HINCAL'IN SWEATHEART'I?

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 16-05-2005 11:18
En güzel başlığı Posta gazetesi atmış; Hıncal ile dolaştı, takstilciyi kaptı. Hıncal Uluç'un "sweatheart"ı (kültürel flört) Ece Gürsel, Hıncal Uluç'la dolaştı dolaştı, gündem oldu, gezdi-tozdu ve sonunda gitti tekstilci Hakan Tankut'la gizlice nişanlandı! Uluç sayesinde "ECE" plakalı cip hediye aldı! Uluç olmasaydı, bisiklet bile hediye etmezdi! Şimdi Hıncal Uluç'un ne diyeceğini çok merak ediyorum! Biz olsak, asar-keser, bağırırız ama sanıyorum ki Hıncal Uluç yine pişkin pişkin gülecektir! Doğrusu, onun yaptığı herhalde. Düzene ayak uydurmak ve boşvermek! * * * Şu kısır döngüyü üzerimizden bir atabilsek, örümcekleşmiş kafaları bir düzeltebilsek, o kadar güzel şeyler olacak ki ülkemizde.. Tüm dünya ülkeleri kıskanacak ama bir türlü olmuyor, olamıyor. Sürekli yazdığım gibi, "mehter marşı" ruhumuza işlemiş! İki ileri, bir geri.. Dün, dünyanın en süt sıralarında yeralan iki tenisçisinden biri olan Venus Williams boğaz köprüsünde tenis oynadı. Dün, dünya Antalya Aspendos'taki canlı yayına kitlendi. Shakira, Paris Hilton ve Formula 1 pilotu Kimi Raikkonen, ZDF televizyonunun programına katıldı. Dün, tarih boyunca çok önemli olaylara sahne olmuş Sultanahmet Meydanı, Formula 1'in ünlü ismi İspanyol pilot Fernando Alonso'yu ağırladı. İki hafta sonra şampiyonlar ligi finali İstanbul'da oynanacak. Milyarlar izleyecek. Daha sonra Dünya Ralli Şampiyonası'nın Türkiye ayağı Antalya'da koşulacak. Ağustos ayında dünyanın en çok izlenen organizasyonu olan Formula 1 İstanbul'da yapılacak. 26 Ağustos'ta, Tüyap'da Uluslarası İstanbul Moda Fuarı var ve dünyaca ünlü modacı ve mankenler katılacak. Bunlar çok güzel olaylar, çok güzel imaj reklamları.. Milyon dolar verip yaptıramacağımız reklam çalışmaları.. Ama öte yandan, düşük bel pantalon giyene 6 ay hapis cezası diye bir gündem oluşuyor! Parayla üye olunabilen seks kanalları kapatılıyor, alakasız "eğlence vergisi"çıkıyor, enerji içeceklerine kısıtlama getiriliyor vs. vs. vs. Şimdi insan durup düşünüyor.. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Şu "mehter marşı" mantığından kurtulsak ve 5 yıllık eğlence, restoran, spor, tarih, vs. güzelliklerin birleştiği bir kalkınma planı uygulasak ve hayata geçirsek ve bu arada, yırtık dondan çıkar gibi çıkıp midemizi bulandıran tipleri ayıklasak ve hiç konuşturmasak, ne güzel olur değil mi? Bir hafta önceki yazımda demiştim; "Şimdi de plajlarda bikini yasağı getirirler, mini etek giydirmezler" diye.. Yazının mürekkebi kurumadan, düşük bel pantolon yasağı geldi! Dünyanın en güzel ülkesi olan Türkiye'nin, tanıtım, spor, eğlence planı belli değil ama düşük bel, bikini, mini etek, türban konularının planı belli galiba! Artık birileri çıkıp da, "yeter artık" desin ve işi sahiplensin.. Bir komisyon kurulsun, ne bileyim, sosyeteden, ünlü isimlerden, spor adamlarından vs.'lerden (asla profosör olmasın) oluşan bir Türkiye Tanıtma Kurulu oluşturulsun. Yapılması planlanan ve yapılacak olan tüm organizasyonlarda, Türkiye'ye faydası sağlanacak durumlar değerlendirilsin. Lütfen ya, birileri buna ön ayak olsun.. * * *