‘SON’DA KENDİMİZE GÜLDÜK ASLINDA! KENAN ERÇETİNGÖZ YAZDI

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 15-01-2002 16:42
İtiraf etmek gerekirse istemeye istmeye gittim ama gözlerimden yaş gelene kadar güldüm. Hem de çok güldüm. Bütün sinema güldü, kahkahalarla güldü.. ‘SON’dan bahsediyorum. Levent Kırca-Oya Başar ve ekibinin filminden. Televizyon programı, çadır gösterisi derken gizli gizli bir de film çekmişler. Nasılsa ekip var. Nasılsa çok sevilen komedyenler, elde malzemede var. Ee o zaman, filmi çekmişler. Ortaya da çok güzel bir eser çıkarmışlar. Türk halkı da ilgi gösterdi ve film bence sevildi. Sinemelarda o kadar güzel Amerikan filmleri oynarken, aksiyon filmler, patlamalar, kaleler, süper oyuncular varken Levent Kırca ve Oya Başar’ın filmi bence başarıdır. Konu bildik konu. Yeşilçam’ı, üçkağıdı anlatıyor. Başka ne anlatabilir ki zaten. Bol bol küfür, hem de ne küfür. RTÜK izlese kesin oynayan sinemaları süresiz kapatır! Parasız pulsuz Türk sinemasının içler acısı hali konu edilmiş filmde. İbrahim Tatlıses’ten Hülya Avşar’a kadar herkese b.k da atılıyor. Hemen şöhret olan insanlar, polis-sanatçı ilişkileri, herşey çok açık verilmiş. Bence çok açık anlatılmış bazı önemli konular. Bu çok önemli ve açık konular gülme nedeni olmuş filmde. Aslında hikaye aynen yaşanıyor gerçek hayatta. Biz aslında kendimize güldük. Ben, sen, o, bizler, hepimiz ‘SON’ filminin içindeyiz. Zaten filmde kulelerin bol olduğu Levent civarında çekilmiş. Le Select restoran kullanılmış vs... Yani tanıdık çevre, yaşadığımız metropol. Bir tek Sarıyer’deki salaş balıkçının hangisi olduğunu anlayamadım. Film sırasında o kadar çok balıkçı gösterildi ki, filmden çıkar çıkmaz hemen İskele’ye gidip balık yedik. Film için Atilla Dorsay ‘uzun’ eleştirisini yaptı. Ben de katılıyorum. Filmin sonu biraz ağır ve uzun. Heyecan SON’da düşüyor. Ama sonuç olarak film amacına ulaşmış. Bu şartlarla, bu imkanlarla ortaya çıkabilecek en iyi film olmuş. Levent Kırca-Oya Başar ve ekibini cani gönülden kutluyor, filmlerinin gişe rekorları kırmasını diliyorum.