BODRUM'DA AÇILIŞLAR BAŞLADI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-06-2004 23:56
Bodrum hareketlenmeye başladı.. Aslında boş görünüyor ama o kadar çok yer var ki, kimin, nereye gittiği, nerede, ne yaptığı belli değil.. Cuma akşamı Yavuz Demir'in doğum günüydü.. Hani, Küba'da, "evini sattığı insanın arkadaşlarından dayak yedi" denilen Yavuz Demir'in.. O konuyu da sordum, tartışma olduğunu ama bu saatten sonra "dayak" diye bir şeyin sözkonusu olamayacağını, o tip şeylerle uğraşmadığını, gerekirse başka yöntemler kullanacağını söyledi. Yavuz Demir'in doğumgünü, Türkbükü'nde geçen yıl New Yorker olan yerde kutlandı. Yeni adı Cafe In.. Mehmet Kurşuncu, Barbaros ile ortak olmuş, mekanı Cafe In yapmışlar.. Yavuz Demir ve eşi Anna, çok güzel evsahipliği yaptılar. Davette, Moro ve eşi , Fatih Özbay, İstanbul Kalua'nın ortağı Dimitri-Eleni, Costa, Nevgül Andaç-Atik Berberoğlu, İsmail Boyner, Rıfat Özbek ve sevgilisi, heykeltıraş Huşber, Kadir Akorak vardı. Yunan müzikleri çalındı, 24.00'den sonra iskele üzerinde fasıla geçildi. Bodrum'da bu akşam da (Cumartesi) Jefi Kamhi'nin marinasında Cüneyt Kurt'a ait olan Marina Bistroo'nun açılışı var. Soft opening açılış şu anda devam ediyor. Bu Cüneyt Kurt'taki enerjiyi anlamak mümkün değil. İstanbul-Çeşme-Bodrum üçgeni arasında dönüp duruyor. Başı dönecek çocuğun. Bir de Büyükada'da mekanı var. Fırsat buldukça oraya da gidiyor. Bu ne enerji böyle.. Cüneyt Kurt'un Marina Bistroo'sunu açılmadan ziyaret etmiştim. Harika bir yer olmuş. Mimar Kadir Akorak yapmış. Açlışışta Kadir Akorak, Jefi Kamhi, Celal-Şebnem Çapa, Emre Ergani-Arzu, Zeynep Tuğsuz-Ziya Okuşluk, Yıldo ve iki bayan arkadaşı, Alinur Velidedeoğlu ve Burak Akkök gibi isimler var. Az önce Emre Ergani'nin sevgilisi Arzu Hanım (Desire) ın doğumgünü pastası kesildi. Emre Ergani siyah mücevher kutusunda hediyesini verdi. Ne acaba? Herhalde 2 kratlık tektaş yüzüktür.. Mutlu yıllar Desire Hanım.. Bodrum'da ilk soft openingi Tantra yapmıştı. Şimdi Cafe In ve Marina Bistroo da sezona "merhaba" dedi.. Sırayla açılıyorlar.. Kazançları bol olsun. PS.. Geçen sene Murat Varol'un batırdığı The Crem'in yerine bu sene Şeniz Bangüer bir şey yapıyormuş! Şunu anlamıyorum, İstanbul'da açtıkları yerleri batıranlar nasıl oluyorda yeni mekan açacak, yeni paralı yatırımcı-ortak bulup yeniden yer açabiliyorlar! Aç-kapa, aç-kapa artema gibi oluyor bu iş! Her açlışta bu işe hevesli yeni birilerinin canı yanıyor.. Ama onlarda akıllanmıyor ya da örnekleri dikkate almıyor nedense! Aman canım, para onların istediklerini yaparlar, bana ne oluyorsa.. Ben, sadece acıyor ve bazen de gülüyorum.. Sezon sonu batan yatırımcıya acıyorum, yeni birini bulan ve seneye yine yeni birilerini bulacak olan işletmeciye de gülüyorum. Bakalım nereye kadar diye??