GAZOZ KAPAĞI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 08-10-2007 10:11
Ne laf ama! Kırk yıl düşünsek kimsenin aklına gelmez! 'Gazoz kapağımı Bedri açtı ama içine akıtmadı. Ben de o gazozu Bedri'nin üzerine boşalttım.." Bu ilginç, şaşırtıcı, esprili ve gereksiz lafı söyleyen yılların Müjde Ar'ı.. NTV gibi bir televizyon kanalında ve canlı yayında söylüyor.. Haberci Çiğdem Anad'ın başında olduğu, Cem Yılmaz'ın konuk olduğu bir programda hem de! Herhalde Çiğdem Anad ve yorumcular Aysun Kayacı ve Pınar Kür de bu cümleyi canlı yayın sırasında duyunca şaşırmışlardır. Düşünsenize Müjde Ar gibi biri, 'gazoz kapağı' diye başlayan bir cümle kuruyor. Kimin aklına gelir devamında, 'Kapağımı Bedri açtı ama içine akıtmadı' diyeceği! Canlı yayın sırasında yenen nanenin farkına sonradan varıyor Müjde Ar ve diyor ki; 'Söylediğim lafı biliyorum. Bekareti kastetmedim. Zaten literatürde bekaretle ilgili, gazoz kapağı açmak diye bir deyim yok. Ben orada gençlerin okul kapılarında satılan içeceklere rağbet etmemelerini, içine herhangi bir şeyin atılacağını anlatmaya çalıştım'... Çevir kazı yanmasın.. Allah'tan mübarek Ramazan ayındayız ve olayın üstüne fazla gidilmedi. Müjde Ar'ın yüzünün suyu ve yaşının hürmetine saygı gösterildi. Yoksa konu çok vahim bir konu.. Habercilerin bile magazin yaptığı programların ne hale geldiğinin kanıtıdır bu.. Duyduğuma göre Müjde Ar her hafta orada olacakmış. Aman dikkat! [b] FAUNA Kadıköy Moda Caddesi'nde küçücük bir restoran Fauna.. Sahibi, aşçısı, garsonu olan İbrahim Tuna 'Lütfen yazmayın. Zaten dört masa var. Burası gündeme gelince büyüsü kaçıyor ve yetişemiyorum, kötü oluyor' dedi.. Ama sanırım dün Sabah'ın Pazar ilavesinde görmüşsünüzdür Fauna'nın haberini. Kocaman kullanılmış.. Oysa İbrahim Bey, o gün ben de oradayken rica etmişti; Lütfen yazmayın, yapmayın.. Aslında ben hiç yazmayacaktım ama Sabah'taki yarım sayfa haberden sonra azıcık yazma gereği hissettim.. Ama telefon numarası falan vermeyeceğim. Moda Caddesi üzerinde mini minnacık bir restoran.. İçeride dört masa var. Biz gittiğimizde, bir masada Sinan Çetin, Ahmet Altan, Ahmet Utlu ve Alev Er oturuyordu. Yeni çıkacak olan 3. Cumhuriyet adlı gazetenin reklam filmi toplantısı yapılıyordu. Böyle bir toplantı yapmak için Fauna ilginç bir yer! Dediğim gibi mekanın sahibi İbrahim Tuna makarnaları kendi hazırlıyor, pişiriyor ve garsonluğunu da kendisi yapıyor. Harika lezzetler tabiî ki.. Kadıköy, Moda Caddesi'nde.. Yolunuz düşürse bir bakın ama küçüklüğünden korkmayın. Aslında lezzeti büyük.. [b] TAVACI RECEP USTA [/b] Levent gibi lüks bir semtte, kocaman bir villada açıldı Tavacı Recep Usta.. Ben Levent'te açılana kadar böyle bir restoranın farkında bile değildim. Meğerse çok meşhurmuş. Özellikle Ankara'da, bakanlar-makanlar, milletvekilleri, işadamları vs. Tavacı Recep Usta'dan çıkmazmış. Biz de gidip görelim, neymiş öğrenelim dedik. Bahçeli, üç katlı, Set ile Namlı Kebapçısı'nın arasında bir villada Tavacı Recep Usta.. Önce salata, içli köfte, kuru dolma gibi bir-iki başlangıç geliyor. Maşrapalarda yayık ayran sunuluyor. Daha sonra ise saç tavalarda ne tür et-tavuk isterseniz sipariş verebiliyorsunuz. Adambaşı 25 YTL.. Şahin Özer, iftar yemeğini Tavacı Recep Usta'da verdi. Ben oradayken Tuğba Ekinci de Recep Usta ile görüşüyordu. Ekinci, sanatçılara değil magazin gazetecilerine eşleriyle bir iftar yemeği verecekmiş. Ekinci, 'Sanatçılar oruç mu tutuyor ki, herkes onlara iftar yemeği veriyor. Ben gazetecilere ve onların eşlerine iftar yemeği vereceğim' dedi.. Ben mekandan ayrılırken Tuğba Ekinci ile Recep Usta hala görüşüyorlardı. Sonuç ne oldu, anlaşabildiler mi bilmiyorum..