360 İSTANBUL FARKI

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 13-05-2005 14:11
Aynı zamanda "gecce summer guide" gurme kurulu'nda olan Mike Normen ile Sascha Kahn, Emir Uras ve Murat Koray'ın ortaklık olduğu 360 İstanbul, Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nın çatı katında.. Aslında ortakları arasında Ömer Karacan'ın adı hep geçmiştir ama hiç alakası yoktur. Açılmadan önce ilk planları geldiğinde, heyecanlanıp, "Süper bir yer, çok iyi iş yapar" dediğim mekan, 360 İstanbul.. Ne zamandır gitmek istiyordum, kısmet dün gecceye imiş. Korkutan Beyoğlu'na tüm önlemlerimi alarak gittim. Akşamüzeri hava kararmadığı için arabadan indiğimiz Galatasaray Lisesi ile mekan arasındaki 20 metreyi güle oynaya katettik. Mısır Apartmanı'nın kapısında herhangi bir tabela yoktu. Asansörle 6. kata çıktık. Asansör kapısında karşılayanlar çatıya merdivenle çıkmamıza eşlik ettiler. Mekana girer girmez, orta barda Betina Hakko dahil birkaç tanıdık sima gördüm. İlk hava, süperdi. Yüksek tavanlar, havalandırma boruları, sıvanmamış tuğla duvarlar.. İlk izlenim New York gibi.. Mısır Apartmanı'nın terasına inşaa edilmiş olan tamamı camla kaplı bir mekan düşünün. Sağınız-solunuz, önünüz-arkanız, İstanbul. Yani kendi ekseniniz etrafında 360 derece dönerseniz tüm İstanbul'u seyretmiş oluyorsunuz. Adı zaten bu yüzden 360 İstanbul.. Mekana gitmeden önce aldığımız tiyolar doğrultusunda en baba masanın kırmızı yuvarlak minderli masa olduğunu öğrenmiştik. O sebeple rezervasyonumuzu o masaya istedik. Gerçekten de masanın konumu mükemmel. O konumda olan tam ters köşede bir masada daha var. İçeride çok hoş bir ambiyans ve ferahlık hakimdi. Kalite ve modernlik vardı. St. Antuan Kilisesi'nin ışıklandırılmış çan'ı, Sultanahmet Camiisi'nin minareleri ile çok güzel bir kompozisyon oluşturmuştu. Önce, ilk defa Amerika'ya giden şımarık çocuklar gibi ayağa kalkıp, sağı solu izledim ve İstanbul'u ilk defa bu açıdan gördüğüm için, tamamıyla içime çektim. Dayanamadım, terasa çıkıp, 360 derece dolaştım. Bayıldım, bayıldım.. Yemek bölümüne kadar olan izlenimlerim 10 üzerinden yıldızlı 10.. Yemek için başlangıçları Mike Normen'ın marifetli elerine bıraktık. Kesinlikle giderseniz sizde öyle yapın ve "küçük tatlar ortaya" deyin ve bekleyin.. İnanılmaz tatlar geldi. Hem göz zevki açısından, hem de damak tadı açısından.. Kavanozda limon çubuklu kocaman karides, mısır mısır kalamar kuşu, Lübnan kibbesi (bizim içli köfte gibi), Falafel muska samosa, margarita somoni, organik yeşil baharat salatası nar taneleri... Önce göz zevki, ardından nefis bir ağız tadı.. Ortaya serpiştirilen başlangıçlardan ana yemeklere yer kalmadı.. Ama ara verilip, mönü incelenince takrar acıkıldı. Elle yazılmış esprili bir mönü var 360 İstanbul'da.. Küçük tatlar ortaya, etli ve etkili, akıllı pizzalar, doğudan hamurlu, batıdan hamurlu, piyanist ellerden 360 derece dünyalı , tatlın benim gibi başlıklar bulunuyor mönüde. Misafirlerimizle birlikte başlangıçlardan sonra, yine ortaya ana yemekler söyledik. Kesinlikle favori yemeği olan, kocaman springroll ve mandalina soslu ördek confit, (Mükemmel, 24 milyon), patates pullu kıtır levrek (harika, 22 milyon) wok sote devekuşu (19 milyon).. Tatlıya yer kalmadığı için, "tatlım benim" mönüsüne gözbile gezdirmedik. İlerleyen saatlerde, tıklım tıklım olan mekanda, tam karşı masamıza Fethi Pekin, Eren Talu, Esra-Raif Dinçkök geldi.. Onlar da çok keyiflendiler.. Böyle bir ortamda keyiflenmemek mümkün mü? Dün gecce, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'da, Beyoğlu'nda, 360'da, muhteşem bir yemek yedik, süper bir gecce geçirdik.. Mekandan ayrılırken, güvenlik görevlisinin aşağıya kadar gelip, "Efendim, isterseniz arabanızın bulunduğu yere kadar güvenlik açısından size eşlik edebilirz" demesi ise geccenin finaliydi. Tebrikler, Mike.. Tebrikler Sasha, Emir Uras ve Murat Koray.. Ve tüm 360 İstanbul personeli.. İnşallah hep böyle kalırsınız, inşallah hep böyle kaliteli, profesyonel Value For Money (Ödediğim paranın karşılığını aldığım mekan), kibar, lezzetli olursunuz.. Tekrar tebrikler.. * * * Reklamlarda önce İtalyan, şimdi de Hintli'yi canlandıran Mustafa Sandal, kıvrak ve esprili ingilizcesi ile hayli başarılı. Hintli tiplemesini iyi oynamış, mimikler iyi, İngilizce aksanı süper.. Boğuk sesi ile şarkı söylemiyor ama reklam izleniyor. Öte yandan Tarkan, Amerika'da çektiği reklamda yeni tipi ile hayli hayal kırıklığı yarattı. Ayşe Arman'ın tabiri ile "patates" gibi olan Tarkan, reklamda fazla bir varlık gösterememiş. Tarkan, Musti'nin tersine şarkı söylüyor ama oynayamıyor! Avea'dan çok Tarkan'ın yeni albümünün reklamı olan film, avea'ya değil, Tarkan'a yaradı. Olaya genel bakarsak, Tarkan kötü oynuyor ama ticari anlamda Mustafa Sandal'dan daha kazançlı bir iş yapmış. Mustafa Sandal iyi oynamış ama kendi albümüne dönük bir kazanç elde edememiş, şarkıcı kimliği unutturulmuş. Tabii, gelecekte reklam yıldızı olabilir.