- CHİLAİ, ARMANİ, MASA VE NUSRET!

İlk önce kahvaltıdan başladım. Cumartesi sabahı yürüyerek Bebek Chiali'ye gittim kahvaltıya tek başıma. Gecceleri tıklım tıklım olan, yer bulunmayan mekan sabah erken saatlerde sakindi. Yerliden çok yabancı turist vardı. Turistler ülkemizin güzelliklerini çok daha iyi biliyorlar ve değerlendiriyorlar. Chilai, bence İstanbul'un en güzel konumlarından birinde. Boğaz'la iç içe oturdum, gazetelerimi okudum, sadece beyazından yapılmış "diyet omlet"i mi yedim, sabah keyfi yaptım. Chilai'nin muhteşem ve çok zengin bir mönüsü var. Bebek'te Boğaz'ın içinde. Restoran-Kulüp olarak bilinse de, huzurlu kahvaltısını kesinlikle tavsiye ederim. [b]ARMANİ RESTORAN[/b] Oradan kalktım, İstinye Park Armani restorana geçtim, dostlarımla buluştum. 3 ay önce gittiğimde fazla dolu olmayan mekanda yer bulmakta zorlandım. Her yer doluydu. Masa'nın müdürü Orhan Çifçi'nin transferi işe yaramış olacak ki, Armani restoran doluydu. Daha çok yabancı turistlerin yer aldığı mekanda mönü tahmin ettiğiniz gibi İtalyan mönüsü. Papermoon tarzında çok şık bir mekan olmuş. Lezzet-mönü çok iyiydi, fiyat makuldu. Yolunuz düserse İstinye Armani'yi mutlaka deneyin derim. [b]MASA[/b] Oraya kadar gitmişken Masa'ya uğramadan olmaz. Bence şu anda İstanbul'un en fazla sirkülasyonu olan mekanı Masa... Amerika'daki gibi karşılamacı bayan "bekleyen 10 masa var efendim" diyor. Gerisini siz düşünün artık. Güzel havayla birlikte herkes kendini dışarı atmış. Tuvalet için içeri girdim ama içerisi de tıklım tıklımdı. Masa başka bir şey olmuş artık. Sahibi Umut Özkanca çok başarılı bir iş çıkardı gerçekten. Dillere destan köftesi her yerde konuşuluyor. Sadece köftesi değil, Masa'nın her şeyi çok güzel, Masa'da oturmak keyif yapmak, alışveriş yapanları izlemek harika bir şey.. Restoran müdürü Mehmet Keçe işin erbabı olmuş, oturtma konusunda hiç sorun yok. Bravo.. Bu arada Umut Özkanca, Mehmet Ali Yalçındağ ve yabancı bir ortakla birlikte Trump Tower'da bir restoran açacaklarmış. Dekorasyon çizimleri bitmiş ve şimdi sıra mönüye gelmiş. Kasım ayında yeni mekan açılacakmış. Yani, Doğuş Grubu'dan sonra Doğan Grubu da yeme-içme sektörüne girmiş oldu. Ve bunu ilk benden duymuş oldunuz... [b]NUSRET[/b] Masa'dan kalktık, Nusret'e geçtik.. Diyeceksiniz "Bir günde amma yer dolaşmışsınız, amma yemişsiniz Kenan bey?" Yok yok, o kadar yemiyorum merak etmeyin. Haftaiçi hergün Beyaz TV'de program yapıp yorulunca, haftasonu kendimi dışarı attım. Nusret'e "İstanbul'un En İyisi" ödülünü verdiğim zaman bazıları burun kıvırmıştı! Gidip bir baksınlar Nusret'e de gerçeği görsünler. Kapıda kuyruk var, millet saatlerce bekliyor. Bekleyenleri görseniz şaşarsınız! Ben son 10 yıldır İstanbul'da kapısında kuyruk olan bir mekan görmedim. Ünlülerin mekan kapısında beklediği bir mekan görmedim. İnsanların et yemek için 2 saat beklediğini hiç görmedim. İlk defa Nusret'te gördüm. Demek ki, bir şey var bu Nusret'te... Eti mi, lezzeti mi, ortamı mı, hava mı, pahalı olması mı, neyse artık o olan, doğru bir formül bulunmuş. Çünkü tıklım tıklım.. Kendimi Miami'deki Prime Steak House'de sıra bekler gibi hissettim. Allah'tan torpilimiz var da oturduk. O kadar olsun artık. 33 yıl oldu bu alemde.. Böyle her gittiğimiz yerde beklersek, nasıl gezeceğiz, nasıl yazacağız değil mi? Ama Amerika deyince ve konu Nusret olunca, madem Nusret için kapıda kuyruk var, madem Levent Veziroğlu Nusret'i New York'ta açmayı düşünüyor, o zaman bekleyen müşteriye uyarı aleti verilmesi lazım. Aletin ışığı yanınca "masanız hazır" demek.. Ayrıca Nusret'te gördüğüm hata, salon şefleri bekleyenleri zaman konusunda uyarmıyor! Körü körüne beklenmez. Bir liste olur ve müşterinin ne kadar bekleyeceği söylenir. Siz de o süreye göre ister beklersiniz, ister gidersiniz. Çamlık Sokak'taki küçük salaş yerden, Nispetiye Caddesi'nde büyük ve modern yere geçip, kapıda bekleyenler olunca Nusret de şaşırdı tabii. Ama servis çok hızlı ve gerçekten etler de çok lezzetli pişiyor. Kalabalığa rağmen standartı oturtmak zor iştir. Nusret bunu başarmış ve "Gecce Mekan Ödülü"nü de baş köşeye asmış. Tebrikler Nusret.. [resim=20121014resim-183841B7][/resim]

CHİLAİ, ARMANİ, MASA VE NUSRET!

Bülent Şakrak-Esra Akpınar aşkı belgelendi!

Hazal Filiz Küçükköse: "Kendimi Barbie gibi hissediyorum"

Hasan Can Kaya, kendisine gönderme yapan Cem Yılmaz’a öyle bir yanıt verdi ki...

İnci Taneleri'nde Dilber'in aşk acısı! Yeni fragman sosyal medyada gündemde

Mesut Komiser'den sonra bir isim daha Arka Sokaklar'a dönüyor!