ÇEŞME’DE KEYİF!!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 29-01-2006 21:30
Ne Ocak ayıymış ama.. Yılbaşı, bayram, sömestir, kar tatili derken Şubat ayı geldi bile.. Şubat'da 28 çekiyor! Onu da şimdiden geçti bilin.. Herhalde bu duruma en çok patronlar sinirlenmiştir! Çünkü tam çalışılmayan Ocak ayı için iki gün sonra maaş verecekler! Büyüklerin iş tembelliği yanı sıra küçüklerde iyice kaytardı. Sömestir bir hafta daha uzadı. Neden? Vallahi bilmiyorum. Bilen varsa anlatsın.. Bu hafta kar yok ama tatil uzatıldı! Entresan bir ülkeyiz! Karda-kışda, zor koşullarda hayatı yaşamayan çocuklar ileriki hayatlarında nasıl başarılı olacaklar çok merak ediyorum doğrusu! Annemin ani rahatsızlığı nedeniyle gittiğim İzmir'de ben de mahsur kaldım ve Çeşme'ye geçtim. Bahane işte.. Koskocaman ve tertemiz bir otobanla gidilen İzmir'e 70 km mesafedeki güzelim beldede, inler-cinler bir de Mehmet Tuna ile ben vardık.. Pırıl pırıl güneşe, yürüyüş yerlerine, romantik balıkçılarına, termal sularına rağmen İzmirliler nedense Çeşme'ye rağbet etmiyor! Hemde otoban var.. Ve sadece 70 km.. Şaşılacak bir durum.. Neyse ben Çeşme'nin keyfini çok güzel çıkardım.. Allah'tan rehberim Şamdan'ın sahibi Mehmet Tuna'ydı ve Çeşme muhtarı gibi heryeri biliyordu.. Bir İzmirli olarak Çeşme'yi ilk defa bu kadar detaylı gezme fırsatım oldu. Dalyan, Ilıca, Çiftlikköy, Paşalimanı ve tabii ki yükselen yıldız Alaçatı.. İnanılmaz güzel bir yer olmuş Alaçatı.. Sosyete Alaçatı'da taş ev bulmak için yarış halinde.. Fiyatlar astronomik.. Yeni yapılan dev proje Port Alaçatı Yalı Evlerinin ilk etabı mükemmel olmuş.. Alaçatı'daki su kanallarına yapılan Venedik tarzı, küçük bahçeli evlere teknelerinizi bağlayabiliyorsunuz.. Görmeniz lazım.. Kesinlikle hayran kalırdınız.. Satış bürosuna gidip bilgi aldım ama fiyatları 250 bin euro'dan başlayan evler kapış kapış satılmış.. Birini de AFM'nin sahibi Sedat Akdemir alıp, "Kız" isimli teknesini bahçesine bağlamış bile.. Bu insanlar, bu projeleri nasıl biliyor, nasıl takip edip alıyor ve yerleşiyor anlamadım.. Neyse Alaçatı'nın meydanındaki şirin cafe'lerde oturdum, dar taş sokaklarında yürüdüm, Nedim Demirağ'ın yeni açtığı Ala Çat adlı mekanda yemek yedim.. Bakın buraya yazıyorum, Çeşme Alaçatı bir-iki yıl içinde Türkbükü'nü sollayacak.. Dalyan'da Hasan Balıkçısı'nda, Paşalimanı'nda Ferdi Baba'da, Çeşme'nin içinde İmren'de, Çiftlikköy'de Langusta'da yedik-içtik.. Okan's Becah diye bir yere gittik, gördüklerimize inanamadık. Okan, çölü cennete çevirmiş. her şeyi kendi tarlasında yetiştiriyor, derme-çatma barakalarda ise nostalji yaşatıyor.. Ben şimdiden yaz için bir baraka kiraladım bile.. Bayıldım Okan's Beach'e.. Dalyan'da, yaz aylarında Şamdan Beach'in de yeraldığı Dalyan Plaza Oteli'nde kaldık.. Termal suyun gelmesiyle kış ayları da açılan Dalyan Plaza, otelden çok bir ev gibi.. Deniz manzaralı odalar, inanılmaz lezzetli yemekler, kahvaltılar, termal havuz, jimnastik salonu, sauna, masaj.. Çok sevdim Dalyan Plaza Oteli'ni.. Artık Çeşme'de otelimiz Dalyan Plaza'dır.. Fırsat buldukça haftasonları gidip termal havuzda dinleneceğim, akşamları da yürüyerek Dalyan'a inip Hasan'da balık-rakı takılacağım.. Kesinlikle bu güzellikleri yaşamanız lazım.. Kendinize bahaneler bulun ve hayattan kaytarın.. İstanbul'a geldik, evde televizyon ve gazetelere takıldık.. Beyaz'da Samantha Fox, Okan Bayülgen'de Reha Muhtar, Ali Kırca, Mehmet Ali Erbil, Lerzan Mutlu ve manken Noella vardı.. Aslında devamında da Ihlamurlar Altında'nın oyuncuları konuk oldu. Bu ne konuk fazlalağı anlamadım. YARIN Kİ YAZI; (Aşağıdaki yazıyı yarın yayınlayacaktım ama sizleri neden bekleteyim ki.. O yüzden yarınki yazımı da aşağıda yayınlıyorum.. Sıkılmazsanız okuyun. Sıkılırsanız yarın aşağıdaki yazıyı yukarı alacağım) Hem Beyaz, hemde Okan Bayülgen yabancı misafirleri için neden tercüman kullanıyorlar? Beyaz'da, ahı gitmiş vahı kalmış Samantha Foks vardı.. Okan da ise çapkın sosyetiklerle aşk yaşayıp ortadan kaybolan manken Noella geri dönmüştü.. Aslında Okan'da konuk bolluğu vardı.. Ali Kırca, Reha Muhtar, Mehmet Ali Erbil, Lerzan Mutlu ve Noella'nın yanı sıra ikinci turda da "Ihlamurlar Altında"nın oyuncuları çıktı ekrana.. Ayrıca birde şu anda adını bile hatırlayamadığım bir piyanist hanım kız vardı. Ama arada atlandı! Okan, neden böyle çok bol konuklu ve anlaşılmayan, sohbetlerin yarım kaldığı bir program yapma gereği duydu anlamadım.. Oysa, Kırca, Muhtar, Erbil gibi konuklar sabaha kadar seyredilebilirdi.. Neyse gelelim konumuzun başına.. Okan Bayülgen manken Noella için tercüman kullandı.. Beyaz'da Samantha Foks için eski bir dostundan tercümanlık yapmasını istedi! Neden acaba? İşleri bu olan, televizyondan para kazanan talk showcu arkadaşlar İngilizce bilmiyorlar mı? Biliyorlar da yetersizler mi? Oysa ben, hem Beyaz'dan, hem de Okan'dan çatır çatır İngilizce konuşmalarını beklerdim.. İki şovmenin bu eksikliklerini biran önce gidermelerini bekliyorum.. İkinci konu, Okan Bayülgen'e katılan Lerzan Mutlu! Ali Kırca, Reha Muhtar ve Mehmet Ali Erbil.. Üç dev isim.. Peki bunların arasında Lerzan Mutlu ne alaka? Sanırım, daha önce tatsız bir program gerçekleştiren Okan Bayülgen Lerzan'a kıyak çekmek istedi.. Ama kıyak sonunda terse döndü! Çünkü canlı yayına bağlanan bir seyirci Lerzan Mutlu'ya söylemediğini bırakmadı ve Okan da telefonu kesmedi! Lerzan da yine küsüp gitti.. Seyirci ile Lerzan Mutlu'nun ağız dalaşı yüzünden Ali Kırca ve Reha Muhtar'ın sohbeti güme gitti, program boyunca legolardan ev yapıp durdular! Gerçi, İngilizcesi iyi olan Reha Muhtar manken Neolla'ya çok yakın alaka gösterdi ama reklamdan sonra ne oldu bilemiyoruz. Çünkü reklam arasından sonra tüm konuklar gitmiş, yerine "Ihlamurlar Altında"nın oyuncuları gelmişti! Konular ve konuklar birbirine karışınca tüm sohbetler güme gitti bence.. Çok sevdiğim dizinin oyuncularını dinleyemedim.. Sadece Okan'ın dizide oynayan güzel kıza "Bende seni öyle hararetli öpmek isterdim" gibi bir şey dediğini duydum sanki! Bence sevgili dostum Okan Bayülgen çok konuklu programdan derhal kaçınmalı.. Çok konuk olunca, akış yüzünden biran önce sohbeti bitirmek için hızlı hareket ediyor ve bir şey anlaşılmıyor.. Ben Okan Bayülgen'in yerinde olsam, önümüzdeki hafta Ali Kırca, Reha Muhtar, Mehmet Ali Erbil'i yeniden çağırır ve en baştan yeniden sohbet ederdim.. Lütfen Lerzan Mutlu'suz olsun.. Noella da süs olarak kalabilir ama yine Reha Muhtar'ın yanına otursun. "Ihlamurlar Altında"nın oyuncularını da diğer hafta yeniden çağırıp, onlarla da yeniden sohbet ederdim.. İzlemeye doyum olmaz.. Ne dersin Okan? Çok doğru ve değişik olur.. Bence de bu haftadan çok daha fazla seyredilir.. Benden söylemesi.. FEDEKAR SOSYETİKLER! Dikkatimi çeken son konu ise, magazin programlarında seyrettiğim sosyetenin fedakar kızları.. İstanbul karlar altında, millet evinden çıkamıyor, hava buz gibi ama Blackk'te partiye sevgilisiyle giden Aysun Kayacı, neredeyse çırılçıplak! Ben onu öyle görünce üşüdüm.. Üstünde dantelli bir gece kıyafeti vardı ve beli dahil, göğüsleri de ortadaydı.. Diğer fedekar sosyetik güzel ise Derin Mermerci.. Ablasının Wan na'da verdiği davete Derin Hanım da çok açık bir kıyafetle gitmiş! Derin Mermerci'nin hem üstü açıktı, hem de altı.. Vallahi aferin bu kızlara.. Soğukta parka, eldiven ve bereleriyle bekleyen kameramanlara kıyak yapıyorlar.. Helal olsun..