktu oysaki. Tabii ki hiçbirimiz inanmadık adama. Bu cevap hepimizi şoke etti hatta sinirlendirdi ama tadımızı kaçırmamak için hiçbirimiz herhangi bir cevap vermedik garsona. Tek tepkimiz 1/3 oranında bahşiş bırakmak oldu. Da Mario’dan bahsediyoruz. Başka bir lokantada olsa sorun etmezdik ama bu kadar şık eve elit olması gereken lokantasının garsonlarına bakın. 1) tabağımıza kendi ugun gördükleri ½ porsiyon dilim getirmeleri... 2) hesap zamanı pasta paketini masamıza getirmemeleri veya da “pastanızı napalım” gibi bir soru bile sormamaları.Gerisi kendilerinmiş gibi davranmaları.. 3) ben pastayı istediğimde de aksi bir suratla ve pişkin bir şekilde “arkdaşlar atmış gerisini” cevabı.. Milföy dağılmış bile olsa ki pelitin birkaç saat önceden alınan pastasında böyle birşey olamaz, bizim ½ porsiyonlar nasıl bu kadar sağlam çıkar ve de hadi diyelim gerisi akıntı halinde, o zaman garsonun gelip bize kutuyu ve pastanın durumunu göstermesi ve napıcağımızı sorması gerekmez mi? Düzgün bir lokantanın düzgün garsonları böyle davranmalıdır. 4) o ifadelerden sonra ne bir “kusura bakmayın, başka bir tatlı ikram edelim” ne de buna benzer üzgün olduklarını belirten bir tavır veya da bunu telafi edici bir kelime, bir jest... Hepimiz o açıklamadan sonra enayi gibi hissedip geri döndük mekandan. Pastadan evdeki yardımcızıma götüreceğimizi söylemiştik ama götüremedik haliyle. Yardımcımız olmasaydı bırakırdık pastayı lokantada ama buna karar verecek olan bizizdir, garsonlar değil. İnanın, eğer garson bize, “arkadaşlar yedi pastanın geri kalanını” deseydi bile bu kadar sorun olmazdı ama burda önce bize yarımşar dilim pastayı uygun gördüler daha sonra da büyük bir pişkinlikle suçu pastaya attılar ve oldu bittiye getirip yolladılar bizi.. Gerçekten çok üzüldüm.Güzel başlayan geccemiz enayi gibi hissederek bitiverdi. Hem de Da Mario gibi biryerde.. Küçük birşey gibi gözükse de hiç küçük değil, büyük bir terbiyesizlik. Prestijli yerleri büyük yapan asıl bu gibi konulardır.DaMario bizim için bütün değerini kaybetmiştir. Sahiplerinin ne kadar umurundadır bilemem ama hiçbirimizin bir daha oraya adımımızı atmayacağından emin olabilirler. Paylaşmak istedim. Saygılarımla Melih Çavlı [url=https://www.gecce.com.tr/yazi-arsivi/pazarlikci-150.html]PAZARLIKÇI KÖŞESİNE GELEN DİĞER ŞİKAYETLER İÇİN TIKLAYIN![/url]

DA MARİO'DA REZİL OLAN DOĞUM GÜNÜ!

Bülent Şakrak-Esra Akpınar aşkı belgelendi!

Hazal Filiz Küçükköse: "Kendimi Barbie gibi hissediyorum"

Hasan Can Kaya, kendisine gönderme yapan Cem Yılmaz’a öyle bir yanıt verdi ki...

Sertab Erener estetik iddiaları sonrası yaptığı paylaşımla adeta meydan okudu!

Mesut Komiser'den sonra bir isim daha Arka Sokaklar'a dönüyor!