SİREN'İN İLK DEFİLESİ

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 23-12-2004 11:38
Dün akşam Margaux'daydık. Son zamanlarda trendini hızla yükselten Margaux restoran&club, her zaman değişik organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. Bu kez de "Moet&Chandon ile Moda" konseptinde ilk defileyi Siren Ertan düzenledi. Siren, çok heyecanlıydı. Ben erken gittim diye düşünüyordum ama Semra Özal benden de erken gelip, en öne oturmuştu. Restoran ortasına serilen dar kırmızı halıda sergiledi kıyafetlerini Siren Ertan. Heyecanlıydı. Defileye çıkartacağı çoğu sosyetik dostu, hastalık bahanesiyle gelmemişti. 60 kıyafetten oluşan Siren Ertan koleksiyonunu Neşe Erberk'in mankenleri sundu. Gülay Kamaz gibi bir iki sosyetikde defileye çıkarak Siren Ertan'a destek verdi. İstanbul'un kaliteli restoran&clubları arasında yeralan Margaux'da kapı girişinde herkese ağızlarında plastik huni takılı olan küçük Moet&Chandon'lar ikram edildi. Defile sonrası herkes gittikten sonra, yine Moet&Chandon tarafından organize edilen Nişantaşı Viştrin Yarışması sonuçları açıklandı. Buna göre yarışmayı Vetrina kazandı. Margaux'nun sahibi Burak Türeci Moet&Moda konseptini her ay bir modacıyla devam ettirecekmiş. Bakalım ikinci ay hangi modacının kıyafetlerini izleyeceğiz? Margaux'daki defile bitince kimse bir açıklama yapmadığı için, ben dahil bir çok kişi vitrin yarışmasınının ödül törenini atladı. Bizde davet bitti diye kalkıp Reina'ya geçtik. Reina'nın kışlığı geçtiğimiz haftaiçinde yeni dekorasyonuyla açılmıştı. Ben açılışlara gitmediğim için gidip, görmek istedim. Barbara Pensoy yine yapmış yapacağını ve bordo bir Reina yaratmış. Boğaz manzarasını kesen uzun barı kaldırıp sol tarafa koymuş ve boğaz manzarasını tamamen gözler önüne sermiş. Yeni lojolar ve masaları çok şık olmuş. Her masanın ortasında buz ve içkileri koymak için özel tasarım kovalar yapılmış. Lojalarda oturabilmek için, iki şişe votkayı (600 YTL) gözden çıkarmanız gerekiyor. Yoksa oturamıyorsunuz. Reina'nın sahibi Mehmet Koçaslan Amerika'ya gitmiş. Nasıl olsa gözü arkada kalmayacak, çünkü Ali ve Serkan Ünal kardeşler Reina'yı harika yönetiyorlar. Dün akşam Reina'da sevgili dostumuz Yasemin Akar Keskin'in doğumgünü partisi vardı. Çok kalabalık oldu. Ben en çok Reina'nın aşçısına yanıyorum. Mükemmel bir şef, müthiş bir şef.. Reina daha çok bir gecce kulübü olarak anıldığı için restoran kısmı ikinci plana düşüyor ama bence İstanbul'un en harika yemeklerini Reina'da yiyebilirsiniz. Usta aşçı Tevfik Alpaslan inanılmaz mönüler ve lezzetler yaratıyor. Bordo renkli, yeni oturma düzenli Reina'yı çok sevdim. Ali Ünal'da söz verdi. Öyle abuk-sabuk tipleri bu sezon sokmayacak. Kapı girişini, ince eleyecek, sık dokuyacak ve huzurlu bir eğlence merkezi yaratacak. Çünkü Reina bunu hakediyor. Tebrikler..