MAGAZİN DÜŞMANI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 24-09-2005 18:31
Adam kendini resmen magazin düşmanlığına adadı! Kaşla-göz arasında, nerede olursa olsun mutlaka bir magazin düşmanlığı yapıyor! Başbakanla konuşuyor ama yine de Türkiye'de o kadar çok konu varken, yemiyor-içmiyor ve "magazin"i fitneliyor! Fatih Altaylı acaba rüyasında Gamze Özçelik, Hülya Avşar, manken kızlar, vs. güzel kadınlar mı görüyor da her sabah kalktığında bunların rüya olduğunu anlayıp sinirleniyor! "Gelinim olur musun?" vs. gözetleme programları magazin değil ki! Ben de karşıyım ve arşivim bu programlara yazılan lanetlerle dolu! Ama Fatih Altaylı her şeyi magazine bağlıyor. Çünkü magazincilere gıcık. Magazinciler de ona gıcık.. Gündemde olan magazin konularında yazdıkları çıkmayınca deliriyor.. Masum yemekler, boşanmalara dönüşünce ölüp bitiyor! Ama kendisi, hem de bayan meslekdaşına belden aşağı yazmaktan geri kalmıyor. Bu belden aşağı magazinsel yazısı için Gazeteciler Cemiyeti kınıyor, Basın Konseyi kınıyor ama o magazine karşı çıkıyor! Ve çocuk gibi başbakana şikayet ediyor. Hiçbir dostu yok, arkadaşı yok. Bugün kendi ağzıyla yazmış, "Hürriyet'te beni bu kadar sevmediklerini bilseydim daha önce ayrılırdım" demiş. Sanki Sabah'ta seveni var? Sabah'ta da hiç seveni yok. Şimdi patron katında oturduğu için kimsenin sesi çıkmıyor ama basın dünyasında heran her şey döner ve bir anda ne olduğunu şaşırsın.. En kötü şey iki yüzlülüktür. "Magazine karşıyım" diyeceksn ama daha önce sorumlusu olduğun haber bülteninde reyting için magazin yapacaksın! "Magazine Karşıyım" diyeceksin ama daha önce yazarın olduğun gazete, Semranıma "yılın kaynanası" ödülünü verecek ve sen hiçbir şey yazmayacaksın! "Seviyesiz programlara karşıyım" diyeceksin ama bir bayan meslekdaşına çok seviyesiz laflar yazacaksın! Bu mudur olay? Bu kadar mı iki yüzlülük olur? Ancak iki yüzlülük yapmadığımız zaman adam oluruz!